14 ağustos geldi çatmıştı herkes bugünü bekliyordu bütün Fenerbahçeliler. Herkes internet aracılığıyla örgütlenmişti. Çevik kuvvet tarafından buluşma noktaları kontrol altına alınmış Fenerbahçe formaları olanlar Taksim’e giremiyordu. Bunun daha öncesinden bahsetmek gerekirse bu organizasyonu 12numara.org adlı bir site düzenliyordu. Valilikten izin çıkmamış onlar organizasyonlarını iptal etmişti.
Ama eylem’in internetten değil sadece sokakta yapılacağına bizler inanmıştık. Saat 13.00 gibi Kasımpaşa tekke parkında toplandık. Fenerbahçe tribünü oradaydı. 80’lerde Fenerbahçe tribünü için mücadele eden,savaşan Fenerbahçe’yi karşılıksız seven insanlar orada toplanmıştı. Küçük,büyük önemli değildi önemli olan Fenerbahçeli olmalarıydı onların. Ama orada yaklaşık 1 saat bekledik ve bu bekleyiş bizim için hiç iyi olmadı çünkü daha sonra çevik kuvvet etrafımızı sarmıştı.
Taksim’e gitmemize izin vermiyordu. Benim bulunduğum arkadaş grubu taksim’e gitmeyi gözüne koymuştu. Tek çare Taksim’di. 3’er 5’er taksilere binmiş taksim’e doğru yola çıkmıştık ama hiçbir taksi durmuyordu. Bazılarımız ayrı ayrı gruplara ayrılmış Şişli Etfal’a gitmişti ama burada amaç polisleri şaşırtmaktı Taksilerden inmiş tek başımıza yürüyorduk dikkat çekmeden.
Taksim’de Galatasaraylılar da vardı. İyi ki karşılaşmamıştık. Çünkü iyi şeyler olmazdı. Her köşe başında Fenerbahçeli tanıdıklarımızı görüyorduk. Tünel’in sonuna gidene kadar. 150-200 kişi vardı baktığımda ama daha sonra bu daha da artmaya başlamıştı.
İstiklal caddesinde sıradan bir gün. Ve ansızın gök gürültüsü gibi bir ses. FENERBAHÇEEEE SEN ÇOK YAŞAAAA..!!!! işte aynen böyleydi.
Çevik kuvvet’in bize izin vermeyeceğini coplayacağını biliyorduk bunu herkes biliyordu. Ama biz vazgeçmeyecektik bu yoldan. Fenerbahçe sen çok yaşa sesimizi kimse kısamazdı . Sonra " ararım,sorarım ararım seni her yerde sorarım ıssız gecelerde cimbom bom nerede diye girmemiz efsaneydi. Aynı 20 yıl önceden olduğu gibi. Kol kola Fenerbahçe diye haykırarak yürüyorduk. Çevik kuvvet ve amirleri coplayarak insanları geçiyordu bana vurduklarında kendimi savunup bende onlara müdahalede bulundum. Ama onlar acımıyordu. Sonra sokaklara dağıldık bu kaçtığımızdan değildi elbette.
Sayıca bizden fazlalardı. Nefes nefese kaldık. Sonra ikinci defa toplandık. Vazgeçmek yoktu. Sonra yine " hiçbirşeye değişilmez senin sevgin bu dünyada" diye girdik yine polisler karşımızdaydı bizim. Ama vazgeçmek yok demiştik. Yine copla müdahale de bulundular. Bir dönerciye sığınmak zorunda kalmıştım ve 5 polis zapt etmek istiyordu. İçeri girdiler beni almışlardı alınma nedenim polise müdahale de bulunmamdı. Polis tarafından alınmıştım emniyet’e götürülecektim. 1 saat kadar bekledik otobüste. Ve otobüste çevik kuvvetin diyalogları şuydu bana karşı
‘’Gebersin ibneler klimayı açmayın’’
‘’konuşmak isteyenin sesini kesmeleri’’
‘’en ağır küfürleri etmeleri’’
‘’kendini padişah gibi hisseden çevik kuvvetler’’
Bunun gibi daha da şeyler ve yazımı bitirmeden önce spor büro amirlerinin bana karşı söylediği bir şey vardı.
"Fenerbahçe senin karnını mı doyuruyor
Ulan ben hayata karnımı doyurmak için mi geldim"
Bir daha olsa yürür müsün dedi adam evet yürürüm dedim. Fenerbahçe sana ne veriyor? Paranın üstün güç olduğu şu dünyada bir şey vermesine gerek yok tarifi edilemez verdiği şeyin ama bunu herkes anlamaz tabii. Ve güldüğünüz de bile gülmek yasaktır orada..
Ne diyelim Senin için Fener senin için…
Yazan:Cem Kurtuluş
yukarda Allah var be birader hepimiz ordaydık o gün. nasıl pusup yürüdünüğünü herkes gördü. siz şu dediklerinizi yapsanız etrafta videodan geçilmezdi. beyoğlu sadece cimbombomundur
YanıtlaSilPolisin arkasına güzel saklanıyordunuz doğrusu onu es geçmişim. Beyoğlu Herkesindir elini kolunu sallayan yürüyor. Pkk sempatizanı da trabzon taraftarı da Beşiktaş taraftarı da. Beyoğlu cimbomun mu şimdi. Bu şeyler yapılırken elimizde fotoğraf makinasıyla kamerayla dolaşmadık onu düşünemedik ama sen gelseydin çekebilirdin. Reklam konusunda zayıfız biraz afola..
YanıtlaSil