Savatage’in efsane ismi Jon Oliva Bildiğiniz üzere 13 haziran günü İstanbul’da konser vermeye hazırlanıyordu.Bekleyişler sürüyordu,Evden erken çıkıyım dedim geç kalmayım trafik olmasın diye,ama Otobüs çabucak Taksim’e geldi.Arkadaşları bekledikten sonra bi de yemek yedikten Dorock’taki İmza günü’ne yetişmek istedik.Arkadaşlarım saat 5’te Jon’un imza gününe geleceğini söylediler ama bekleyişler sürüyordu,hatta bir arkadaşım ulan bu jon taksiyle gelecek dedi,bende dedim nasıl taksiyle gelecek bu adam içimden ciple gelir dedim.
Ama bir baktım ki Jon ,taksiden iniyor,birden alkış sesleri yükseldi.Her yoldan geçen insan soruyorlar bu kim bu kim ,Bizde papağan gibi Jon Oliva diyorduk.Hatta bir arkadaşım bir daha soran olursa Michael Jackson diyeceğim dedi,tabi o da onun espiri anlayışıydı. Ama İmza sırasındaki komikliklerde vardı tabi,bir kız jon’un kucağına oturduğu zevkten dört köşe olduğunu söyledi.
Setlist
City Beneath the Surface
Sirens
Through the Eyes of the King
All the Time
The Hounds
Heal My Soul
Maniacal Renderings
Tonight He Grins Again
Chance
Gutter Ballet
Edge of Thorns
Walk Upon the Water
Believe
Sleep
Jesus saves
When the Crowds are Gone
Hall of the Mountain King
Kız tabi Jon’u ilk defa girdi,zaten manyağın tekiydi. Ama sırada da insanlara çok küfür ettim,adamlar jon’un yakasını bırakmıyor ki dedim ulan adam bir daha gelmeyecek.Sonra güvenlik geldi orda bekleyenleri ,fotoğraf çekilenleri dışarı çıkardı. Bir arkadaşım Jon’a You are my God diye bir şey söylemişti,diğer birisi You are my hero diyip duruyordu. Jon’da Ben senin tanrınsam elimi öp dedi,tabi çocukta öptü.Ondan sonra bazı arkadaşlarımın arasında Oğlum sen kutsandın espirileri başladı.
Konsere dakikalar kalmıştı bulunduğumuz yerde savatage ve testament şarkıları çalınmaya başladı millette gaza geliyordu.Benim önümdeki Arkadaş Criss Oliva için hazırladığı bir pankartını gösterdi Jon’a ,Jon’da gerçekten çok etkilendi. Ve onu konserin ilerleyen bölümlerinde aldı seyirciye doğru gösterdi,seyircide alkışladı. Jon bize karşı gerçekten çok samimiydi ama sarışın ipne gitarist çok soğuk davranıyordu,bi de matt her ne kadar o kadar pena istesemde su versede en sonunda pena’yı kapmıştım.
Hatta bazı arkadaşlarım Soloların zaman zaman geldiğini zaman zaman gelmediğini söyledi.En köşede oldukları içinde olabilir,ama bizim bulunduğumuz yerde sololar iyi geliyordu.Ses sistemi harikaydı,Jon’un seyirciyle iletişimi ,yaptığı hareketler gerçekten süperdi.Adam sadece işine odaklanıyor diyordum.
Bir ara Jon seyirciye doğru sigara attı,seyirci de aldı onu içiyordu.Tabi artık kime gelirse o içmiştir. Terlemiştim ,canım su istiyordu ama biri su vermiyordu be matt hariç tabi,onun suyundan içmiştim önceden,sonra bir tane kız vardı yanımda tanımıyorum etmiyorum,savatage dövmesi vardı,kız ne güzel içkiyi içiyordu içimden de ulan biraz bana versen ölür müsün dedim ondan sonra kızdan içkiyi aldım bitirdim.Kızda sağolsun,sususluğumu gidermiş oldu. Umut denen yanımızda bir arkadaş vardı,çocuk matt’dan 6 tane pena kaptı,ipne hem adama içki veriyor hem pena kapıyordu.Bazılarını arkadaşlarına dağıtmıştı,o kıza da bir pena o verdi.Kızda sonunda pena sahibi olmuştu.Kızın Jon’u ne kadar sevdiği zaten belliydi.
Klasik şarkılar çalınıyordu.Ama insanlar kendinden geçmişti.Ama şarkı listesi karışıktı,sıralamaya göre değildi.Gutter Ballet şarkısında ooooo sesleri yükseliyordu ve insanlar kendilerini kaybetmişti.Zaten herkes sarhoş gibiydi ama bu geceyi yaşattığı için Jon’a ne kadar teşekkür etsek azdır bence.Jesus Saves,Mountain King,Edge Of Thorns gibi klasiklere yer verdi tabi hepsi bunlarla sınırlı değildi. Change gibi önemli bir şarkıya da yer verdiler,dedim bu şarkıyı ne zaman çalacaklar diye tam da şarkı zamanında geldi.
Ama Konseri izleyen kişiler çok memnun kaldılar,özellikle Jon’da öyle. İstanbul’u çok sevdiğini zaten söyledi,hatta bir daha geleceğine dair mi ne söz verdi.My Friends diye başladı sonra Aniden İstanbul diye Haykırdı.Bu da Jon’un bizleri ne kadar sevdiğinin göstergesidir.Yanılmıyorsam Türk yemeklerini de çok sevmiş. Believe şarkısı geldi herkes duygusal anlar yaşıyordu ,sanki farklı bir dünyaya doğru yolculuğa çıkmış gibiydik.Ama benim istediğim bir parça vardı ki o da Living fort he night o parça çalınmadı.Zaten Chance ve Jesus Saves parçalarında kafalar kopmuştu,öyle bi konsantra olunmuştu ki biri çağırsa duymazdık o kadar konsantra olmuştuk. Ama herkes bir alemdeydi,konserden sonra arkadaşlarıma sorduğumda setlist’i hatırlıyon mu yok hatırlamıyorum dedi.Konserde o kadar dağıtmıştı.Kaçırılmaması gereken bir Konserdi.
Her şey vardı eğlence,hüzün,dostluk Bir Konserde görebileceklerinizin hepsi vardı.Judas Priest’ten sonra beni benden alan bir konser diye sorsalar bu konseri gösterirdim.
Hazırlayan:Cem Kurtuluş
0 yorum:
Yorum Gönder