// body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...
// etiketinden önce aşağıdaki kodu ekleyebilirsiniz. // body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...

Etiketler

Tarih

Kategoriler

28 Aralık 2011

Ekoin [MaviBiDoN] - Ev Kayıtları -(2011):


















Ne yaptığını bilmemek çoğu zaman kafayı yemeye sebep olur ve bu albüm de böyle çıktı denilebilir belki de .  Telif hakkı filan yok sadece korsan bir şey. Uzun yolculuk yapmayı seven ,aynı zamanda bir şeyler üreten, Kesmeşeker sever   ve aynı zamanda Kadıköy ruhu taşıyan arkadaşımız Ekin ‘in  ‘’Mavibidon’’ projesi ile karşı karşıyasınız.

 Biraz deniz havası bir deniz kokusu,  kayıklar , sakinlik ,sessizce hallerimiz ,gitarın tınıları ama çok şey olmayan ama sadece bir şeyler,  bir haber bir mektup gibi, cuf ,cuf  sesiyle kalkan trenler ,bir bekleyiş  misali, yıktıklarımız, yaktıklarımız, yerine onardıklarımız, onaramadıklarımız, beklediklerimiz ,  yitirdiklerimiz, yitirmek için uğraştıklarımız, bir sebep uğruna hiçliğe dönüşlerimiz..

 Denize karşı bakışlarımız ve zamanın çabuk geçmesini bilmek, denize karşı attığımız taşlar, moda sahilinde içtiklerimiz , bir gece yarısı çalmayan telefonun yalnızlığında kaldığın saatler, ağlayışlarınız ,  bizi hiçten sayanlar  varlığımızı yoka sayanlar,  aradıklarınızı bulmak ya da bulmamak, şarap şişesine selam durmak o nereye dönüyorsa oraya dönmek , bize uzak olanlar sonucunda yalnız mı kaldığımızı hissettiren durumlar ve içinde yaşadığımız durumların hepsi de denilebilir albüm için. Az mı çok mu saydım bilemedim.

Her sabah uyanışlarımız ,sonrasında yıkamadığımız yüzler, aynada utandığımız bir yüz , yaprağın kopması gibi hissedişleriniz ama kopamadıklarınız,  ve sayamadıklarımız..

 ‘’Belki de ‘’  tarifi zor yapılan bir şarkı. Gecenin bize anımsattıkları, sıcak bir kahve gibi , bulunamayan bir şey ‘’oysa  ne yağmur gibi oysa ne yalnız gibi oysa  ne yağmur gibi ararım seni ‘’. Hüzünlendirir, sakinliğiniz de artar ,deniz kıyısında oturursunuz elinizdeki şaraba bakarsınız durursun sadece. Önünüzdekileri düşünürsünüz..

‘’ Ağlamaktan durduğun an’’ yıllar geçer  hastalanırsın işin yoktur,  bomboş gezersin,  bir de Kadıköy sokakları, caddeler,  telefonun çalmaz , dört duvar arasında kalmanın verdiği his ,sıcak bir kahve, önünde bir kitap o kitabın içinde kaybolduğun satırlar ve ağlayışlar kalmıştır geriye artık..  ve pek severim bu şarkıyı da .. politik bir şarkı da denilebilir  ‘’işten atar zam denince ‘’ bunun için yeterlidir.

‘’Halime Acıma’’ Düşler ve içinde kaybolduklarımız , acılarımız ve her şey. İlk başlarda sakin gidiyor şarkı sonrasında bir hızlılık söz konusu orası pek güzel.   " Yalnız mıyım yoksa "  yalnızlıkta boğulma halleri, bir gece sonrasında köşede kalan şarap, ‘’uzak mısın bana yalnız mıyım yoksa ‘’ kısmı can alıcı yer.

" Yağmur "  Kadıköy ‘ü anımsatan aynı zamanda yalnızlara ve bütün tren yolcularına adanmış bir parça sanki, öyle hissettiriyor. Sakinlik, huzur ve deniz kıyısı..

Korsan albüm olsa da edinin dinleyin efenim. Bir Kadıköy yağmuru eşliğinde iyi gider bu albüm.  Kadıköy eseri diyelim albüme , deniz kıyısında içmeyi seven bir adamın yazdığı sözler. Yaşamın içinde bulunan her şeye değinmiş de diyebilirim albüm için..

O’na, Kadıköy’e, tren yolcularına selam olsun…



Cem Kurtuluş, 2011


1 yorum:

hiç bir araba yolculuğu, bir memleket hakkında tren yolculuğu kadar fikir vermezmiş..
Deniz kokusu, kadıköy yağmuru, sigara dumanı ve şarap kırmızısı yanından ayrılmasın Cem..