// body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...
// etiketinden önce aşağıdaki kodu ekleyebilirsiniz. // body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...

Etiketler

Tarih

Kategoriler

27 Nisan 2012

Deplase Ankara (26.04.2012)















Kupa maçlarının telafisi yoktur.  Bu maçta da durum bundan ibaretti. Kayseri’de iyi oynamadığımız bir maçı,90.dakika gol atarak uzatmaya götürdük ve penaltılarda da Kayseri’yi eledik.  Bu maçtan sonra rakip Karabük olmuştu ve yine maç Ankara’ya verilmişti. Ankara’da ne var anlamak zor elbette, bu kısmı geçelim. Muhtemelen  ayda 3 defa maça denk geldik ya da ben öyle hatırlıyorum. Kısaca maç hakkında birkaç şey söz edecek olursam bu kısmı çok da uzatmayacağım.  Maç içinde öne çıkan üç oyuncu vardı Semih-Stoch-Orhan. Özellikle Stoch sahada basmadık yer bırakmadı. Dia’da etkili olmaya çalıştı, Selçuk –Cristian akıllı oynadı. Bütün oyunu Stoch yönlendirdi diyebiliriz. Alex’i aratmadı. Her yere yardıma yetişti. Özer ve Caner sahada fazla gözükmedi. Karabük etkisiz bir futbol ortaya koydu. Taraftar üstünlüğümüzle  iyi oynayan taraf bizdik.


Maç yorumu bir yana asıl mevzu da deplasman yolculuğu  hakkında da birkaç kelam etmek.  Vize sınavına sabah girip otobüse yetişmek için koşuşturma içerisindeydim. Bu durumu herkes en az bir defa yaşamıştır. Ya sınava girmemiştir ya da çok önemli sınavına girip otobüsü bekletip koşuşturma içerisinde olmuştur.  Neyse ki  aceleyle ama yetişmem o ara pek bir şey ifade etmedi, çünkü yola öğlen 1 gibi çıktık. Maça yetişmemiz imkansızdı, bunu da biliyorduk. Bütün bu olaylar üzerine  otobüs  hararet yaptı.   İki defa durduk. Bir otobüs dolusu insan mahsur kalmıştı. Bolu tarafında yeniden durmuştuk,otobüsten dumanlar gelirken yoldan otobüs durdurarak yolumuza devam ettik bir şekilde. 

Yaklaşık 35 kişi o otobüsün içinde sıkışmıştık. İndikten sonra maça yetişelim diye acele ettik. Neyse ki ikinci yarıya doğru stada girmiştik.  Kayseri maçına göre iyi bir tribün yoktu. İkinci golü bulduktan sonra daha da rahatlamıştık. Maç bittikten sonra Futbolcuların tribünlere çağrılıp karşılıklı “ Fener gol gol,iki kupa geliyor’’  tezahüratının yapılması da tribünsel açıdan olan işlerdendi.

Bunların sonrasında bizler maç sonrası eve nasıl döneceğimizi düşünürken, otobüs ortalıkta yokken herkes bir çözüm yolu arıyordu.  Kimileri otogardan bilet alıp İstanbul’a dönecekti, kimileri Ankara’da kalacak kimileri de bir yolunu bulacaktı. Buradan 1907Unıfeb’ten kardeşlerimize teşekkür ediyorum..  Bir de son olarak şunu söylememek olamaz.  Yola çıkarken yolsuz kalmamak gerekiyor, yola çıktığın insanlara dikkat etmelisin, özellikle seni yarı yol da bırakanlara…

bir deplasman yolculuğu da bir şekilde sona ermişti

selametle.

Cem Kurtuluş,2012

0 yorum: