Ata Demirer’in her zaman oyunculuğu benim için ayrı köşede olmuştur. Avrupa Yakası dizisinde kendinden söz
ettiren Ata Demirer daha sonrasında bu gelişimini albüm çıkararak taçlandırmaya devam etmiştir. Bu
defa Ata Demirer “ Eyvah Eyvah” filmiyle karşımızda. Senaryosu
kendisine ait olan “ Eyvah Eyvah “ sandalda kafaları çeken aynı zamanda şen
şakrak arkadaşlarıyla eğlenen ama hayatı umursamamış gibi davranan gemilerinin üstlerine gelince kendilerini
denize atan insanların sahnesiyle açılıyor. Filmin ilk bölümünde film bize Çanakkale’nin
Geyikli köyüne davet ediyor. Klarnetçi Hüseyin ve arkadaşlarının üzerine
konumlanan film ilk bölümüyle Müjgan’a olan sevgisiyle, babasını arayışlarıyla
devam ederek sürdürüyor bu bölümü. Çaldığı klarnetle bağını " derdimizi tasamızı üflüyoruz içine gidiyor " sözüyle anlatıyor.
Bu
bölümden itibaren Hüseyin’in İstanbul’da babasını arayışları, büyük şehirde
yaşantısı ve bunun üzerine Firuzan’la tanışmasıyla süreç işleniyor. Hüseyin’in babasını arayışlarıyla, maceralar
üzerine şekilleniyor film. Bir tür macera arayışında oluyor ve bu noktada ilerliyor. Daha çok filmin dili küfürün kullanıldığı değil, ince esprilerin dokunuşuyla gerçekleşiyor. Filmin içine bir takım mafya adamları da yerleşiyor, ama olmasa da olurmuş da dedirtebiliyor. Filmin kapanışı da filmin isminin neden " Eyvvah Eyvah " olduğuna dair cevabını veriyor.
Oyunculuklara
gelirsek;Ata
Demirer, filmde trakya şivesinin
altından başarıyla kalkıyor bunun
yanında partneri olan sık sık gördüğümüz isim Demet Akbağ filmdeki baş isimler. Yan oyuncular da Bir Demet Tiyatro ekibinden
ve tiyatro dünyasından Bican Günalan’da filmde öne çıkan diğer
isim oluyor. Bütün oyuncuları saymamak
adına film oyuncu kadrosu açısından doyurucu bir nitelik taşıyor.
Ata
Demirer’in Avrupa Yakası dizisinden sonra sahalara geri dönüş yaptığını resmiyette
belli eden yönetmenliğini Hakan Akgül'ün yaptığı ve Recep İvedik gibi bol
küfüre değil de samimiyete, sıcaklığa yer verdiği “ Eyvah
Eyvah “ gerek müzikleriyle, gerek esprileriyle hunharca kahkaha atacağınız değil,
yer yer ince esprileriyle donatılmış Ata
Demirer’in klas işlerinden biri olmayı başarıyor. Belki bir başyapıt değil, ama
gülmece türünün nasıl yapılması gerektiğine dair sözü olan bir yapım oluyor.
Filmi İzlerken Altını Çizdiklerim
" Menisküs olmuş bu Yakup Abi
futbolcu mu bu menisküs olsun "
" Aşktan geçen günlerimi ömürden saymıyorum "
" -Hayat sürprizlerle. Uzun vadeli planlar yapmıyorum
-Ben hiç yapmıyorum
-Neden
-Tutmuyor"
" derdimizi tasamızı üflüyoruz içine gidiyor "
" güzel olan her şey zor be Müjgan. Emek vereceksin. "
Filmi İzlerken Altını Çizdiklerim
" Menisküs olmuş bu Yakup Abi
futbolcu mu bu menisküs olsun "
" Aşktan geçen günlerimi ömürden saymıyorum "
" -Hayat sürprizlerle. Uzun vadeli planlar yapmıyorum
-Ben hiç yapmıyorum
-Neden
-Tutmuyor"
" derdimizi tasamızı üflüyoruz içine gidiyor "
" güzel olan her şey zor be Müjgan. Emek vereceksin. "
Cem Kurtuluş, 2010
0 yorum:
Yorum Gönder