// body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...
// etiketinden önce aşağıdaki kodu ekleyebilirsiniz. // body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...

Etiketler

Tarih

Kategoriler

05 Kasım 2012

Deplase Manisa (05.11.2012)


İzmir, Ankara, Bursa
 deplasmanından sonra  istikametimiz Manisa oluyor.  Gidip gitmeyeceğimiz konusunda her şey karışık. Geçen sene pahalı biletlerden dolayı giremediğimiz Karabük deplasmanıyla bu sene de  Manisa’da patlıyor.  Her sene Fenerbahçe tribününün kapı patlatmasının ardından bu sene Manisa ‘da sıkı çevik kuvvet oluyor. Sabah  herkes kendini hazırladı bütün eksiklere rağmen Manisa yollarına düşüyor.  Saat 9.00 da yola çıkıyoruz. Ama sabaha kadar hiç kimse uyumuyor.   Besteler ,makaralar ,koltukta rahatça yayılmalar, bazı aksilikler, içkiler deplasmanın olmazsa olmazlarından biri oluyor  ve  27’lik otobüste eksikler oluyor. Çiş molaları olmazsa olmazlarımızdan, tekel bayi aramalarla geçti zamanımız bir süre. Aldığımız biraların hemen ısınması " demli çay’’ demeye sebep oldu. 

Yalova, Bursa, Balıkkesir derken Manisa’ya doğru yaklaşıyoruz. Manisa’da gelmeden önce kısa bir yemek ve çiş molası oluyor. Sonra kaldığımız yerden devam ediyoruz. Çevik kuvvetin bizim Fenerli olduğumuzu çakmaması için atkılar bir köşeye saklanıyor, malumumuz bilet yoktu hiç birimizde. Akhisar yönetimi bizi yolunacak kaz olarak görüyordu. İstanbul’dan büyük katılım olmuyor   ama yine de yeterli sayı oluyor,  İzmir’den bildiğim kadarıyla 7 otobüs geliyor . Yolda otostop çeken 4-5 eleman vardı onları da aldık yolumuza devam ediyoruz .  Bizler atkıları saklarken onlar bizi az kalsın yakalatıyorlardı.   Polis gidişte görmüştü sanırım ama ucuz yırtmıştık.

 Stat önüne geldiğimizde oldukça kalabalıktı ama kimsede bilet yoktu. Çevik kuvvet sıkıca barikatı kurmuştu. Daha önceki senelerde yapılmayan bir şeydi bu. Kapıyı zorlayanlar da oldu, bir kısım girmiş bir kısımda dışarıda kaldı.  Polisin arada sert müdahalesi vardı ama aşırı yüklenme olmadı. Polise karşı yüklenen ama geri kaçan bir kesim vardı. Polisle arada ufak çaplı mevzu denilmeyecek düzeyde olay oluyor,  taş atıp kaçanlar oluyor. Stat çevresi dar olduğu için bunun sonucunda kaçanlar oluyor.  Ciddi bir yüklenme olunsaydı  tribünün çoğunluğu belki girebilirdi. Giremeyince keyfimiz kaçmıştı, sadece bundan değildi bütün sorun. Çevik kuvvetin saçma sapan abartılı barikatı keyfimizin kaçmasının asıl nedeniydi. 

Dışarıda tam toplanırken radyodan Akhisarın gol attığını duyunca keyfimiz iyice kaçmıştı.
 Dolanırken arka tarafa doğru baktık ki oraya da  2 otobüs çevik kuvvet geliyor üstümüze,  biz de çareyi artık oturmakta buluyoruz. Sayımız az olduğu için artık yapacak bir şey kalmıyor.  Sonrasında gelen goller moralimizi az da olsa düzeltmişti. Ama barikatlardan dolayı maça girmekten soğuyoruz. Dönüş yolunda Bursa/Susurluk civarında Köfteci Yusuf’a uğruyoruz. 

Yemeği yedikten sonra yeniden otobüslere biniyoruz  İstanbul’a dönecekken şoförün  biraz kestirmesi sonucu  ,bu sayede biz de  kestiriyoruz.    Yola tekrardan koyuluyoruz. İstanbul'a vardığımızda yorgun bedenler yeniden kendini uykuya bırakıyor, böylelikle bir deplasmanın sonuna daha varıyoruz.  
Bizimle olan herkes varolsun,sağolsun..

 Biz Fenerbahçeliyiz…

Cem Kurtuluş, 2012

0 yorum: