// body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...
// etiketinden önce aşağıdaki kodu ekleyebilirsiniz. // body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...

Etiketler

Tarih

Kategoriler

09 Ağustos 2010

The Broadsiders- Pressed To Kill (2010)



















Dallas’ın çılgın çocuklarını size 2008 yılında çıkardıkları Against the World albümüyle tanıtmıştım. Sıcağı sıcağına masaya yatırdığımız 2010 tarihli çalışma iser sadece internet üzerinden satışa sunulmasına rağmen kısa sürede paylaşım sitelerine düştü. Türkiye’de bu gruptan kaç kişi haberdar bilmiyorum, ama bu çokta önemli değil. Bu adamlara kendi ülkelerine elbet değer veriliyordur. Eminim bizim ülkede böyle bir grup olsaydı uçup gitmişti, ki böyle bir grup ülkemiz sınırlarında yok. Albüm çıkmadan önce "bu albümde kesin coşku ve enerji dolu olacak demiştim" ve ne mutlu ki albümü dinlerken yanılmadığımı anladım.

İlk albüme göre farklılıklar var tabi, ilk albümde marş gibi şarkılar tezarühat eşliğinde parçalar mevcuttu. Kısacası kendinizi Liverpool tribününde hissetmemeniz kaçınılmazdı. En azından elemanlar bana o coşkuyu veriyordu. 2010 tarihli  Pressed To Kill albümünde de  yine hızlı yine coşkulu yine dinamik parçalar mevcut. Adamlardaki enerji görülmeye değer. "Castle Law" ile girerler ve parça eski dönemi andırmasada vokal her zamanki gibi dinleyiciyi zıplattırıyor. Kesinlikle vasat bir parça değil ama eskiyi andırmıyor o ayrı.

"Southern Identity"
de sözlerin hep tekrarlanmasıda gayet keyifli. Sololar kısa da olsa hoş. Girişteki gitarlar bana AC/DC ‘yi hatırlattı. Vokal yerinde durmuyor. Bizi coşturmak için elinden geleni yapıyor. "1836" coşkulu gitar melodileriyle açılıyor. Elemanlar "durmak yok yola devam" düsturu ile hareket ediyor. Malum parçanın direksyion başında dinlenmesi tehlikeli belirtmeden geçmeyeyim. Davullar bi yukarı bi aşağı tadında, vokalde zaten enerjisiyle coşturmaya devam ediyor, back vokalleride unutmayalım.  Back vokal adamı hasta ediyor bu parçayı canlı dinlemek isterdim açıkçası, belki bir gün o da olur.

Coşku "Lion’s Den" ile devam ediyor.  Tekrar eden nakaratlar, vokalin coşku dolu performansı ile favorilerimden biri oldu. Bununla birlikte "Face Value" ve "Modern Times" da albümde en sevdiğim parçalar. Olay şudur ki elemanlar yine kaliteli bir albüme imza atmışlar. Punk, direniştir ölmez. Böyle gruplar olduğu sürece kaliteli işler çıkacaktır.


Yazan:Cem Kurtuluş

0 yorum: