Odam bir blok ötedeydi
Barı sabah beşte açar
Gece ikide kapardım
Genellikle karanlıkla aydınlık
Birbirine karışırdı
Orada oturuyor olurdum ve barmen son içkiler diye bağırırdı
Hemen ardından
Güneş çıkardı
Ve ben hala orada oturuyor
Olurdum
‘’Jim’’ derdim barmene,
‘’son içkiler diye bağırmadın mı
Sen az önce?
Başka zamanlarda tıka basa
Dolu olurdu bar
Herkes içiyor ve konuşuyor olurdu
Ve ben elimde içkiyle dururdum öylece
O insanları tanıdığım söylenemezdi
Ama zaman güzel geçerdi yine de
‘’Hey hey’’ derdim
5 yıl geçirdim o barda
Ve kimse gelip beni götürmedi
Deli değildim ama
Yapacak bir şey bulamıyordum
Bir gece
barda otururken
biri,
‘’duman kokusu geliyor burnuma,’’
Dedi,’’bir şeyler yanıyor’’
‘’Hay Allah,buradaymış,’’ dedim
Bir alev dalgası yükseliyordu
Bacağımdan yukarı,harikulade
Kıvrımlı ve çıtırtılı bir alev
Uzanıp elimle
Söndürdüm
Ve elim feci bir biçimde
Yandı.
Başka biri olsa
Tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyardı
Herkes güldü ve
Önüme beleş bir içki kondu
Aslında beni o bardan çıkaran
Yeni yeni yayılan
Televizyonun gelişi oldu
Bara televizyon geldikten sonra
İnsanlar gösterinin bir parçası olmaktan çıktı
Birlikte oturup ekrana bakıyorlardı
Ben de odamda içmeye başladım
İçtim ve içtim ve içtim odamda
Bir gün o odadan çıktım
Otobüse binip kendi terk ettim.
Bir şey sonsuza dek ölmüştü Amerika’da
Tam zamanında tamamlamıştım
Beş yılımı son taburede
Charles Bukowski/Kaybedenin Önde Gideni syf 50 / Çeviri: Avi Pardo
0 yorum:
Yorum Gönder