karanlığın
ortasındayım
köpek
sesleri etrafı sarmış durumda
etrafımda
çoğalan şarap şişeleri, yanan ateş ve bekleyen insan yığını..
herkes
birbiriyle çene çalıyor
ağacın
altında saklanmış durumdayım
bazıları
kadınları düzmek peşinde
karanlıkta
zehirli sarmaşıklar ardında kendi yolumu arıyorum..
şarabı
kafama dikip öylece yürüyorum
bir
kadın etrafımda yürüyor
bir
kedi ağaca tırmanıyor
bir
adam yanımda aşçı
etleri
hazırlıyor, onları ateş altında hazır hale getiriyor
barbüke
yapılan bir ormanda derisi yüzülmüş kadınları izliyorum
önümden
geçiyorlar
hiç
ses etmeden şarabımı kafama dikiyorum
gecenin
ilerleyen saatlerinde birileri çıplak şekilde denize giriyor
gecenin
karanlığında denizin ortasında boğulurmuşcasına belki de sevişiyorlar
birbirleriyle..
ingilizcesi
bozuk bir kadın birilerine bir şey anlatıyor
uzaktan
da olsa sesini duyuyorum
bacaklarını
sergilemek için insanların karşısına geçip duruyor
eteğini
sıyırıyor berbat bacaklarına rağmen
viski,
şarap ne varsa onları içmekle yetiniyorum
kendi
içinde kaybolmanın faturasını ödüyorum
ormanda
öylece durmak işe yaramıyor
kendi
kayıplarım başlıyor
fotoğraf
makinem kayboluyor gecenin ilerleyen saatlerinde
gözlerim
kapalı bir şekilde sonra bulunuyor
çalılıkların
arasından çıkıyor
kendine
yenik düşüyor insan gece sonunda
bütün
şaraplar bittikten sonra uyumak için vakit sayıyorum
ağaçların
altında bir yerde zıbardığımı hatırlıyorum sadece
ormanın içinde " ben kimim" demek ne kadar da aptalca…
Cem
Kurtuluş
0 yorum:
Yorum Gönder