// body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...
// etiketinden önce aşağıdaki kodu ekleyebilirsiniz. // body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...

Etiketler

Tarih

Kategoriler

22 Şubat 2012

Yolculuk !

Bir yolculuk vakti daha gelmişti. Sabahın erken saatleriydi otobüs yerine başka bir aracı tercih etmiştim. Gece ,araca bineceğim yere gitmiştim. Kalabalık değildi. Cebimde üç beş kuruş para vardı
Yemek yiyebilecek kadar , fazlası yoktu.  Her şey pahalıydı. Kimileri uyuyordu ,kimileri geziyor kimileri sızıyordu.  Memurlar  kapıda bekliyordu, sonrasında cebimde üç –beş kuruş olan paraya bir simit aldım, oyalandım durdum orada.

Simidi yavaş yavaş yiyordum bitmesin diye. Geceyi onunla idare etmek zorundaydım
Ne kadar yavaş yesem de bitmişti.  Daha Sonra kalktım  dolaşmaya başladım.
Saatler bir türlü geçmiyordu, Bu  can sıkıcıydı.  Orada bir köşeye montumu koydum ve uyudum
Ama içimde bir şüphe vardı. Çantamın çalınma riski aklıma geldiğinde uyanıyordum,Zaman böyle akıp geçiyordu.

Sabah geldi araca binmiştim.Kemerler bağlanacak, anılar hatırlanacaktı
Kitabımı çıkardım. Okumaya başlayım derken  birden uyku bastırdı.
Kitap sayfalarını çeviriyordum zaman ne de çabuk geçiyordu. Belki de bana öyle geliyordu.

Araçtan inmiştim. Rüzgar esiyor ve saçlarımı savuruyordu. Kulaklarım ağarmaya başlamıştı
Belki de rüzgarın bir etkisi vardı . Küçük bir yere girdim, Orada biraz takıldım.Her şey olması gerektiğinden pahalıydı.  Belki o yere ait bir şeydi bu. Oradan çıkıp dolmuşa atladım, Gidilecek yer uzaktı.

Dolmuştan indikçe garip insanlar görüyordum. Yolun nereye gittiğine dair bir fikrim yoktu
Bir sokaktan girdim ve yürümeye başladım. Hep böyle olurdu bu, yürüdükçe yürümeye devam ettim.
Dönerciler   fazlasıyla vardı. Müşteri bekliyordu, onlara aval aval baktım. Yalnız başına yürümek sıkıcı olsa da yürüdüm durdum. Bir tren garı gördüm karşımda ve onun önünde oturan yaşlı bir adam duruyordu. Sonrasında karşıya konulanbir tren süs olarak ve karşıdan gelen engelli bir kadın görünce fotoğraf makinemi çıkardım. An’ı fotoğraflamaktı bu. Trene atladım, çuf çuf sesleri yükselirken kalabalıktı trenin içerisi. Hemen bir yer kaparak attım kendimi. Yol uzun olsa da beynimin içinde şarkılar çalmaya devam ediyordu. “ Bütün o sankiler,cankiler “ diyordu şarkıdaki ses. Sonra iyidir diye geçiştiriyordum bunu. İki sevgili de aynı zamanda yer yok diye ayrı yerde oturuyorlardı.  Başka yere geçtiler beraber. Tren yolculuklarının olmazsa olmazı dışarıyı izlemektir,bende öyle yaptım.

 İndiğimde yabancı bir kasabada kendimi bulmuştum,sora sora öğrendim bazı yerleri. En yakın sahildi, yürüme mesafesi uzun olmasına rağmen yürüdüm,daha sonrası bir dolmuşa atlayarak bir yerlere gidiyordum.. bir yere girerek gözleme yedim, pahalı değildi bu da benim için avantajlıydı. Sahil boyunca sağdan/ soldan yürümeye devam ettim. Bazı yerler çamurlu olsa da rüzgar esintilerini fazlasıyla hissediyordum. Trene binecektim,tren esnasında bir yere oturdum öylece,her yer boş görünüyordu. Karşıma bir kız oturdu, fotoğraf konusundan muhabbeti açtı. Bir süre konuştuk, sevdiği şehirden bahsetti. Ben kendimle ilgili bahsedecek bir şey bulamamıştım. Kısa bir muhabbetti ve artık herkes evine dönmek zorundaydı… bana sorarsanız zaten kızın cismini de ismini de hatırlamıyorum.




Cem Kurtuluş,2012...





0 yorum: