Pantolonla yattığım geceler
fazlalaşmıştı . Bir odada iki kişi yatıyorduk. Her
gece tükettiklerimi sayamaz duruma gelmiştim, tek sayabildiğim İki yatak ve iki şarap şişesiydi.
Sigara izmaritleri arasında kaybolmuş kendimi arıyordum. Bitkin ve
yorgun halim bir şarap şişesi kadar boştu.
Saatin
geçmesini bekleyen bir adam olarak yola devam ettim. Her şey
olduğu gibi devam ediyor değişen bir şey yoktu.
Adım adım bir yere doğru
ilerleniyordu, rotamın nereye doğru gideceğini bilmeyen bir adam olarak düşünüp
durdum. Oda’nın etrafını bira ve şarap
şişeleri sarmış, evin içinde sigara izmaritleri çoğalmış, duman altında
boğuyordum. Yatağa girdiğimde pantolon ve çorap bana eşlik ediyordu, bazen de
hiç gelmeyen sesler.
Pantolon ve çorap ayrılmaz
ikiliydi. Üşengeçtim, yorgundum, bitkindim. Kokulu çoraplar ve içmediğim sigara
izmaritleri bile artık beni rahatsız etmiyordu. Alışkanlığımın kurbanı olmuştum.
Yatağa girdiğim saatler gece 3 civarları oluyordu. Hemen uyumak rahatlamasa
da leş gibi kokan çorap, sigara
izmaritlerinin kokusu eve büyük zarar vermişti.
Yatağa girdiğimde kafama bir tarafa çevirir,
uykusuz kalırdım. Yatağa girdiğim anlarda bir kadının eşsiz bacaklarını, geride
bıraktığı şeyleri düşünüp başım dönüyordu. Ütopya olarak düşündüğüm şeylerdi
hepsi. O kadından eser yoktu.
Yatağın içinde uyuya kaldıktan sonra yatak
kendini kemer seslerine bırakırdı. Yatakta döndükçe kemer sesleri yükselmeye
devam ederdi. Sonra her zaman yaptığımı yapardım. Bir sarhoşun sızması gibi
yatağa yayılırdım sonsuzluğa uzanır gibi..
Yazan:Cem Kurtuluş
0 yorum:
Yorum Gönder