// body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...
// etiketinden önce aşağıdaki kodu ekleyebilirsiniz. // body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...

Etiketler

Tarih

Kategoriler

13 Eylül 2010

Bir Memleket Gibidir Gemi : Gemide - (1998)


“ bi' memleket gibidir gemi. her şey düzenli ve kontrol altında olmalıdır. kaidelere uyulmalıdır; kanunlara, nizamlara... ben de bu memleketin başşeyi gibiyim; başbakanı gibiyim mesela. her şey benden sorulur. denize çıktın mıydı bu küçücük gemi bi' memleket oluverir... aslında bi' başbakandan daha çok görevim var; çünkü onun bakanları var, adamları var, falanı var filanı var. benim yok. bu gemide güvenlik de eğitim de sağlık da eğlence de benden sorulur. kamil de başbakanın en kıyak yardımcısı; siz de vatandaş, aynı zamanda memur gibisiniz. bu yüzden çok kıyak, çok disiplinli ve çakı gibi olmalıyız. sürekli kendimizi ve birbirimizi kollamalıyız...”

 Gemide "  herkesin alışık olduğu mevzulara memleketi tarif ederek  giriyor.  Kaptan’ın filmin başında bahsettiği Gemi onlar için Devlet gibi. Mevzuların hepsi geminin içinde gerçekleşiyor.   Düzeni ve kontrolü sağlamak da kaptan ve mürettebatın işi. Kaptan görevi veriyor , tayfa uyguluyor. Gırgır, şamata her bok dönüyor Geminin içinde. Gemide'nin film ağzı da ilerleyen süreçte böyle ilerliyor. Her şey tıkırında giderken bir kesim adamlar Kaptan'ın paralarına çöküyor.  Bu bölümden itibaren  boksör denen adamın Kaptan’ın parasını kaptırması sonucu geminin elemanları adamların peşine düşüyor, bu esnada adamların ensesine binip adamlara yara veriyorlar, boksör bir hayat kadınını tayfanın içine katıyor.  Ama filmde Kaptan'ın parasını çalan adamlar olarak gösterilen kişilerin paraları çaldıkları detaylar gösterilmiyor veya gösterilmek istenmiyor ve kısa kesiliyor...

Her şey bir kadının gemiye sızmasıyla ve o kadına tecavüz edilmesiyle bozuluyor. Filmde aynı zamanda zamanının Laleli'sinde diskoteklerde beliren kötü adamların kadın pazarlamalarını açığa vuruyor, kadınları bir " mal, eşya " olarak gösteriyor bu görüntüler, aynı zamanda  bu ortamda erkeklerin birahanelerde erotik görüntülerle bir kadına susadığını, aç gözlerle izlediklerini seyirciye aktarıyor. 

 Bu fasılı geride bırakırsak; Bir kadının düzeni nasıl bozabileceğini gösteriyor “ Gemide” her şeyin nasıl bozguna uğradığını,bir kadının arkadaş ortamını nasıl bozduğunu film boyunca çıplak gözlerle izliyoruz. Kadın, gemiye sızdıktan sonra Gemi, günahkar bir şehre dönüşüyor. Kaptan’ın dediği gibi  "Bu dünya iki şeyden yıkılacak. bi binadan, bi de zinadan." sözü her şeyi açıklıyor. Kaptan’ın her zaman yanında olan Kamil ile Kaptan ters düşüyor zaman geçtikçe. Gemide bulunan herkes birbiriyle ters düşüyor bir kadın için. Mevzu kadından da öte kadın'ı gemiye atan içinde piçlik taşıyan, uyuyan kadına tecavüz girişiminde bulunanlar da oluyor. 

