Savaşların altın kuralı
“ yaşamak için öldürmelisin “
sözüdür. Sen öldürmezsen, o seni öldürür ve seni bok çukuruna yollar. Ne kadar
vicdan mahkemesi yapsan da kendi içinde yaşatmak için öldürmek gerçeği hiçbir
zaman değişmez savaşlarda. Savaşlarda bu işler böyle yürümüştür. Savaşların
kazananı olmadığı gibi; hayatta kalanı
ve toprak altında gömülü olanları vardır. İşte bu savaşın gerçekliğidir.
Mevzumuz Savaş, bu savaşsa İkinci Dünya savaşı. Cesetlerin toprak altına
gömüldüğü, tankların insanları et parçalarına dönüştürdüğü bir savaş.
İkinci
dünya savaşı hakkında bir sürü film çekildi, bir sürü kitap yazıldı ve halen
kitaplar yazılmaya, filmler çekilmeye devam ediyor. “ Fury
“ David Ayer’in yönetmenliğini
yaptığı, senaryosunu yazdığı Amerika’lılarla Nazilerin mücadelesini anlatan bir
film. “ Fury” Amerika’dan gelen tank birliğiyle olaya yaklaşıyor. Filme “
Fury” verilmesinin nedeni Amerikan birliğinin kullandığı Tank. Türkçe’ye öfke olarak çevrilen Fury filmde de
öfke görevi görüyor. Her şeyden geriye
kalan bu Tank oluyor. “ Fury “ adında tankın içinde bulunan 5 Amerikan
Askerinin ölümle iç içe olan yaşamları ele alınıyor, ama bunun öncesinde filmi
başa sarmak gerekiyor.
Film, 1945’li yılları anlatan klasik alt metin
yazılarıyla açılıyor, Nazilerin savaş için her türlü unsuru kullandığından da
dem vuruyor. Brad Pitt’in Don Wardaddy' Collier ' rolünde oynadığı “ Fury” filmin başlarından itibaren
Almanların, Amerikalıların etrafını saran sözlerle ilerliyor. Bu sözlerden sonra Norman Ellison’la
tanışıyoruz. Norman Ellison acemi, merhamet dolu, hızlı yazı yazma eğitimi
alan, orduya yeni katılmış biri. Orduya katılmasından itibaren her şeye şaşıran
bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Sanki savaşta değilmiş, oyundaymış gibi
bir izlenim yaratıyor.
Norman Ellison’un merhametli olduğuna çavuş Collier’in öldürme emri verdiği Nazi
için öldüremediğinde tanıklık ediyoruz. Merhamet duygularından arınamıyor Norman. Çavuş Collier’in ekibi sayesinde bunu
atlatıyor, bunlar olurken bazı arkadaşlarının ölümüne tanıklık ediyor. Bunlara
tanıklık ederken daha ekiple yeni tanıştığında Tank’ın içine giren Norman’ın
kusma sahnesi de diğer askerlere göre geride olduğunu seyirciye ispatlıyor.
Film bize Norman
Ellison gözünden aktarılıyor. Filmi savaş, yemek sahnesi, ve 5 Amerikan
Askerinin ölümle iç içe yaşamaları olarak üç bölüme ayırmak mümkün. Bu bölümlerde Norman’ın diğer askerlere göre
iyimser olduğu bize aktarılıyor. Almanların, Amerikalılara saldırması sonucu
her şey yerle bir oluyor, Norman Ellison değer verdiği kız arkadaşını
kaybediyor. Öldüren Nazilere karşı insan
öldüremeyen Norman Ellison birden yaşamak için öldürmenin gerekliği savunup,
filmin ilerleyen zamanlarında bir kahramana ve ölüm makinesine dönüşüyor. Filmin finali klasik Amerikan filmlerine
benzediğinin altını çizmek gerekir, 5 Amerikan askeri 300 askere karşı eldeki
silahları az olsa da kahramanlık yapıyor. Bu sahnesiyle gerçekten uzak bir
görüntü çiziyor .
Norman
Ellison rolündeki Logan Lerman
karakterinin tüm psikolojik unsurlarını etkileyici bir şekilde canlandırıyor.
Etkileyici bir şekilde canlandırırken Brad Pitt’ten daha iyi oyunculuk
sergilediğiyle ilgili anket yapsak Logan Lerman’ın öne çıkması kimseyi
şaşırtmaz. Sonuç olarak David Ayer’in “
Fury “ filmi her ne kadar içinde abartıları barındırsa da Amerikan
Sinemasının başarılı savaş filmi örneklerinden. Band Of Brothers veya Er Ryan’ı
kurtarmak gibi kıyaslanacak örneklerden değil, ama diyalogları ve aksiyon dolu
bir yapım.
Yönetmen:
David Ayer
Senaryo:
David Ayer
Oyuncular:
Brad Pitt, Logan Lerman, Shia Labeouf
Müzik:
Steven Price
Görüntü
Yönetmeni: Roman Vasyanov
Kurgu:
Jay Cassid, Dody Dorn
Süre:
134 Dakika
Ülke:
ABD
CEM KURTULUŞ, 2014
0 yorum:
Yorum Gönder