1970’li
yıllarda Black Sabbath korku dolu müziğiyle etrafa dehşet
saçmıştı, bu müziğe can katan isimlerden hiç şüphesiz Ozzy idi. İyi iş yaptığı
kadar, saçmaladığı bir çok şey vardı. Özellikle “ civciv kafası ezme “ muhabbeti
bir dönem herkesin içini baydığından herkes hem fikirdir. 1980’li yıllara
geldiğimizde Ozzy’den mikrofonu Dio almıştı. Ozzy’e göre ses olarak Black
Sabbath’a enerji katmıştı Dio. Dio,
gruba katılımıyla şarkıların yazılmasında ve vokaliyle grubun ses
rengini,soundunu değiştirmişti. Albüm yapımcısı Martin Birch'in de katılmasıyla
grup kendi rengini ağır bir rock müzikten hızlı, kaygan ve daha melodik bir
şekle sokmuştu. Dio albümdeki tek yenilik değildi. Geoff Nicholls da , Geezer
Butler belirsizliği yüzünden, albüm çalışmalarına katılmıştı. Başlarda Nichols
ile çalışan grup, daha sonra Geezer'ı aralarına almıştır. Nichols'da önceki
albümlerdeki gibi, klavyede kalmıştır. Geezer'ın eklenmesiyle bitmemiş tek
şarkı "Neon Knights’ da Geezer ile hazırlanmıştır. Eski Rainbow ve Elf
basçısı Craig Gruber de çalışmalara katılmıştır. Bazı söylentilere göre albümde
çalan da Gruber'dir -Iommi bu iddiaları yalanlamıştır.
Bill
Ward ise
o dönemli alkol problemlerini "o albümün nasıl yapıldığını
hatırlamıyorum." diyerek anlatıyor. Bunun yanında kişisel
sorunları turlarda grubun dışında kalmasına neden olmuştur. Albüme ismini
veren şarkı, ikilemler ve ikiyüzlülük ile ilgilidir. İyi ile kötü arasındaki
gidiş gelişi resmeder. Dio, VH1'ın Heavy adlı belgeselinde, şarkının
hikayesinin kendi kişiliğinden geldiğini söyler; iyiyi mi seçmek, yoksa kötüyü
mü? diye bahseder. Dio albüme ayrı bir hava katmıştır nedenini soracak
olursak Ozzy’nin acı dolu haykırışlarından sonra Dio’lu dönem bambaşka
olmuştur. Bu albümde bunun başlangıcı olmuştur
Albüm;
“ Neon Knights “ ile açılıyor ve 80’ler döneminin soundunu
hissettiren şarkı Dio vokaliyle zirve yapıyor. Ozzy’deki karanlık hava
Dio ile bozuluyor. Gitarların saldırganlığı üzerinde devam ettiği heavy
sololarla melodiklikle zirveye tırmanıyor. “Children of the Sea” albümün dinamiklerinden
biri olarak karşımıza çıkıyor, “ Denizin kayıp çocuklarıyız biz “ nakaratlarıyla
özet geçiyor. Bass gitarın önde olduğu, Dio’nun
incelmiş sesiyle birleşimi sonrasında bir resital sunuyor. Sözleri Ozzy döneminde yazılmış olup, Dio sonrası
müziğiyle birlikte değiştiriliyor. Black
Sabbath kendi genel tarihçesini şarkıda ortaya atıyor. O dönemlere hızlı bir
giriş yapmışlardı,4 gençtiler bu yola büyük bir hızla girdiler. Karanlık
yapısı, olgunlaşan sözleriyle insanlarda korku saldılar,ama bu albümün yapısı
daha çok rifflerin enerji dolu hareketliliğiyle öne çıkıyordu.
Butler’ın bass riffi ile açılan “ Lady Evil” orta çağ dönemlerinde cadı sözleri üzerine bir nevi kötülüğü yayan kadın vari sözler üzerine yoğunlaşıyor, o dönemki klasik şarkı sözleri arasında gösteriliyor. Iommi ve Butler ortaklığı eski albümlerde olduğu gibi burada da devam ediyor. “ She's the queen of sin’’ nakaratları ile ana fikir özetlenirken, şarkının ortalarına doğru Iommi’nin sololarıyla uçuşa geçiliyor.
Müzikleri Iommi tarafından , sözleri Dio tarafından
yazılan “ Heaven And Hell “ bir hikaye niteliğinde. Enstrüman
hakimiyetinin yüksekte olduğu, Iommi ve Butler ortaklığının ve Dio’nun vokaliyle zirvelere çıktığı
atmosferde Dio şarkının hikayesinde
insanın kendi içinde cennet ve cehennemine dair atıfta bulunur,şarkının da
böyle çıktığını ifade eder.
Dio’nun Rainbow döneminden izler hissettirdiği “
Wishing Well”
“ love
is a never ending smile” sözüyle
durumu özetliyor. Klavye introsuyla başlayan “ Die Young”
hayattayken sadece yaşamak ve geriye
bakmadan sadece yaşamak. “ Hızlı yaşa,genç öl “ mevzusu kısaca burada
durum. Dimebag Darrel, Chuck Chuldiner, Clif Burton,Bon Scott’a “
Die Young” ile selam ediyor Black Sabbath. “ Bugünü
yaşa, yarın asla olmayacak “ sözüyle de şarkıyı özetliyor Dio.
Ac/Dc rifflerini hatırlatan bir girişle selamlayan “ Walk Away” ve albümün kapanış şarkısı “ Lonely Is the Word “ klasik Black Sabbath ritimlerinden uzak ama Iommi’nin sololarıyla iştah kabartan “Maybe life's a losing game” sözleriyle durumu özetliyor.
Ac/Dc rifflerini hatırlatan bir girişle selamlayan “ Walk Away” ve albümün kapanış şarkısı “ Lonely Is the Word “ klasik Black Sabbath ritimlerinden uzak ama Iommi’nin sololarıyla iştah kabartan “Maybe life's a losing game” sözleriyle durumu özetliyor.
1970’li
yıllardan sonra Ozzy’den Mikrofonu devralan Dio “ Heaven And Hell “
albümü ile Iommi, Butler,
Bill Ward eşliğinde harikalar yaratmayı başarıyor bu albümle. “
Ozzy gibi karga sesi senelerdir bize dinletmiş “ diyenler olsa da kişisel
olarak o kanıda değilim. Dio genellikle Black Sabbath’ın doom metal
yaptığı, o korku dönemini yaşattığı dönemden sonra çoğu heavy metal seven
kitleye apayrı canlılık kattı bu albümle, bunu yaparken heavy metal’in o hızlı
sololarla şaha kalkan, vokallerle enerji katan yanını bize bu albümle göstermiş
oldu. Ozzy gibi mistik bir
havadan ziyade, Heaven And Hell ile grubun soundunda yeniliğe gittiğiniz
başlangıcıydı bu albüm.
Kadro:
Ronnie
James Dio – vocals
Tony Iommi – guitar
Geezer Butler – bass guitar
Bill Ward – drums
Geoff Nicholls – keyboards
Tony Iommi – guitar
Geezer Butler – bass guitar
Bill Ward – drums
Geoff Nicholls – keyboards
Cem Kurtuluş, 2009
0 yorum:
Yorum Gönder