Çıkışı öncesi üzerinde fazla konuşulan bir albüm oldu Şebnem Ferah'ın son çalışması... Kimi albümün ismine takıldı, kimi de ilk bakışta benim de garibime giden kapağa. Öyle ki kapak çalışmasını black metal gruplarına benzetenler bile vardı. Açık olmak gerekirse ne kapak hoşuma gitmişti, ne de albümün ismi. Ama önyargılı olmamam gerekiyordu. Albümü dinlemem gerektiğini düşündüm. Çoğu kişi bu albüme karşı önyargılıydı. Ben hangi albümü dinlersem dinleyim, aklıma takılan şarkı olur.
Albümü ilk dinlediğimde "Yalnız", "İstiklal Caddesi kadar" şarkıları aklıma takıldı. Bu albümü ikinci defa dinleyişimden kaynaklıydı. İlk dinlediğimde hiç sevememiştim, ondan sonra albüme dahada alışmak için albümü bir daha dinledim. Şebnem Ferah karmaşık bir albüme imzasını atmış, ayrıca belirtmem gerek o çok tartışlan albüm kapağının tasarımını Hale ve Hakan Utangaç çiftine ait. Prodüktörlüğünü ise bir kez daha Pentagram’dan tanıdığımız Tarkan Gözübüyük üstlenmiş.
Albümün halefi Can Kırıkları daha farklı bir çalışma idi. Bu albüm biraz daha soft, Şebnem Ferah fanı değilim albümün eleştirilmesi gereken yerleri de var ve ne mutlu ki Şebnem Ferah‘da röportajlarında bunu doğal karşıladığını belirtmiş. Ayrıca bana göre hayran olmanın temel kuralı beğenmediğin noktaları rahatça söyleyebilmektir.
"İstiklal caddesi kadar" parçasındaki Şebnem'in o içten sesi, şarkının başındaki trenden gelen çan sesleri şarkıya renk getirmiş. Bence Şebnem Ferah şarkı yazma konusunda ülkenin en iyi müzisyenlerinden biri değil, ama söz yazarlığında başarılı bulduğum bir müzisyen. Bu şarkıyı Şebnem Ferah sanki bir yere gidecekmiş gibi yazmış.
Şebnem Ferah albüm genelinde hayatın içindeki şeylere yer vermiş. Eskimeyen değerler, özlem duyduğu şeyler ve aşka dair birçok konuya albümde değinmiş. Sözler iyi, beste yazma konusunda kaliteli bir müzisyen ama müzikal olarak bu albüm biraz zayıf geldi bana. "İstiklal Caddesi kadar" parçasına bir daha değinmek gerek, sözler biraz amatörce ama müzikal olarak iyi bir çalışma.Bunun hakkını yemeyelim.
Albümün isim parçası "Benim Adım Orman" ne kadar iyi bir girişe sahip olsa da "Benim adım orman" kısmı hiç olmamış, farklı biçimde söylüyor. Albümün çıkmadan önce dinleyicilerin izlenimleri farklıydı. Kimileri albüm çıkar çıkmaz "Şebo yaparda biz dinlemez miyiz", "enfes" gibi yorumlar yaptılar ki bu tip yorumlar çok çocukça geliyor bana.
Sakin, huzurlu "Ateşe Yakın’’ malum albümde "İstiklal Caddesi kadar" parçasından sonra favori şarkılarımdan biri. Gitar, Şebnem Ferah'ın o kendine özgü sesi, sanki sözler birisini kaybetmişte ona yazılan bir şarkıyı anımsatıyor.
Ayrıca bazı belirtmem gereken şeyler var. Siz istediğiniz kadar yaratıcı sözler yazın, bunu iyi bir müzikal yapıya oturtmazsınız bir şairden öteye geçemezsiniz. Şebnem Ferah’ta bu geçerli, iyi sözler yazmış ama müzikal olarak albüm vasat kalmış. Albümde akılda kalıcı fazla şarkı yok, bunu da belirtmek gerek. Ama internette okuduğum yorumlar genellikle albümün iyi olduğu yönünde, ama nedense albümü eleştirme cesaretini gösterememişler.
Eli yüzü düzgün bir albüm var karşımızda. Zaten şöyle adam gibi albüm yapan kaç kişi var ülkede diye düşünmek lazım biraz. Albümde bazı şarkılar eski albümlere göz kırpıyor, tabi bu parçalar fazla değil. Özet olarak herkese hitap edecek bir albüm değil " Benim Adım Orman" daha çok senfonik bir albüm olmuş. On numara bir albüm değil, fakat senfonik severler için ideal bir albüm.
Cem Kurtuluş, 2010
0 yorum:
Yorum Gönder