Bazı albümler isminizden dolayı
garipser sonra dinler delisi olursunuz. Hades Archer ismini duyduğum ilk kayıt “ Penis Metal “ EP’leriydi. dinlemiştim. Albümü dinlediğimde deliye
dönmüştüm, sonrasında albüm ismine göre ön yargı olaylarını bir rafa kaldırmak
gerek diyerek Hades Archer’i üstüne düşerek dinlemeye koyuldum. Hades
Archer, Türkiye’de çok dinleyicisi olan bir grup
değil. Şile gibi sakat bir memleketten çıkan Hades Archer " For The Diabolical
Ages " albümünden sonra ortalığı boş bırakmayacağını bize "
The Curse Over Mankind’’ albümüyle göstermeye devam ediyor.
Albüm, “ The
Darkest Flame “ ile kör kuyulara doğru bizi çağırıyor. Karanlık sololar,
Venom soslu , blacky vokallerle ile şeytanilik gösteriyor. “ Atlas Falls” girişinden
itibaren terör estiren, kendinizi kaos ortamı içinde hissettiren,
davulların kafamıza balyoz gibi indiği, yankılı vokallerin hiç susmadığı
devamlı haykırdığı, ve bir yerde bizi karanlığa doğru çekiyor. Albümün en uzun
parçası olan “ Guardian of the Coven”
karanlık sounduyla, yeraltına gömülecekmiş gibi hissiyatlarıyla
Venom vari havasıyla ve içinde bulundurduğu
doom esintileri ile meydan okuyor. İki kişi tarafından yapılıyor bu. 80’ler black metal havalarını
hissetmek mümkün.
Sırasıyla kaos ortamından
besleniyor şarkılar, yüksek tempo ile kafamıza inen balyoz gibi davul
darbeleriyle, gaddar ve şeytani kin kusan vokallerle “ The Curse Over Mankind “ güney amerika sounduna dair ne kadar
hakim olduğunu göstermekle kalmıyor, karanlık atmosferiyle de insanlığın
üzerindeki lanet tanımına da cuk oturuyor.
Toparlarsak baştan uyarıyı yapmak gerekirse eğer eski okul bestial black/ death metal çiğ sound arıyorsanız Hades Archer bunu “ The
Curse Over Mankind “ ile fazlasıyla karşılıyor. Ama istediğiniz tür Obituary, Sepultura, ve
Bathory, Venom gibi grupların müziğiyse bu sizi tatmin etmeyebilir. Bathory ve Venom
gibi eski okul gruplardan izler var ama müzikleri tamamen bunu yansıtmıyor.
Cem
Kurtuluş, 2012
0 yorum:
Yorum Gönder