// body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...
// etiketinden önce aşağıdaki kodu ekleyebilirsiniz. // body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...

Etiketler

Tarih

Kategoriler

06 Ocak 2010

Black Snake Moan (2006)





















Caz müzik ile ilgim çok olmasa da keşif olayına çıktığınızda bu müzikal yolculukta sinema da önemli bir yer teşkil eder, bu amaçla çıktığım yoldaki film de benim için “ Black Snake Moan “ oldu.  Türkçe’ye tercüme edilmiş haliyle “ Kara Yılan İnliyor. “  Film, başlangıçta caz müziğin aşktan beslendiğini söyleyen sözlerle açılıyor. Daha sonra Blues müziğin ağır bastığı şarkı da tutkulu bir sevişmenin ortasında buluruz kendimizi, ama bu çok fazla sürmez. Ronnie ve Rae’nın tutkulu sevişmelerine burada denk geliriz, Ronnie’nin askere gitmesi sonucunda cinsel açlığını bastıramayan Rae’nın filmin ilk dakikalarından itibaren hastalıklı bir kız olduğuna tanıklık ederiz.  Aslında bu genç kız seks bağımlısı, sevişmeden duramayan biri olarak gözümüze çarpar. Sevgilisinin askere gitmesinden sonra da sevişmesi için birilerini bulur  taa ki dövülene kadar. Hikayemizde yer alan terk edilmiş kederli ve ihtiyar bir adam olan Lazarus; terk edildikten sonra kendini alkole vererek, kendinle uzaklaşmanın yollarını arıyor. Aynı zamanda Lazarus; blues  söyleyen hayal kırıklıklarını hafifletmek için gitardan medet umuyor.

 Lazarus’un bir gün kenara yarı çıplak şekilde birinin bırakılmasıyla kendisine yardım etmek istemesiyle hikayeyle şekil değiştirir. Bu hikayedeki kişi seks bağımlısı, sevişmeden yapamayan, hastalıklı biri olan Rae’dir.  Böylelikle Rae ile Lazarus’un hikayesi bu bölümden itibaren kendine yer buluyor. Hastalıklı bir karakter olarak karşımıza çıkan Rae’ın yardımına Lazarus çıkıyor. Lazarus, kiliseye giden, inançlarına bağlı, içindeki şeytanı çıkarmak için iyilik yapmak için genç kızın hayatına giriyor. Filmin ilk yarısındaki çekişme anı, filmin ikinci yarısında  sakin bir atmosferde geçiyor. Zincirlere uzanan genç kızı artık özgür bırakmak için yollar açılıyor, bir insan özgürlüğünden yoksun öfke haline dönüşebilir sözünü hatırlatıyor bu bize.  

 Kadın karakterin neden böyle hastalıklı ruh halinde olduğunu filmin az da olsa yer verdiği küçükken yaşadığı tecavüz olayından anlarız.  Hem bu olay, hem de Ronnie ile aralarındaki ilişki detaylı incelenmez. Ronnie’nin askerden sonra dönüşüyle genç kızın neler yaptığını yanlış duyumlardan öğrenir. Yaşlı adamla, kız arasındaki “ bir ilişkiye mi yol açacak “ diye sorarken film bizi ters köşeye yatırır. Koruyucu bir görev üstlenen Lazarus’un yaptığı iyilikler işlenir. 

 Oyunculuklara gelirsek...  “ Lazarus “  karakterine  can veren  Samuel L. Jackson pek çok oyuncuyu aşar derecesine performans gösteriyor, Rae karakterine can veren  Christina Ricci ise hastalıklı bir rolden iyi performans çıkarıyor, Ronnie karakterine can veren Justin Timberlake filmde biraz zorlama bir karakter yaratılmış. Belki de Ronnie ve Rae ilişkisiyle konu daha fazla işlenilmiş olsaydı ortaya başka bir iş çıkabilirdi. Bununla birlikte pek çok yan karakter de filmde iyi iş çıkarmış.   Bununla birlikte filmin tamamen bir blues filmi olduğunu söylemek zor; ama Samuel L. Jackson’a blues söylemek yakışmış.

 Sonuç olarak;  senaryosunu ve yönetmenliğini Craig  Brewer’in üstlendiği    blues müziklerinin klaslığıyla süslenen; tam bir blues filmi olmasa da “sevgi,iyileştirir“ temasıyla yola çıkan kayda değer bir yapım “ Black Snake Moan “ . Ama filmi izlerken; önceliğiniz “blues filmi”  izlemek olmamalı!  



 Filmi izlerken altını çizdiklerim:

“ caz müzik için iyi bir kadından daha iyi bir tedavi yoktur “

“ Babam,genç bir kadının kanımı kurutacağını söylerdi. Ve sen kanımı kuruttun…”

“ bazen bu tür caz müzik size birbirinizi bile öldürtebilir…”

Cem Kurtuluş, 2010

0 yorum: