Sokaklarda dönen üç kağıtçılar, dalavereler, kaldırım kenarında müşterisini bekleyen fahişeler, arka cebinde çakısını taşıyıp haraç kesenler ve pisliklere batmış Laleli sokakları..
"Laleli'de Bir Azize" yeraltı olaylarını konu alan, Gemide
filminin devamı niteliğinde 90'ların sonuna doğru piyasaya düşen o dönemki
pislikleri usta oyunculuklarla anlatan bir film olma özelliğini taşıyor. Gemide filminde anlatılanın aksine bu
filmde anlatılanlar karada geçiyor. Filmin başlarında Gemide filminden
bir sahne ile başlıyor film ve sonra bu sahne filmin ilerleyen zamanlarında
daha net görüyoruz. Filmin konusu; üç kafadar patronlarından habersiz bir
iş yapıp köşeyi dönmek için planlar yapıyor ama işler yolunda gitmiyor. Bakire
bir hayat kadınını anlaşma yaptıkları iş adamına
götürürken karşılarına dört adam çıkıyor, hem kızı hem parayı
kaptırıyorlar. Hatunu götürecekleri adam Kürt mafyası tiplemesinde
belalı biri çıkması sonucu adamların başları belaya giriyor. “ Gemide “ filmine göre daha çok gemide
geçerken olaylar, burada daha çok gece alemlerindeki o karanlık gecelerdeki ambians
başka oluyor.
Gemide filmiyle benzerlik taşımasının yanında; küfürler, karanlık
atmosfer, teknik aksaklıklar haricinde pornografik görüntüler, samimiyet,
her şey filmin içinde yerini alıyor. Düşük bütçeli film olmasına rağmen
Türk Sinemasının klas film olma özelliğini de taşıyor " Laleli'de
Bir Azize " klas film olma özelliğini taşısa da Gemide
filminin devamı yakalayamıyor kurgu olarak. Film adına bir şeyler eksik
kalıyor, bu işi yönetmen olarak Kudret Sabancı'nın ele alması sonucu ortada
eksiklik adına bir sürü şey yer var.
Film, yurt dışından gelen kadınların fuhuş patronları ve bunların
aracıları (pezevenkler) tarafından nasıl pazarlandığını, iş adamlarına nasıl
peşkeş çekildiğinin resmini seyirciye sunuyor. Aynı zamanda
kadının da ne gibi acı durumlara düştüğünü
resmediyor. Cengiz Küçükayvaz, " Laleli'de Bir
Azize' de oyunculuğunu konuşturuyor, bu filmden sonra yer aldığı
filmlerde kendini komedi filmlerine vererek gidişatının iyi
olmadığını söylemekte de yarar var . Bunun yanında Güven Kıraç
ile birlikte Makor karakterine can veren
İştar Gökseven’de oyunculuğun hakkını fazlasıyla veriliyor.
Filmdeki oyuncuların dönemine göre para almadığı söylense de ,
bu ne kadar doğru bilmiyorum ama böyle bir şey olma olasılığı dönemine göre
yüksek . Kısıtlı bir bütçeyle çekildiği filmin her halinden belli. Filmdeki
sahneler genellikle karanlık yerlerde geçiyor. Seyirci bu yönden dertli ama
bu filmi daha da anlamlı bir hale getirmiş .Geçmişteki İstanbul
sokaklarına, sokaklarda dönen pisliklere ve kadın ticaretine dem
vuruluyor. Filmin kadın ticaretine ışık tutması ve sağlam eleştiriler olması,
karanlık atmosferin Uğur Yücel'in notalarıyla iyileştirilmesi filmi
tamamlayan diğer bir unsur.
" Gemide " filminde konuyu iyi işleyen bir Serdar Akar
varken, bu filmde bu Kudret Sabancı'nın eline geçiyor. Aynı zamanda Serdar Akar
senaryoya katkıda bulunuyor. Gemide filmiyle aynı hikaye üzerinden
gidilse de Gemide'yi ilk başta izlemeniz mevzuları anlamanız için yararlı
olacaktır.
" Laleli'de Bir Azize" de o kadar ayrıntıya
girilmiyor, mevzular kestirme yoldan gidiyor. Bu da seyircinin gözünde
kurgu bozuk mu sorularına neden oluyor."Laleli'de bir Azize" 80'lerde Tecavüzcü
Coşkun , (Coşkun Göğen), Nuri Alço gibi
kötü karakterleri de bizlere hatırlatıyor, ama film de ışık kullanımının düşük
olup karanlık bir atmosferde ilerlemesi filmi daha gerçekçi yaptığını da
vurgulamak gerekir.Filmde birkaç defa aynı sahnelerin gösterilmesi de yer yer
sıkıyor izleyeni. Argo dili, diyaloglar (oyunculuklar iyi olsa da
yeterli olmuyor) Gemide'ye göre karşılaştırınca bu da zayıf
kalıyor. Anlatım yönünden,kurgu yönünden,diyaloglar yönünden film
oyunculuklar klas olsa da film adına bu hepsi için yeterli olmuyor.
Sonuç olarak; Pezevenk, Mafya,Kıyak kafalar, Kadın Ticaretleri, döneminde
Laleli'de yapılan dalavereler hakkında mesajları barındıran "
Lalelide Bir Azize " İstanbul ve Laleli sokaklarında
dönen pislikleri anlamanız için kıyak bir film, ama Gemide ile
karşılaştırıldığında sönük bir film olarak kalıyor.
Filmde Altını Çizdiklerim
"orospunun yemini yarrağı görünceye kadardır."
"ulan şu dünyada tek otuzbir çeken pezevenk sensindir herhalde."
"uçmak için en yüksek dağa çıkacaksın. tırmanmak zordur. emek ister,
cesaret ister, göt ister"
"Başkasının siktiği karıyı sikmem”
“ burdan aldığınız her karı artık emanetinizdir “
“ başkasının yattığı karıyla yatılır mı
Ben yatar mıyım,sikmişim azize’yi. Ben şahsen başkasının yattığı karıyla
yatmam. O zaman nikahlı karını sikersin de…
"Ciğeri beş para etmez herifin girdiği deliğe girersen sen de aynı duruma düşmez misin.”
“ bu sokaklar elinden kız kaptıran piyasa görmedi daha “
“ am mı sikmeye geldik,kafa mı?”
“ otuzbir çeken tek pezevenk sensindir bu alemde “
Cem Kurtuluş,2011
0 yorum:
Yorum Gönder