// body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...
// etiketinden önce aşağıdaki kodu ekleyebilirsiniz. // body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...

Etiketler

Tarih

Kategoriler

30 Ekim 2009

Good Morning Vietnam (1987)

























Savaş filmi deyince aklınıza hangi filmler gelir? Benim aklıma şüphesiz Steven Spielberg’in filmleri gelir, özellikle " Er Ryan’ı Kurtarmak” akılda en kalıcısıdır. Savaş fikrinden yola çıkan “ Good Morning Vietnam “  ilk başlarda disiplinle işleyen daha sonralarıysa orduya yeni katılan konformist DJ Adrian Cronauer’ın mikrofonu almasıyla başlıyor. Ordunun tam tersi fikirlerde giden, esprileriyle askerleri gülme krizine sokan Adrian Cronauer’ın ilk bölümlerde rock’n roll çalmasına tanıklık ediyoruz. Her orduda olduğu gibi bu orduda da rütbeliler Cronauer’i sevmiyor. Bu daha sonra Cronauer’e verdikleri emirle şekilleniyor. Hangi müzikleri çalacağını, hangi şeylerden bahsedeceklerini söylüyorlar, burada Cronauer’ın yapmak istediği tek şey; rock’n roll ve devamlı disiplin içinde yüzen askerleri bu bunalımdan çıkarmak. 

Filmde yasaklı sanatçılar arasında Bob Dylan ismi kısa bir detay olarak bize veriliyor. Bunların haricinde Cronauer nereye giderse gitsin insanları bir şeyler öğretme hevesi içinde olduğu kadar onları güldürme peşinde . Çinlilerle anlaşamayacağı üzere onlara Amerikan kültürünü öğretmeye çalışıyor. Bu bölümde Çinlilere öğrettiği kısımlarda seyirci de kahkaha atmış oluyor, buradan “ Robin Williams “ ın oyunculuğunun ne kadar büyük olduğunu anlamış oluyoruz. Aynı zamanda Adrian Cronoauer ismi Sisteme karşıt imajıyla da filmde farklılık yaratan karakterin başı oluyor.

 Film 60’lı yılların hitleriyle doludur, James Brown çalarken bir yerler bombalanıyor askerler de bir yandan kendinden geçiyor. Filmin ilk yarısı; şaka ve Adrian’ın yaptığı komikliklerle geçiyor, filmin ikinci yarısında patlayan bomba sonrası Adrian bunu radyoda herkese duyurmak ister, ama yine sansürler ve gerçeklerden kaçan, gerçekleri duyurmasını istemeyen bir sistemle karşı karşıya kalır. Adrian’e verilen cevap “ bu bir resmi haber değil, böyle bir şey olmadı “ sözünden ibaret oluyor. Adrian Cronouer yayına girdiğinde şunları söyler.” Bir bomba resmen patlamadı,3 asker resmen yaralanmadı, 2 kişi gerçekten ölmedi, bunları resmen bilmeseniz de olur yetkililer böyle” diyor diye gerçekleri özetliyor. Gerçekleri sunmak isteyen Adrian bir süre sonra ordudan uzaklaştırılıyor, yerine bir teğmen görevi alıyor ama askerleri güldüren, onlara enerji veren Adrian’a yaklaşamıyor. Filmin ikinci bölümünün en iyi sahneleri Adrian’ın mikrofonu alıp eski haline dönüp askerleri gülme krizine soktuğu anlardan ibaret oluyor.

Sonuç olarak; Robin Williams önderliğinde harika bir şov filmi olan “ Good Morning Vietnam “ savaşın gölgesi altında askerleri gülme krizine sokan sistem karşıtı bir DJ olan Adrian Cornuer’in “ Savaş, sadece savaşmaktan ibaret değildir “ dedirtiyor bize. Bunu yaparken diğer Vietnam saldırısı konulu filmlerden kendini ayırıyor. Savaş devam etse de, askerleri motive eden bir amaç uğruna şekilleniyor. Eleştiri var, kahkaha var, ve sadece Vietnam var. Hem rock’n roll, hem eğlence, hem Vietnam… O zaman “ Good Morning Vietnam “ sizin için biçilmiş kaftan!

Cem Kurtuluş, 2009



0 yorum: