// body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...
// etiketinden önce aşağıdaki kodu ekleyebilirsiniz. // body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...

Etiketler

Tarih

Kategoriler

02 Nisan 2013

Banvit (Bandırma Deplasmanı): BİR TRİBÜN DİRENİYOR !!




















Bir süredir pahalı bilet fiyatları nedeniyse deplasmana gidemeyişimiz Banvit maçı için Bandırma’ya gitmemizi gerektiriyordu.  Deplasman yolculuklarının tarifini hep yapıyoruz. Paranı denkleştiremediğin zamanlar, otobüste açık çıkması, alamadığın bir tabak çorbayı arkadaşınla paylaşmak, en iyi dostunu deplasman yollarında bulmak, makaranın dibine vurmak ve çoğu şey sayılabilir.

 Pazar günkü Akhisar maçı ve Beşiktaş voleybol maçının yorgunluğundan sonra Bandırma deplasmanına gitmek zor olacaktı ama “ Deplasman” dedik mi ne kadar yorgun olursan ol “ evet abi beni de listeye ben de geliyorum” demeye daha liste hazırlanmadan kendini hazırlıyordun. Bu deplasmanda da  bir nevi böyle oldu. Haberi alır almaz, deplasmana ismimi yazdırmıştım. Sayı olarak azdık, az deplasmanların keyfi her zaman başka olmuştur. Bu sene Akhisar maçı için gittiğimiz Manisa’da bu azlıkla gerçekten iyi keyif almıştık. Biletlerin pahalı olması sonucu İstanbul’dan çoğunluğun maça girememesi iyi olmamıştı. Neyse bunları geçelim.

Bandırma deplasmanına doğru 12 gibi yola çıktık. Bir şoförümüz vardı ki “ akıllara zarar” ben desem siz inanmayın. Samimiyet akıyordu yüzünden. Her birimizle makara yapıyordu, biz onla makara yapıyorduk. Kasıntı değildi bir defa.  “Otobüs camiasında parmakla mı gösteriliyor bu adam”  demiştir herkes herhalde onun için.   Yola çıkarken müzik, besteler derken zaman geçiyordu. “ Ömrümüz geçiyor deplasman yolunda elimde sigara aklımda kanarya” satırlarıyla bizlerde başka aleme dalıyorduk.

Tekel bayiye girelim dedik, içeri almadılar . Daha önceki vukuatlardan olsa gerek almadılar diye düşünmedim değil.  Maça 1.5 saat kala salona yetiştik, biletleri aldık. Maça girdik. Salon 2500 gibi kapasiteye sahipti. Akustiği  iyiydi. Maçın başlarından itibaren takımımızı desteklemeye başladık. Salondaki tek yetersizlik herhalde klimaydı.

 Erdek ve Bandırma’dan gelmiş olan Fenerbahçeli dostlarımız da en iyi şekilde takımını destek verdi. Maç öncesi açılan “ BİR TRİBÜN DİRENİYOR” pankartı Fenerbahçe yönetimine gerekli mesajı yollamıştır. Okul Açık tribünündeki seti kaldıranlara karşı sesimizin kısılmayacağını bilmelerini buradan sesimizi yeniden duyurmakta yarar var.

Son saniye basketiyle şanssız yenilmemiz için de söylenecek bir şey yok. Şoför abimizle makara yapmaya devam ettik. Bizim için cd arayıp Ankara havalarından  çaldı, herkes bir yandan ayağa kalkıp oynadı. Bir de kendi aracına ait kornosu vardı ki her duyduğunuzda kendinizden geçiriyordunuz. Yoldayken bir tırla yarışıyordu. İkisi birbirine korno yaparak bizleri de güldürüyordu.

Maç dönüşü her zaman ki gibi Köfteci Yusuf’a uğramayı ihmal etmedik. Onlar da bizi bekliyormuş. Müzik son ses ,araç köfteci Yusuf’un yanına çekildi. Öyle acıkmışız ki tıka basa yedik.  Bunca yorgunluğa rağmen keyifli ve yorucu bir deplasmanı daha geride bıraktık. Başta Unıgfb tayfası olmak  üzere başta emeği geçen herkes sağolsun, Fenerbahçe var olsun!

 İstanbul Şık Şık Şık !!

Cem Kurtuluş, 2013

0 yorum: