Yıl 1991. Benim için grupların ilk albümleri her zaman önemli oldu. Dönemin zorluklarından bahsetmek gerekirse insanlar bir albümü bulabilmek için çok uğraşıp, güç bela buldukları albümün kopyasını kasete çekerlerdi. Çoğu kez bunu yapmışsınızdır. O dönemler müzik dinlemenin yegane aracı walkman idi ve walkmanden müzik dinlemek zevkliydi. Pil bittiğinde, ya da kaset bozulduğunda buna çare bulamazdınız. En basit çare kalemi kaset tekerliğine sokup ileri-geri sarmaktır. Bunun ne müthiş şey olduğunu bunu yapanlar bilecektir.
Walkmani bir kenara bırakıp, Kesmeşeker’in Dipten ve Derinden albümünü kendimize göre yorumlamaya bakalım. Hayatın içerisinde ne varsa Kesmeşeker’in içeriğinde de o vardı. Cenk Taner ve arkadaşları malum albümde bize kırık aşklardan, ayrılıklardan, yalnızlıktan, teknolojinin içimizden kopardığı değerlerden, bilinmeyeni keşfetmekten, özgürlükten, ırk ayrımından kısaca hayattan bahsediyordu. Karşımızda müzikal açıdan son derece zengin bir albüm var. Blues, punk ve reggae ye yakışıklı selamlar, bunca farklı bir etkilenime rağmen ustaca çalınmış gitar ve davullar, her şeyden önemlisi o "kırık dökük vokal".
Kapak
bir müzik grubunun doğuşunu simgeliyor. Kent ozanımız Cenk Taner’in Mevlana’ya
olan sevgisi albümde "Dipten
ve Derinden" şarkısıyla açığa çıkıyor. Dikkat çeken şarkılardan
biri de ‘’Ben Bir yolcuyum’’.
Bu hayatta her şeyin bir şeyin sonu olduğuna dair mesajlarla sonu “ ne zaman
sona erecek bu ayrılıklar “ sözüyle bitiren ozanımız için ne desek yetersiz
kalır. Dinlerken kendi içimizde gidip
gelmeler ve bir yolculuğa hazırlanıyoruz.
Belen Ünal’ın gitar
tonları kalite kokuyor. İçimizi eriten, bizi uzaklara götürüp de getiremeyen
bir şarkıyla karşı karşıyayız..."Senin İçin" albümün
şampiyonlar ligine çıkışını simgeleyen şarkı. Cenk Taner bu parça için
vokallerde fazla uğraşılmaması nedeniyle geride kaldığını dile getiriyor. Ama
parça bence hiç de geride kalmamış, bu sözleri Cenk Taner albümün çıktığı
döneme göre söylemiş olabilir ya da bu rivayet olabilir. Edebi açıdan ne güçlü sözler sarfettiğini, sessizliğin sesinin ne kadar güçlü olduğunu Cenk Taner bu şarkıyla bir kez daha gösteriyor. Yitirilen bir aşktan geriye kalanları tamamlıyor Kaptan ve onu da " Akşam telefonları, gazete başlıkları
geceleri televizyon açık kitap sayfaları.."
geceleri televizyon açık kitap sayfaları.."
Kesmeşeker her zaman haksızlığa karşı çıkan
bir grup oldu. Bunun şarkı sözlerinde alenen haykırmasa da ara mesajlara
söylemek istediklerini saklar ve mesajları bulmayı dinleyicilere bırakır. "Güney
Afrika'da" şarkısı
politik sözleriyle göze çarpar albümde , ırkçılığa karşı tavrını grup bu şarkıda
net olarak ortaya koyuyor. Müzikal olarak da albümün en güçlü şarkısı olarak karşımıza çıkıyor. Aynı zamanda bu şarkıyla Kesmeşeker Mandela'ya selam ediyor.
"Hamdık, Piştik, Olduk" isimli parçada söz
ve müzik Cenk Taner’e ait olsa da mikrofon Tayfun Çağlar'a emanet. Grup albümde
reggaeye selam çakıyor demiştik ya, işte selam çakan şarkı tam da bu. Sözlerde
Mevlana’ya bir gönderme ve eskilere bir özlem söz konusu. Cenk Taner'e göre "Sos" albümde
kötü kayıt yüzünden harcanan bir parça. Barışarock ve 24 Mayıs Ghetto
konserlerinde grup malum parçaya yer verdi. Sessiz bir giriş ve hemen ardından
Cenk Taner’in o muazzam sesi çok etkileyici.
"Malum Teknoloji" güzel bir ritm ile başlıyor, hemen arkasından Tayfun
Çağlar "Amannnnnn" şeklinde
şarkıya giriyor. Ardından onu Cenk Taner takip ediyor. Parça teknolojinin içimizden
kopardığı değerlere sesleniyor. Teknolojinin olmadığı zamanlara, kasetle müzik dinlenen ama mutlu olunan zamanları hissettiriyor bize. Ve sadece müziğin sesinin yükseldiği karanlık odaları anımsıyoruz dinledikçe.
Cenk Taner'in memnun olmadığı parçalardan
bir diğeri de "Olağan
Durumlar". Cenk Taner verdiği röportajlardan birinde malum çalışmayı;
"Olmaması gereken parça var o albümde.Yani o sound'da olmaması gereken bir parça" diyerek tanımlıyor. Şarkının açılışını ritm gitar eşliğinde çello ile çalınan güzel bir melodi yapıyor, sonra şarkı gayet punk bir şekilde devam ediyor. Parçada Cenk Taner sanki kendini anlatıyor. Keşiflerden, hayatımızda uçurumların olduğundan, zaman içinde yolculuklardan ve koşulların yeterli olmadığından söz ediyor.
"İstanbul İstanbul" albümün çıktığı dönemlerde radyolarda en çok çalınan
şarkılardan biri idi; hala bazı radyolarda çalınıyor. İstanbul'u sevmeyenlere İstanbul'a sevdiren parça diye söz edilmesi kimseyi şaşırtmaz. Yokluklardan da bahsetmeyi unutmuyor Kaptan. Tam radyo formatına uygun
zaten. Cenk Taner anladığım kadarıyla İstanbul’u hiçbirşeyi değişmeyeceğinden
söz ediyor.
90'larda birçok albüm çıktı, bir çoğu farklı yere koyulabilir. Ama bir dönemin gerçeği Kesmeşeker olmuştu. Televizyonlarda dönmeyen klipleri, imkansızlıklara rağmen ürettikleri vardı, kimseyi umursamadan çaldıkları müzikle " Sevgiler Dipten, saygılar Derinden " diye selamlıyordu bizi. Hayatın içinde ne varsa Kesmeşeker 'in içinde de o vardı. Aşk vardı , eskiye özlem, ırkçılığa karşıtlık ve bir çok şey sıralıyordu. Bir dönemin tokatını Kesmeşeker bu albümle lap diye yapıştırıyordu suratımıza. Sözler yüzümüzde kızarıklık oluştururken müzikal olarak da blues, reggae, punk bütünlüğünün olduğu bir albüm sunuyordu bize.
90'larda birçok albüm çıktı, bir çoğu farklı yere koyulabilir. Ama bir dönemin gerçeği Kesmeşeker olmuştu. Televizyonlarda dönmeyen klipleri, imkansızlıklara rağmen ürettikleri vardı, kimseyi umursamadan çaldıkları müzikle " Sevgiler Dipten, saygılar Derinden " diye selamlıyordu bizi. Hayatın içinde ne varsa Kesmeşeker 'in içinde de o vardı. Aşk vardı , eskiye özlem, ırkçılığa karşıtlık ve bir çok şey sıralıyordu. Bir dönemin tokatını Kesmeşeker bu albümle lap diye yapıştırıyordu suratımıza. Sözler yüzümüzde kızarıklık oluştururken müzikal olarak da blues, reggae, punk bütünlüğünün olduğu bir albüm sunuyordu bize.
Parça Listesi
1. İstanbul İstanbul
2. Tek Sorumlu
3. Hamdık Piştik Olduk
4. SOS
5. Malum Zaman Teknoloji
6. Olağan Durumlar
7. Güney Afrika'da
8. Senin İçin
9. Ben Bir Yolcuyum
10. Dipten ve Derinden
Cem Kurtuluş, 2010
0 yorum:
Yorum Gönder