Konya
derken deplase yolculuklara Bursa ile devam ediyoruz. Yola sabah
10'da çıkalım derken bekle abi bekle 11.30 gibi yol alıyoruz. Poğaçalarla
kahvaltımızı ediyor, deplasman yolculuğuna başlıyoruz. Bursa
yolculuklarında es geçilmemesi gereken olay gidiş-dönüşteki tek gerçek olan
Köfteci Yusuf’a uğramaktır diyerek Köfteci Yusuf’a uğruyoruz. Bu her maç
öncesi veya sonrası klasiklerden. Yol esnasında Köfteci Yusuf’a uğramamız
iyi olsa da yol boyunca alkole çözüm bulamamak bünyemize iyi gelmeyerek” boş kafayla
gidiyoruz” sorularına sebep oluyor.
Bursa'ya
yaklaştığımızda otobüsler yerlerine park ediliyor, yavaş yavaş toplanma yerinde
bekletiliyoruz. Parkın içinden toplu " Fenerbahçe sen çok yaşa"
tezahüratlarıyla ilerliyoruz. İlerlerken bir başkomiser bir taraftarı
tekmelemeye çalışıyor,sonra o karışıklıkta bir şeyler oluyor sıraya giriyoruz.
Her sene olan ufak tefek şeyler yine kendini tekrarlıyor. Çoğu
kişi biletli olmasına rağmen sırada baygınlık geçirenler olacaktı derken yola devam ediyoruz. Biletli olmasına rağmen taraftara işkence eden polisin bu tavrına alıştığımız
için ne desek boş! Mevzu büyütülebilirdi, büyütmüyoruz. Bir yerden farklı talimat aldıkları belliydi,biz de buna alışıktık.
Biraz
biber gazı, biraz cop, taraftarın tepkisi, tribünün içinde bulunan yere
girdikleri anda sevinçlerimize karışmaları sonucunda bunun sonucuna
katlanmaları diyelim siz de anlayın. İlk yarı Fenerbahçe Tribünü olarak iyi bir
performans gösterdiğimiz söylenmez, ama ikinci yarı hem takımın hem de tribünün
performansı yükseldi. Goller sonrası gol sevincini tanımadığımız
insanlarla paylaşmak, kısılan ses sonrası içilen suyu paylaşmak ve
atlayamayacağımız pek çok detay vardı. Bu da tribünün olmazsa olmazıydı.
En çok direklere tırmanan taraftarların 3.gol sonrası Bursa’nın numaralı
tribününde 2-2 diye el işareti yapan elemana gereken cevabı Fenerbahçe
tribünü vermiştir. Sanıyorum ki o eleman rüyasında Fenerbahçe tribününün
gol sonrası demire tırmanan rahatsızlarını görmüştür. Maç dönüşü Köfteci
Yusuf’a uğramayı ihmal etmiyoruz.” Bağıran biz haykıran biz deplasmanda aç
kalan biz” diye Köfteci yusuf'u inletirken hem yemeklerimiz erken geliyor hem
de çayımızı keyifli içiyoruz. Vapurda Fenerbahçe dolu tezahüratlara devam
ediyoruz.
Deplasman, hapsolduğun dünyadır
Cem Kurtuluş,
02.11.2013
0 yorum:
Yorum Gönder