// body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...
// etiketinden önce aşağıdaki kodu ekleyebilirsiniz. // body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...

Etiketler

Tarih

Kategoriler

30 Mart 2010

Fenerbahçe Yenilmez,Bu Forma ile Dalga Geçilmez



Fenerbahçe Yenilmez

Bu bir Fenerbahce destanıdır

bu 4-3’luk kupa destanini goren yaşı yirmilik fenerbahce taraftari, bir 30 yil, galatasaray-fenerbahce rekabeti soz konusu oldugunda hep bu maci anlatacaktir, boburlenerek fenerliligini hopurdeterek.

ve Fenerbahceli su destan maca soyle bir kabadayilik asacaktır. “biz onlara ilk yarida 3 gol avans verip, galatasaray’i kupada pacavra ettik.”

ne müthis ne uyunamaz bir kabus ilk devresi idi; fenerbahce icin.

baldırına çok iri bir bandaj geçirmis bir oguz mac baslamadan once cçmene pek nazli koydugu sol ayagi ile fenerbahce icin sakatliktan sonra gelen bir mutluluk muydu, yoksa hiç çözülmeyecek bir bilmece miydi?

Fenerbahce’nin mevsim basindan beri bir türlü klas ve emek disiplinine sokamadigi geri dortlu, prekazi gibi umulmadik uzak goller vuran, ugur gibi cok ters gol kontrataklari cikartan, tanju gibi onsekiz dışı ve içi hareketlerde esrarengiz file senaryolari yazan rakipler karşısında, ne kadar basarili bir defans grafigi çizeceklerdi?

mac basladiktan sonra görüldü ki, oguz’un sol ayagi tanri’dan kendisine verilmis bir sol ayak degil, sonradan takılmıs bir tahta bacaktı, sanki. en basit top kontrolunu yapamıyor, o sihirli ve rahat driplinglerine kişilik koyamıyor, oyunun galatasaray orta sahasina dogru kaçısını çaresiz gözlerle seyrediyordu.

oguz kaybolmustu, arkasindan fenerbahce kaybedecekti belki de.

cunku alabora olan fenerbahce orta saha gemisinden sonra bu alanin gerisinde titrek bir filika gibi oynayan geri dortlu, giderek kabaran ve hasinlesen galatasaray denizinin ustunde fazla canli olarak kalamayacakti.

mac iri bir orkinos agi gibi oruluyordu, fenerbahce’nin ustune. cok iyi oynamaya basladigi zamanlar, eksantrik goruntulerle galatasaray defansinin onleyemedigi gol pozisyonlari buldugu zamanlar, deda’nin donmus dudugune teknik tavirlar koydugu zamanlar.

ne oldu biliyor musunuz?

fenerbahce, galatasaray’dan 3 gol yedi.

biri acemi savunma hareketli ergin’in penaltisindan, ikincisi rakibe sunulmus ters bir kafa vurusundan, ucuncusu yan hakeme gore nizami tv yayinina gore ofsayt kritik bir hareketten.

fenerbahce ile alay ediyordu; galatasaray kale direkleri. 3-0 yenik bir fenerbahce’nin hasan’in ayagindan cikan volesi bile galatasaray’in yan odunlarindan birisine vuruyordu.

ne vardi 3-0’dan sonra galatasaray galerisinde? tribunlerin hepsinde, vatandas tribununde basin ve seref tribunlerinde ciklet yerine fenerbahce’yi cigneyen alayli sapursupurlar ve rakibini kucumseyen dudak valsleri.

avrupa kupasinda final hayali gorurken, kendi hayatini olduren, turkiye ligi’nde ise bu yil hic dogmamis mustafa denizli’nin ortalara cikip piste dikilip, kupanin hic olmazsa yerlisinde yeni bir final hayati aramasi ve bu hayati yakaladigina inanmasi, o kadar dogaldi ki.

fakat o galata kulesi dibi eski yahudi kilikli eskiciye benzeyen, her mactan once guya galatasaray’i isitan hamamci gorevini ustlenen o alman kondisyoner pandomimcisi devre biterken , hangi top ilim ve irfanina siginarak eli ile fenerbahce tribunlerine “bes... bes...” isareti yapiyordu.

o eli fenerbahce lavabona sokar sonra.

bitmemis bir macin, en tehlikeli yani “guven”in dozudur.

mustafa denizli ve takimi macin ikinci yarisina maci kazanmis ekip guveni icinde cikarken, kendi timinin bunyesine 5 yer degisikligi ile baska bir nefs ve hirs sokan veselinovic’in fener ihtarini, ne galatasaray, ne de mustafa denizli ciddiye aldi.

herhalde kazandigini dusunen bir takim, kaybetmeyi dusunmeyen bir ekiple yarisirken, ne onun kadar inancli, ne onun kadar yirtici, ne onun kadar hirsli, ne onun kadar onurlu olabilir.

bir metafizik gol atan aykut kaybetmeyi dusunmuyordu. ikinci devre boyunca galatasaray yari sahasinda şeytanın bolerosundan figurler yapan rıdvan kaybetmeyi dusunmuyordu. galatasaray yari sahasinin sol tarafina hangi sari-kirmizi futbolcu gelmisse onlari ayaklarindan puskurttugu eterle bayiltan hakan kaybetmeyi düşünmüyordu.

hele hele 90 dakikanin her dakikasinda, sahanin her yerinde galatasaray takimi ile tek adammıs gibisine mücadele eden, 3 muhtesem gol atan ve simdilerde “turkiye’nin en iyi santrforu” fetfasini cikartan hasan, kaybetmeyi hiç mi hiç düşünmüyordu

bu mac basit bir mac degil, fenerbahce icin bir tarih macidir.

belki fenerli bir şair, ileride bu macin ustune şöyle bir mısra düşecektir:

Fenerbahce yenilmez... bu forma ile dalga gecilmez!

İslam Çupi.

0 yorum: