// body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...
// etiketinden önce aşağıdaki kodu ekleyebilirsiniz. // body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...

Etiketler

Tarih

Kategoriler

02 Şubat 2010

Iron Maiden - The X Factor (1995)





















1992’de Fear of the Dark albümü sonrası Bruce Dickinson, Iron Maiden grubundan ayrıldığında herkes merak ediyordu bu  işin nasıl olacağını.  Grup,  bu merak dolu süreçten sonra grup yeni vokalini “ Blaze Bayley” olarak belirledi.  Bayley fazla artısı olan biri değildi  ama iş görücü vasıflara sahipti.   Wolfesbane’da çalıyordu Blaze o sıralar, kendisi için büyük değişim, daha çok konuşulacağı bir grupta olmak kendisinin anlattığına göre de büyük bir deneyimdi.  Blaze’in gruba katılması zor bir karardı, Steve Harris ince elip sık dokuyordu sözü bunun için yeterliydi. Birkaç seçme sonunda seçmişti Blaze’ı, grubun kimyasına uyması konusunda kararsız fikirler vardı. Blaze gruba katıldığında da yenilik başlamıştı. Blaze gruba katıldığında Steve Harris “  Iron Maiden'ı Bruce Dickinson'dan ibaret zannedenler bu albümü dinleyince çok şaşıracaklar"  sözleriyle anlatıyordu bu durumu.

Takvimler 2 ekim 1995’i gösterdiğinde albüm Steve Harris ve Nigel Green prodüktörlüğünde raflardaki yerini aldı. Karısından ve çocuklarından ayrı bir Steve düşünürsek albümün karanlık ve gizemli olması normaldi. Pek çok sözün yapımında Steve Harris’in imzası vardı,bunun haricinde  90’ların ortalarında Yugoslavya’da savaş sürüyordu. Blaze bu albümün çıkış sürecinden bahsederken devamlı savaş görüntülerinin televizyon kanallarını işgal ettiğinden bahsediyor.  Albümün kapağı ise çoğu ülkede yasaklandı.   Albümün çizimini bazı kişiler Derek Riggs olarak bilse de  Megadeth,Rush gibi grupların albüm çizimini yapan Hugh Syme'ye ait kapak.  Ayrıca bazı hayranlara göre bu albüm bir zafer olarak nitelendirilir.

Albüm, “ Sign Of The Cross”   ile açılıyor. Bass tonları altında, karanlık bir altyapı olarak büyüsünde ilerliyor. Steve Harris’in büyülü tonlarında, yaratıcılığına şahit oluyoruz. Aynı zamanda albümün en uzun şarkılardan biri olma özelliğini taşıyor. 11 dakika boyunca inanılmaz değişimler ,melodiler, sololar, Nicko’nun davul ataklarıyla şarkı bir şölene dönüşüyor.  Umberto Eco’nun Türkçe’ye “ Gülün Adı “ olarak çevrilen romandan uyarlanan şarkı aynı zamanda  dini sorgulayıcı sözlerle ve büyülü atmosferiyle uzun süresine rağmen sıkmıyor.

“ Sineklerin Tanrısı “ olarak Türkçe’ye çevrilen aynı isme sahip kitaptan ve filmden esinlenilen, Harris ve Janick Gers imzalı  " Lord Of The Files”  
eski Iron Maiden dönemlerini hatırlatan melodileriyle, Blaze’in güçlü vokaliyle  öne çıkıyor.   "Saints and sinners, Something within us,To be lord of the flies…"  sözleriyle özetleniyor.


Michael Douglas’ın oynadığı  “ Falling Down “ filmine dayanan Blaze ve Harris imzalı hiçbir şeyin adil olmadığını resmeden şarkı   " Man On The Edge"   Blaze'in güçlü vokaliyle, Janick’in lezzetli sololarıyla başkaşıyor. Savaşın karanlık yüzünün en güzel örneklerinden  muhteşem Harris liriklerine sahip " Fortunes Of War"  bir askerin kendi kendini sorgulaması ve savaş sonrası girdiği depresyonu anlatır.  Blaze'in dokunaklı vokaliyle, Harris’in melodileriyle ve  sonrasında gelen  5.01'de Janick Gers ve Dave Murray ikilisiyle gelen sololar şarkıya noktayı koyuyor.

Depresifliğin ağır notalarıyla birleştiği “  Look For The Truth”  insanın kendi korkularıyla yüzleşen lirikleriyle Blaze’in vokaliyle transa geçirtiyor.  

“ The Aftermath”  Albümün genel temasının en tipik örneklerinden.. Savaşın anlamsızlığını  sorgulayan bir başyapıt.  Savaştan sonra kimsenin kazanamadığını vurgular ve " After the war What does a soldier become"  nakaratları ile özet geçer. Aynı zamanda bu şarkının yapımında Blaze Bayley’in katkısı vardır. Kaynaklara göre Blaze’in büyükbabası birinci dünya savaşında ölmüş,Blaze’ın bir not defterinde buna dair fotoğraf bulunmuştur. Siegfried Sassoon’un şiirlerini okuyarak Blaze bu şarkıya katkı sağlamıştır. İlk önce asker neden orada olduğunu soruyor, sonra savaşın getirdiklerine dair sözünü söylüyor.  Blaze’in ses renginin ruhuyla birleştiği tema da bundan nasibini alıyor.

Steve’ın  edebi yönden lirikleriyle  kendini belli ettiği " Judgement Of Heaven"   depresyon vari hayatları merkeze koyar, bu merkez de intiharı sıkı anlatır şarkı. Karanlık ve umutsuz şekilde melodileriyle birlikte sorgulama içinde bırakır şarkı sizi,şu sözlerle cevap verir.
  
“ öyle uzun süredir depresyondayım ki
ne zaman mutlu olduğumu anımsamak güç
intihar etmek istedim belki bir düzine kez ya da daha fazla
ama bu kolay yol, bu bencilce yol
zor olan yaşamını sürdürmek “

1992-1995 arasında yaşanan Bosna savaşına dayanan hikayeyi merkeze  " Blood On The World’s Hands"  Steve Harris’in ne büyük bir söz yazarı hem de bas gitarist olarak tanıklık etmemizi sağlıyor bu şarkıyla ve dünyanın eline kan yapıştığını,bunu dünyanın izlediğini resmediyor.

Joseph Conrad’ın Heart Of Darkness kitabından ve “ Apocalypse Now filmine dayanan “ The Edge Of Darkness”   özel bir öldürme görevine giden bir askerin iç hesaplaşmasını anlatır.  Şarkının sözleri vietnam’da cinnet geçiren bir asker hakkındadır. Albümün kapanış parçası olan “  The Unbeliever” albümün genel atmosferinden farklı bir havaya bürünür.  Depresif sözlerin etkisinden sürer.

1992 yılında “Fear Of the Dark” albümünü takip eden karanlık notalar “ The X-Factor “ ile büyüleyici bir hal almaya başlamıştı. Steve Harris’in besteleri, Blaze’in ses rengi ve şarkıların karanlık temasına uyumu, çift gitardaki uyum ve davul… Televizyonlarda savaş görüntülerinin devam ettiği bir ortamda çıktı “ The X Factor “ Blaze Bayley de bunun etkilerinin olduğunu söyleyip “Sanırım hepimiz içimizdeki karanlık taraflara ve insan ruhunun karanlık tarafını çizdik ve bu karanlık enerjiyi olumlu bir şekilde kullandık”  sözüyle anlatıyor bu albümü. Sonuç olarak ; Bruce Dickinson sonrası grubun kimyasına uyan,o karanlık havayı taşımada iz bırakan  Blaze Bayley bu albümün yaratılmasında büyük iz bıraktı.

Kadro
Blaze Bayley Vokal
Steve Harris Bass Gitar
Dave Murray Gitar
Janick Gers Gitar
Nicko Mcbrain, Davul


CEM KURTULUŞ, 2010


0 yorum: