// body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...
// etiketinden önce aşağıdaki kodu ekleyebilirsiniz. // body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...

Etiketler

Tarih

Kategoriler

13 Mayıs 2012

Direnişin Simgesi Fenerbahçe / 10 Temmuz 2011





















Günler  10 Temmuz 2011'i gösteriyordu. Bir gün öncesinden sabahlayanlar vardı. Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü Fenerbahçe, yine bir eylem için yollardaydı. İlk istikamet takıma moral vermek amacıyla Topuk Yaylasıydı.  Aziz yıldırım, inanılmaz bir tesis hediye etmişti Fenerbahçe’ye.  Bir köye girmiştik, herkes bizi selamlıyordu.Küçük çocuklar Fenerbahçe formasıyla cama çıkmışlardı, bazıları ise sokağa.  Takım tutmayanlara dahi o gün Fenerbahçe sevgisi aşılanmıştı. Forma ve bayrak hediye edilmişti. Arka arkaya sıralanan arabalar, tesislerin içinde sayısız taraftar, sahanın içine girenler, köfte ekmek alıp gölün tarafına gidenler ve bir çok şey…

 Sadece Topuk Yaylasına araçların girişi biraz sorunluydu, ama bu da o kadar  önemli değildi. Her şey güzel gidiyordu o ara. Fenerbahçe taraftarı  topuk yaylasındaki görevini yerine getirmişti. Sıra Bağdat Caddesinde  başlayacak olan yürüyüşteydi.  Sayı olarak inanılmaz bir kalabalık vardı, arada kopukluklar yaşanıyordu. Kimileri birilerine biat ederken, kimileri sadece Fenerbahçe için  oradaydı.

Ortalıkta hiçbir gazeteci yoktu. Fenerbahçe Taraftarının  Kadıköy’deki protestosu bunda önemliydi.  Fenerbahçe taraftarı, Bağdat caddesinden Köprüye doğru yürüyordu.  Trafiğe açık 3 yol kapatılmıştı. Ve stadın çevresinde polis dahi yokken gaz bombalarıyla poliste yerini almıştı.

 “ Cemaat  ve  Fetullah Gülen aleyhine tezahüratlar,  RTE ‘ye karşı aleyhine söylemler “ ile taraftar  yürümeye  devam ediyordu. Ama onlar da buna dayanamamıştı artık.  Halkın Fenerbahçe’si köprü boyunca yürümüştü.  Polis sol köşeden gaz bombasını atmak için bekliyordu, aniden taraftarlar koşarken gazlar gelmişti. Zehirleyici bir gaz olduğu gerçeği vardı. 25 dakika gözlerini açamaman da doğaldı.

 Genci, yaşlısı, çoluğu çocuğu yerde bayılmıştı. 80 yaşındaki dede, önde yığılan 30 yaşındaki astım hastası kadın ve bir çoğu bu gazdan zehirlenmişti.  Bu gazın ismi Hardal gazıydı. Hardal gazını bilmeyenler için birkaç bilgi verelim.  Savaşlarda kullanılan gazlardan biridir,12 saat sürebilen  acılı bir ölüme sebep olabilir. İnsanlar önünü görmüyordu  tükürmekte dahi zorlanıyordu, nefes almakta aynı şekilde çok zordu. Kimileri aşağıya doğru, kimileri yukarıya doğru koştu.


 Ama polis, gazları atmaya ve üstümüze gelmeye devam ediyordu. Ama bizim silahımız yoktu, haksızlığa tepki göstermek için oradaydı Fenerbahçe taraftarı.  Adaletin bittiği yerde Anarşi başlar kelimesi tam olarak bunun için doğruydu.    Biz o gün öldürülmüştük acı bir şekilde. Polisin acımasızlığı o günden itibaren yerini almıştı Fenerbahçe taraftarının gözünde.  O gün  Fenerbahçe taraftarı gaz bombaları altında boğulurken ortalıkta bir gazeteci yoktu, olayları çeken sadece Eurosport vardı. O  da uzaktaydı.  Fenerbahçe taraftarına yapılan bu zulüm ne ilk olacak, ne son olacaktı .  Acı çekse de bu taraftar, sevdasından vazgeçmemişti!

Cem Kurtuluş,2012

0 yorum: