Şöyle bir
geçmişe baktığımızda benim için iki isim özellikle kent ozanı sıfatına layık.
Biri “ kaptan “ namıyla Cenk Taner, bir diğeri
Gökalp Baykal. Konuya devam edecek olursak; 1999’da Yabancılar
albümünden sonra yıl 2002’e geldiğinde Gökalp Baykal kent ozanı şarkılarını
dillendirmeye devam ediyor. 2000’li
yıllar için teknoloji bu işe daha çok
bulaşmıştı. Teknoloji gelişti, imkanlar arttı; İnsanlar çıkan albümlerin ruhsuz olduğunu
iddia ettiler.
Baykal'ın şarkılarında ilk üzerinde
durulması gereken "kış" imgesi.
O nedense albüm boyunca hep, soğuk, karlı, ürkek, puslu, yağmurlu bir havadan
bahsediyor. Şarkı sözleri genelde kent insanının yoğun iş temposu içindeki
yorgunluklarına, tekdüze, birbirinin aynısı geçen günlere ya da insanın olur
ya, nedensiz sıkıntılara, hüzünlere dalması, işte bütün hikaye burada yatıyor.
Bir de yaşam içerisinde bize önerilen iş, evlilik, çoluk çocuk... gibi önceden
çizilmiş rotaları kırmaya yönelik ironik şarkılar da söylüyor. Hayat ne de olsa
gelip-gitme arasında geçiyor. İş, mesai bunun sonucunda yorgunluk. Ekip işi
albümde netçe görülüyor, Akın Eldes
gitarıyla harikalar yaratıyor , piyanoda İsmail
Safa Yalbaz’ın melodileri albüm genelinde o kadar ruhlu ki, bunun
haricinde Armonika’da Emre Cebesi yer alıyor.
Hangi müzik türünü severseniz sevin,akerdeon’a kulak verdiğiniz zaman sizi başka yere götürür. Bass gitarıyla Oya Erkaya ‘nın da iyi iş çıkardığını söylemeliyim. Bu albümdeki kadro çok çeşitli, yaklaşık kadroda 13 eleman yer alıyor bass gitar, vurmalı, geri vokaller, armonika,davul...
Albüm; “ Pişman Olacaksın “ ile açılıyor; adrenalin, rock’n roll dolu melodileriyle albümün dinamiklerinden. Devamında gelen "Hiç Anmadım" uzaklara götürüyor. En hissiyatlı doruklarda gezdiriyor. Albümün en hissiyatlı şarkılarından biri oluyor. “ Bir Yaz Sonu” hüznün okyanuslarına doğru sıkı bir dalışın ilk habercisi gibi, o duygusallığın zirvesinde dolandırıyor bizi. Gökalp Baykal’ın o duygu durumundaki hissiyatı,melodilerin götürdüğü başka hissiyatlar için söylenecek kelime de az. İş, hayat, evlilik, mutluluk bunlar güzel şeyler "Bir İş Bir eş” de güzel sunulmuş bizlere. Masum yalanlar, yırtılmış kitaplar, bozulmuş oyunlar ve hayatın gerçeklerini gözler önüne seriyor kent ozanı Gökalp Baykal.
Albümün ilk yarısında da hüzün dolu bir yolculuk var. Albümün ilk yarısındaki son şarkısı olan “ Gizli Saatler “ hassas piyano dokunuşlarıyla büyüleyici bir atmosfer oluşturuyor, “ istemezdim hiç üzmeyi,bir an için unutsan tüm geçmişi “ nakaratıyla nokta atış yapıyor.
Albümün ikinci yarısında kaptan sözü alıp "Demir
Almadan" gibi bir sonbahar akşamını anlatan bir parça ile giriyor ve Arda
Algül klavyede döktürüyor. “
Kapatıyoruz “ melankolinin
zirvelerinde dolandırıyor, hüzün bize
karşı komşumuz oluyor. “ Uykum Kaçtı “ ile hız artıyor,
Armonika’nın güzelliğiyle birlikte “ bu duruma kanma,konuyu saptırma onlardan
halini senden daha kötü sanma “ sözüyle de nokta atış yapıyor,sonrasında
gelen lezzetli sololarla rock’n roll vari bir durum yaşanıyor. “ Belki O Zaman “ ile nihilist
düşünceler, melankoliye doğru uzanan bir yolculuk. Burukluk hislerini yaşamanız
olağan. “ Gün gelir alışır insan, hafifler kuş gibi ve özgür/ bir martının
kanatlarıyla süzülür işte o zaman güler yüzüm “ sözüyle de o duygu durumunu
anlatıyor. Geçmişe özlemin duygu hali ”
Kaldırımda “ ile devam ediyor. Hüzün azalmıyor,
yükseliyor. “ Şimdilik bir köpek öldüren
parası, yarın olsun bir sabah kahvaltısı “ sözleriyle de şairane sözler
karşılıyor.
Albümün ikinci yarısının kapanış şarkısı "Her Zaman Bir Şarkı" da yalnızlık, ışıksız karanlık ,güneş, gökkuşağı gibi temalar ele alınsa da büyük bir hissiyatla söyleniyor. Yiten günlere, hüznün diğer kıyısında yüzdürüyor.
2000’li yıllar baz alındığında “ Her Zaman Bir Şarkı “ Gökalp Baykal’ın hem eskiden yaptığı bestelerden,hem de yeni bestelerden oluşan bir albüm/toplama denebilir. Hüznün kıyılarında fazlasıyla yüzdüren, ve albümün kaset kartonetinde “ Önce Şarkı vardı “ diyerek söylüyor bunu, uzunca bir yazı var. Çıktığı yolculuklardan da dem vuruyor, bu albümün nasıl oluştuğuna dair fikir veriyor.
Albümde Emeği Geçenler:
Yapım: Gökalp Baykal
Düzenlemeler: İsmail
Safa Yalbaz
Kayıt: Mine
Erkaya, Arda Algül
Miks: Mine
Erkaya
Mastering: Erkan
Okur
Grafik Tasarım: Müjgan Atukalp; Bahadır Uludağlar
Fotoğraflar: Serhan Atukalp, Hakan Aydoğan,
Remzi Türeci, Nur Karlıca Iverson
Nadide
Baykal, Fatih Özberk, Emre Ayman, Gökalp Baykal
Cem Kurtuluş, 2010
0 yorum:
Yorum Gönder