Kuşkusuz 80’lerin ortasında imkanlar kısıtlı , ama
gençlerin enerjileri daha hızlıydı. Her
ne kadar dönemin getirdiği zorluklar olsa da bazı gençler taşın altına elini
koymuş metal müzik adına kıvılcımı yakmıştı. Yazıya böyle başlamam gerekecekti ; Masters Of Thrash adı altındaki
geceye ancak böyle bir giriş yapılabilirdi. Bu her ne kadar abartı olacaksa da
80 ruhu da buna benzer cümlelerle anlatılabilirdi. Üzerinden geçmiş 30 sene olsa da bir araya geliş amacı o günleri hatırlamak.
Mevzu bahis konumuza gelecek olursak; Metafor,
Pentagram, Kronik, Metalium dörtlüsünden Metafor grubunun demosu bilindiği üzere ya çıkmadı/çıkamadı ya da bazı kişiler sadece onları az verilen
konserlerden bildi. Pentagram bu dönemin en evil sound konusunda yaratıcılarından biri oldu. Ses getiren Metalium ile çıktıkları efsanevi
Moda konseri herkesin malumudur. Kronik de keza 80' lerin ortalarında ilk
Thrash Metal olma grubu özelliğini taşıyor. Pentagram bu konuda albüm çıkaran ilk grup konumunda olsa da , Kroniğin kuruluş tarihi Pentagram’dan daha önde. Elbette
burada amaç yarıştırmak değil, bu herkesin malumudur. Kroniğin çıkardıkları ilk albüm Endless War’un
bir dönemin tabiri caizse speed/thrash metal adı altında en delirtici albümler
arasında rahatlıkla girer. Masters Of Thrash gecesi ile ilgili
yazılacak pek çok şey var. Bu tam olarak
bir kritik niteliği taşımasa da öncellikle kapı önü demlenmeceleriyle ile konuya dahil olalım.
Maksimum alkolün geceye de sirayet etmesiyle Pentagram
, başlardan itibaren o eski dönemlere
anmak mahiyetinde sıkı bir performans ile kendimizden geçirdi. Bizler için mevzu da ilk başlarda o evil
/gaddar sound’dı. Mikrofonu eskilerdeki
gibi Hakan Utangaç’ın alması sonraları
Anatolia dönemi hitap etmediği
için de biz biraz köşemize çekildik. Demlenmeceler
derken alkolün de yüksek miktar da alınmasıyla Metafor’u kaçırmış olduk,
sonraları Metafor yeniden sahne alır mı bilinmez. Saatler yavaş yavaş
geçerken alkolün de artmasıyla Kroniğin
sahneye çıkma zamanı gelmişti. Kronik; biz girdiğimizde “ Kavga “ albümünden “ Canın Cehenneme “ ile ortama kısa bir dalış yaptı, daha sonraları
eski ve kavga dolu günlere, ucuz bira içilen zamanlara selam etti ve elbette ki bu eski günleri
anmaksa Endless War dönemi es
geçilemezdi,ki, asıl mevzu bahis konusu da o dönemdi. Dönemin önemli isimlerinden biri de Hakan Şavklı idi , o da bu konserde
sürpriz konuk olarak yerini aldı.
En son grup herkesin bildiği üzere gaddar soundu ile Metalium idi. Erken bir saat
olabilseydi Metalium adına belki daha iyi olabilirdi, ama onlar her konserde olduğu gibi gerekeni
yaptılar. Kendi adıma parantez açmam
gerekirse; en son Metalium’u 2010’daki Stüdyo Live’daki konserde izlemiştim, yıllar sonra o konserdeki dönüşün izi bir yana
sonrasında bir türlü denk getirememiştim. İsminin hakkını o gaddard sounduyla, Mazhar Şiringöz’ün frontmenliği ve
grubun uyumuyla birlikte adeta gecenin o
saatine kalan insanların üstünden silindir gibi geçerek tekrardan görüşeceklerini söylediler. Bunun yanında Suffer, Pessımıstıc Warnıng, Star The Slaughter , The End derken
grubun o gaddard sound’u sahnedeki
performansı görülmeye değerdi. İnternet
ortamına yeni düşen “ Fallen “ ı dinlemişken, daha sonraları “ The Frozen Souls “ şarkısı da tabiri
caizse görücüye yeni çıkan ve bu
konserle birlikte dinlenilmiş olundu.
Sonuç olarak; alkolün maksimum seviyeye ulaştığı, grup
performanslarından herkesin memnuniyet
duyduğu “ Masters Of Thrash “
umarım bir kez daha izlemiş oluruz. Bunun için daha öncelerinde Dr. Skull’un
konser vermesinde emeği geçenler,bu konserde de iyi bir işe imza attıkları için
onlar da en az bu konserin çalanları kadar teşekkür edilmesi gereken kişiler
arasındadır
Cem Kurtuluş, 2019 Aralık
0 yorum:
Yorum Gönder