Herkesin
çocukluğunda çalınan marşlar vardır. Kimi bir takım marşı, kimi milli marş,
kimi de siyasi sloganların olduğu marşlardır. Çocukluğunuzda ,gençliğinizde,
yaşlandığınızda o marşlar devam etmiştir . Küçük
Fikret ismini ilk o marşı dinlerken duymuştum . Fenerbahçeli olarak kan
bağımızın oluştuğu çocukluğumuza denk geliyordu bu marşlar.“Cihatlar, Lefterler, Canlar, Fikretler Hala sevilen birer abidedirler “ diyordu…Fenerbahçe tarihindeki efsaneler geçidine
selam ediyordu bu marş.
Fikret
Kırcan diğer adıyla namı
diğer Küçük Fikret bu marşla
anılıyordu
Küçük Fikret taraftarlarca "Kefal Fikret"
diye lakap takılan bir isimdi. Fenerbahçe’ye gelişini Küçük Fikret, diğer
namıyla Kefal Fikret şöyle anlatıyor. “Yıl
1934. 14 yaşındaydım. Küçük antrenman sahası vardı, orda futbol oynardık bir
gün çağırdılar. Fikret Arıcan, “Gel, başla Fenerbahçe’de sen de Küçük Fikret
olursun” dedi.Amatör
ruhun geçerli olduğu, sahaların çamur içinde olduğu ama forma namusunun olduğu
zamanlarda oynamıştı Küçük Fikret. Formanın ağırlığını iyi biliyordu, çünkü
yokluğun geçerli olduğu zamanlardı, formaya saygı verdi, sevgi vardı. O bunu
iyi biliyordu işte.
Formasının
kirlendiği tek yer sahada basmadık yer bırakmamasıyla alakalıydı. “ '1934'te Fenerbahçe'ye geldim. 14
yaşındaydım. 1956'ya kadar oynadım.Hiç para almadım. Kulüp tabii ki
futbolcularına para veriyordu. Ama ben hiç almadım. “ Şimdiki futbolcular yanına
yaklaşamazdı, paraya değil formanın armasına tapan bir isimdi Küçük Fikret. Asaleti vardı,
büyüklüğü vardı, bu büyüklüğün Fenerbahçe’den büyük olmadığını bilirdi. Fenerbahçe’yle
ilgili anıları bitmiyor Küçük Fikret’in o anılara bir röportajda şöyle yer
vermişti.
“ O zaman Haydarpaşa
Lisesi’nde öğrenciydim. Büyük Fikret Fenerbahçe takımının kaptanıydı. O gün
bana “Bugün seni oynatacağım” dedi. Ben heyecanla bekliyordum, bir baktım benim
yerime kardeşi Semih’i oynattı. Ben ağlayarak oradan kaçmıştım. O maçta
Fenerbahçe 3-0 mağlup olmuştu. Rahmetli Gündüz Kılıç ve Haşim ağabey beni
Galatasaray’ın idmanına götürdüler. O an için üzülüp kızmıştım. Artık
Galatasaray’da oynayacaktım. O sıralarda Zeki Rıza Sporel geldi. “Senin yerin
Fenerbahçe dedi "
Bir sözü meşhurdu Küçük Fikret’in, günümüz
futbolcularının kulağına küpe olur bu söz, amatör ruhun paranın geçerli
olmadığı zamanlardan sesleniyor bize Küçük Fikret. Diyor ki “ Maçtan evvel bana sorarlardı: “Ne yapalım” diye. “Yenilmek yok” derdim.
"
Böyle bir kuşağın amatör ama paraya yenilmemiş ismiydi . 22 yıl kusur
Fenerbahçe formasını giydi, en uzun bu formayı futbolcu olarak tarihe geçti,
teknik direktörlük yaptı, yöneticilik yaptı.
Hak ettiğinden fazlasını verdi. Paraya ihtiyacı olmadı, Fenerbahçe sevgisi
için oynadı, Fenerbahçe için yaşadı. “
Cihatlar, Lefterler, Canlar Fikretler” döneminden Ulu Çınardı. Lefter’e, Serkan
Acar’a, Selçuk Yula’ya, bütün Fenerbahçelilere selam söyle Küçük Fikret. Efsaneyi yaratanlar her zaman ölümsüzdür, sen
de o ölümsüzlerden biri olarak kalacaksın!
0 yorum:
Yorum Gönder