Yarı
yarıya maçların hasretiyle tutuşanlar için yarı yarıya maçların yeri her zaman
ayrı olmuştur. Bu parolayla tribüncüler için de böyle maçlar kaçırılmaması
maçlardan demeye pek de gerek yok. Buna göre her şeyi ayarlayıp parolamızı buna göre çizdik. Çok
olmasa da Fenerbahçe tribünü İstanbul’dan İzmir semalarına doğru 1 gece önce
nevaleleri hazırlayıp yola çıktı. Böyle maçlarda her zaman tahmin edeceğiniz
bişey vardır; o da maçların olaylardan dolayı oynanmayıp iki tribünün de dışarı
çıkartılmasıdır. Maç öncesi iki tribününün de buluşma noktaları daha önceden
belirlenmişti.
İner inmez İzmir’in o güzel havası sonrası kahvaltı şeklinden
sonra beklemeye koyulduk. Toplanacağımız yer Fenerium önünde demleniyorduk,
zamanın geçmesini bekliyorduk. Böyle zamanlarda bir yerlerde rakip tribünle
öyle ya da böyle karşılaşırsın. Maç öncesi takılırken çevik kuvvet daha
ortalıkta yoktu,4-5 yunus polisin haricinde de ortalıkta olaya dair bir şey
yoktu, ki Beşiktaşlılar yaklaşık 30 kişi arka taraftan saldırmaya çalıştılar. Bu
saldırının ardından bira şişeleri,taşlar
karşılıklı havada uçuştu, 3 Beşiktaşlı
bunun sonucunda yara aldı. Olaylar fazla devam etmedi, çevik kuvvet
takviyesi geldi daha sonraları. Mevzu
anında en önemlisi 30 kişi saldırıyorsan 30 kişi kalma politikasıdır, ama
Beşiktaşlıların o esnada arkadaşları vurulurken kaçmaları yanlıştı ve 30
kişinin 300 kişi Fenerium’un önünde bekleyen kitleye saldırması da bir o kadar
kendileri için zararlı oldu.
Bazı Beşiktaşlıların en büyük yanlışlığı da
internetten” asarız keseriz “ felsefesi yapmalarıydı. Bu olaylar bittikten
sonra tribün olarak kortej halinde salona doğru ilerledik, Beşiktaş’lılar polis
barikatını aşmaya çalışırken aşamadılar, karşılıklı atışmalar daha sonra salona
geçtik. Fenerbahçe tribünü olarak, Beşiktaş tribününe göre sayıca fazlaydı bu
sayı fazlalığını tribünsel anlamda da gösterdi. Salon içindeki atışmaları bu
maçta nasıl özlediğini iki tribünde gösterdi. Küfüre küfürle karşılık vermeler,
el-kol hareketleri, ve sonunda iki tribünden yükselen torpil sesleri ve en
sonunda iki tribünün sahaya attığı meşaleler… Tribünün olmazsa olmazı olan
bütün unsurlar bu maçta bir araya gelmişti. İki tribünde elinden geleni yaptı.
Coşkunun daima yükseldiği, e-biletin olmadığı iki tribünde bu deplasmandan
fazlasıyla keyif aldı. İki tribün dışarı çıkartılsa da iki düşman tribünün
böylesine birbirine atışmaları olarak bu deplasman tarihe geçti.
Cem Kurtuluş, 18.04.2015
Cem Kurtuluş, 18.04.2015
0 yorum:
Yorum Gönder