AC/DC için hikayeyi pek anlatmaya,bulandırmaya da
gerek yok. 40 yıla meydan okuyan müzikleri, başkalarının “ hep aynı müziği
yapıyorlar “ demeçleri de bugüne kadar aynı yoldan gitmeleri hikayenin özeti. Çünkü otuz yıl aynı
müzikleri, aynı tonları ulaştırmak ve bunu da iyi bir prodüksiyonla yapmak
herkesin harcı değil. Pek çok isim
aralarından ayrıldı, ama en büyük eksiklerden biri grubun beyni olan “ Malcolm Young “ idi. 1980’lerde Bon Scott öldüğünde de kendisinin
yerine bu kadar etki eden biri olacak mı diye sorular çoğalmıştı, o boşluk Brian Johnson ile doldurulmuştu. Konuya
geri dönecek olursak;Malcolm Young
konusu her zaman gruptaymış gibi sanki izlenim yaratacaktır.
Albümün
geneline baktığımızda o eski ambiansı/atmosferi gözlemlememek zor ihtimal. Albümü
şarkı şarkı yorumlamaktan ziyade bütün olarak görmek herkesin işini
kolaylaştıracaktır.
Albümde
Malcholm Young’un yeğeni olan Stevie
Young ritim gitar,back vokal olarak yerini alıyor, ki kendisi “ Rock or Bust “
albümünde de Malcolm Young’un yerine olduğu yerdeydi.
Cliff
Williams ve onun haricinde liseli
üniformasıyla yılların serseri ve enerjik çocuğu Angus Young klasik o rock’n
roll’un kendine has gitar tonlarını sarf ediyor, yıllara meydan okuyan yaşı
ihtiyar ruhu serseri gibi performansın üst seviyesine çıkan bir “ Brian Johnson
“ gerçeği var. Bunlar bilinen gerçekler ama
Malcolm Young şu an aramızda olmasa bile ruhu aramızda dolaşıyor,bunu da
dinlerken teyit etmiş bulunuyoruz. Çoğu şarkıda emeği olduğunu Angus birçok
röportajda dile getiriyor, albüm de kendisine adanıyor.
Albümün ilk
yarısında bizi karşılayan “ Realize,
Rejection Shot In the Dark “ klasik AC/DC soundunu kapsıyor daha
sonrasında “ Through the Mists of Time “ oynak halleri ve acayip ritimleriyle
farklı bir havada ilerliyor. “ Kick You When You’re Down “ gitar oyunlarına davet ediyor,bildiğimiz
aynı tonlar albümün geneline yayılsa da bu parçaya özel bir gitar oyunu icra
ettiklerini söylemek yerinde olur. Back vokallerle birlikte de bir eğlence
şöleni var karşımızda. “Witch’s Spell “ beklediğimiz o cadılık
işleri yönünden albümün ilk yarısında son şarkı oluyor. Albümün ikinci ayağında
“ Demon Fire “ şeytan vari fısıldamasıyla birlikte liriklere
yansıyor. “ you better look around, hear
that evil sound “ nakaratıyla da bunu söylüyor.
Albümün kapanış parçası “ Code Red “
hardrock/glam metal ezgilerinin ağırlığıyla gezdiriyor. Sonuç olarak;
geçmişi 40 yıla dayansa da kimilerinin “ hep aynı müziği yapıyorlar “
nağmelerine rağmen böylesine aynı tadı yakalamak, aynı prodüksiyonla bir iş
çıkarmanın verdiği iş de zordur neticede, aynısı Motörhead için yıllardır
geçerliydi. Sözün özü, bildikleri yoldan, rock’n roll’un patlayıcı gücünü kırk
sene sonra bir daha gösterdiklerini kanıtlıyor “ Power Up “ Bunun sırrı da biraz değil,fazlasıyla aynı
prodüksiyon ekibiyle çalışıyor olmaları, müziklerini anlayacak kafalara sahip
birileriyle ortak noktada buluşmaları.
Albümün bir
diğer özelliği de Malcolm Young’a adanmış olmasıdır, ki albümü de dinlerken "bir
yerden çıkabilir " hissiyatı hafızalara çakılıyor. AC /DC için lafı evelemenin gevelemenin anlamı yok ve kendileri için benim beklediğim fazla bir şey
yok, bu “ veda albümümüz “ deseler klas bir veda olur,çünkü onlar da yaşlarının
farkında ama halen rock’n roll’un o patlayıcı gücünü yaptıkları müzikle
fazlasıyla gösteriyorlar.
Kadro
Angus Young- Lead Guitar
Brian Johnson- Vokal
Phil Rudd- Davul
Cliff Williams – Bass Gitar
Stevie Young – Ritim Gitar, back
vokal
Mike Fraser- Mixing
Brendan O’Brien- Production, mixing
Ryan Smith- Mastering
Cem Kurtuluş,2020
0 yorum:
Yorum Gönder