Tayfa arasındaki güven ve birbirini kollama kadından önce ve kadından sonra diye filmde ayrılıyor. Bunun yanında " bu kadar esrar içilirse bir ortamda kadına tecavüz edenler de olur " sözü  gerçekliği ortaya çıkıyor. Aynı zamanda filmde tayfa arası cigara muhabbetleri başı çekiyor. Özellikle Kamil’in spor toto kazandığı  ama spor totoyu yatırmadığı kazandığı Samsunspor-Fenerbahçe maçını anlattığı sahne yeme de yanında yat cinsinden. Bunun yanında baş kaptan olarak gördüğümüz İdris Kaptan film boyunca vicdanıyla hesaplaştığını gösteriyor bize. Yapılanların muhasebesini yapıyor. Diğer adamlara göre kadını düzmenin peşinde değil, kadına sahip çıkmanın ve kadını öldürmemenin peşinde oluyor. Kendinle vicdan mahkemesini böyle kuruyor İdris Kaptan. 

 Erkan Can ve Haldun Boysan oyunculuğun dibine vururken Naci Taşdöğen ve Yıldıray Şahinler bu iki ismin yanında hiç sırıtmıyor. Filmde müzikler Uğur Yücel’e ait. Final sahnesindeki müziğin uyumunu da atlamamak gerekir. Her ne kadar rahatsız edici sahne ve diyaloglar ön planda olsa da  bu topraklarda böyle sahici işler zor çıkar, karanlık atmosferde bir gemiyle ve o tayfayla nasıl etkili bir iş ortaya çıkaracağını Serdar Akar bu filmiyle göz önüne seriyor.

 Serdar Akar’a dönem itibariyle ayrı parantez açmak gerekir. Akar senaryoyu yazdıktan sonra oyuncuları belirliyor, ona göre filmi şekillendiriyor. “ Gemide filmini çekerken maddi problemleriniz oldu mu” sorusuna Serdar Akar şöyle cevap veriyor;

 “ Olmaz mı! Aslında şöyle söylemem lazım: Maddi problem olmadı, çünkü madde yoktu! Hakikaten yoktu. Ama para yok diye de senaryoda en ufak bir değişiklik yapmadım. Düşünebiliyor musunuz, filmde bir gemi olması gerekiyor ve hiç para yok! Bir arkadaş vasıtasıyla bulduk gemiyi. Geminin sahibine önce sadece senaryo yazıyoruz dedik. Sonradan bizim bir filmimiz var, sizin geminizde çekmek istiyoruz dedik. Adam bize kaç gün lazım diye sordu. 7 gün dedik. Bu gemiyi 7 gün size kiralasam, sülaleniz gelse ödeyemez, indirim yapsam gene ödeyemez, dedi. Doğruydu. Ama çekim yapmak istediğimiz zaman bayramdı. Ve bayramda gemi limanda duracaktı, bir de tadilat işleri vardı. O zaman bayram süresince çekin, dedi. Sonra tadilat bitince sefere çıkıp, yolda da çektik. Çekimler 17 gün sürdü. Geminin içi de komple dekordur. Yine paramız yoktu ama arkadaşlarımız vardı. Bizim için platolarını açtılar. O filmde şöyle bir durum var: Herkes benim film yapmamı bekliyordu, o yüzden telefon edip, film çekiyorum, artık film var mı diye sorunca, büroya yüzlerce kutu film geldi. HAKİKATEN, GERÇEKTEN hep beraber yapılmış bir filmdir Gemide. Hiç tanımadığım reklâmcılardan film geldi. “

Sonuç olarak, 90'lı yıllarda Aksaray'da çekilen, ordaki ortamları, dalavereleri,   ve erkek kültürüne özgü öğeleri anlatan " Gemide" insanoğlunun ikiyüzlü olduğuna   vurgu yapıyor.  Serdar Akar filmlerinde gördüğümüz samimi ve gerçek diyaloglar, Erotizm, bir gemi ve kaptanın tayfası, küfürbaz sahneler, sokak kültürü, dumanlı kafalar, dönen cigara muhabbetleri, gerçek hayatı doğal şekilde yansıtmasının yanında kısaca özetlemek gerekirse ;  düzeni bir kadının nasıl bozacağını, gemide çalışan tayfanın bir kadın yüzünden nasıl ters düşeceğini ve   düşük bütçeyle nasıl büyük yapıtlar çıkacağını gösteren bu topraklarda çıkan en sahici işlerden biri " Gemide"  

Film bittiğinde aslında  herkes kendine sorması gereken soruyor belki de; " iyi mi yaptık ? " 

 Filmde Altını Çizdiklerim

 “ Seni karılar mı dövdü lan
 Ne diyorsun lan
 Karılara bakıp duruyorsun
 Siktir lan! “

 “ Orospunun kızlığını bozduysak evlenecek halimiz yok ya. Kim bilir kaça satacaktı zarını pislik”

 - ben yapmadım abi, anamı siksinler ki ben yapmadım. sus lan ibne! ulan sizin vicdanınızı sikiyim. nasıl bu boku hep beraber yediysek, yine hep beraber sike sike halledicez.”

 “ Bu polisler olayları nasıl çözüyor?
 Mesela bir cinayet oldu, napıyor he?
 Hani saçının telinden ,parmak izinden falan mı buluyor? 
Herkesin parmak izi mi var poliste? Yok. Ama buluyor. İstedi mi her olayı çözüyor dimi Dimi lan? Sen o zaman neden ıslak geldin boksör”

- ben bu kıza aşık oldum abi..
- ne?
- napim abi? evleneyim mi ben bu orospuyla?
-eğer bu kız bakireyse onu sen orospu yaptın ibne. bir de hiç utanmadan arkadaşına da peşkeş çektin amcık pezevenk.
- peşkeş çekmedim abi. sana söylemekle beni tehdit etti zorla sikti.
- iğrençsiniz ibneler. bir de kızı öldürmeye kalkıyorlar. siz hakikatten kancıksınız lan. katil ibneler.

 bu cigaraya acımam, sana değil, cigaraya acımam, sokarım götüne. önüne bak kaldırma kafayı.

- kaptan şunu yağlasana be.
- napıcam, yağlayıp götüme mi sokucam.

 "hatırlıyor musun?" "hatırlıyom amına koyim. hiç iyi şeyleri hatırlamaz bu kotkafa"

 "Düzen Bozuluyor Kamil, Dikkatli Olmak Lazım"

“ Hiçbir polis gavur bir orospuyu siktiler diye delikanlıları içeri atmaz “

"Şu küçücük gemide niye düzen bozuluyo be Kamil? Hee niye? Bi kız vardı, noldu?"

 “ Pezevengi öldür bir, cinayet. kızı al iki, adam kaçırma. kızı en az iki kişi sik üç, ırza tecavüz. her gece esrara takıl nerden baksan dört içicilik. heriflerin cebinden paralarını al beş gasp. bütün bu bokları yedikten sonra polislerin suratına bakıp "kusura bakmayın abi kaza oldu" diyemezsin. adamın götünden kan alırlar kamil kan. hadi kız orospu. ki bu ibneler bakireydi diyorlar. bakire kız nasıl orospu olur anladım gitti. off her şey karışık. neyse... karı orospu siktik, herif pezevenk öldürdük, paralarını aldık. demezler mi "ulan siz misiniz bu kentin zaptiyesi". sikerler oğlum hepimizi sikerler. amına kodumun boksörü neler açtı başımıza. “

" Bende buranın en güzel kızını sikmezsem bana da Muhammed Ali demesinler dedim abi " 

“ ibnelere bak önlerinde duruyor yemiyorlar “

“ abi kurtaralım bu kızı ibnelerin elinde eziyet çekmesin “

" kaptan'ın odasından karı alınıp sikilir mi? " 

" ulan sizin vicdanınızı sikeyim. nasıl bu boku yediysek yine hep beraber sike sike halledeceğiz. " 

Cem Kurtuluş, 2010

0 yorum: