Tutunamadığın hayat, bir türlü sorunlar,
ümitsizlikler, ve sonu çıkan tek yol “ Deplasman “ cümlesi. Bu kaçıncı diye
kendimize sormuyoruz, kaç olduğunu unuttuk. Biz de şehirleri saymıyoruz,
otobüsün içindeki duman sayılarını sayıyoruz. Birilerinin babasının
rahatsızlığını patrona anlatması, birisinin yalandan hastaneden rapor alması
hafta içi deplasmanlarına en uygun reçete oluyor. Takımın durumu o kadar kötü
ki bizler için bunun önemi yok. Dumanlı deplasman otobüsünde her şey mümkün,
45’likle sallana sallana gidiyoruz. Bir anda kendimizi o alkolün verdiği
etkiyle arabalı vapurda buluyoruz. Sonra tribün olarak esir alacağımız şehre
doğru adımlarımızı atacağımız. İnsanların karnı zil çalıyor ama bütün emniyet
birimleri bütün yolları kapatmış şekilde gidiş yolunda uzağa doğru bir yere
gidiyoruz neyse ki orada karnımızı az da olsa doyurmuş oluyoruz.
Zaman kısıtlı, tekel bayi arıyoruz sonra mendil satan
çocuklara satıyoruz “ abi içme, gençsin kendine yazık “ diyorlar biz tekel
aramak için yola düşüp sonradan otobüsle Bursa stadına doğru yolumuza devam
ediyoruz. İstanbul’dan gelen 20 otobüsle birlikte son kalan otobüslerden biri
oluyoruz. Alkol içenleri üfleteceğiz muhabbetine emniyet uyarısını veriyor,
çoğu yerde bu yapılamıyor, ama bunun daha kötüsüyle karşı karşıya kalıyoruz. Sanki
savaş çıkacakmış gibi bütün emniyet birimleri metro, sokak aralarını her yeri
tutmuş şekilde insanı bir hapisteymiş hissettiriyor.
Maç saatine yarım saat kala otobüsleri park ettirmek
için yer aranıyor sonra otobüslerden toplu şekilde stada doğru yol alıyoruz. Bu
defa statta görülmemiş bir şey oluyor, kimlik kontrolleri eşliğinde içeri
alıyorlar bizi, emniyete sorun çıkarmamak adına kimse sesini çıkarmıyor haliyle
. İçeri giriyoruz, takımın kötü olması bir yana bizler yerimizde “ Sefa Reis “
yazılı ufak bezlerle Fenerbahçe Tribünlerinin Lideri Sefa Kalya’yı
yad etmiş oluyoruz. Tribün adına da bazen geriye düşsek de , gol
atıldıktan sonra rakip tribün düşüşe geçiyor bizler de devamlı yükselişte
oluyoruz. Son dakikalarda hakemin yaptığı hata ile bize yine hüzün yolları
gözüküyor. Kiminin ağzını bıçak açmıyor otobüste, kimi açlıktan, kimi de
uykusuzluktan otobüste yorgunlukla başbaşa kalıyor. Dönüş yolunda emniyetin
yolları kapatması, ve tesislere Fenerbahçe taraftarının almamasını da söylenecek
söz kalmıyor. Bize yine hüzün kalıyor. Hep hüzün, hep deplasman…
Cem Kurtuluş, 21.01.2019/Bursa Deplasmanı
0 yorum:
Yorum Gönder