// body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...
// etiketinden önce aşağıdaki kodu ekleyebilirsiniz. // body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...

Etiketler

Tarih

Kategoriler

11 Eylül 2010

Uçuruma Doğru Yolculuk: İzin Vermedi Yalnızlık - Cenk Taner (2000)



























Yaşanılanlar, yok olanlar, gidenler, kaybolanlar ve  hayal olarak gördüklerimiz... işte bu albümün anlattıkları. Bazen uzaklara gitmek istediğiniz zamanlara selam edersiniz..  Görünmeden kaybolup gitmek, hüznün hakim olduğu, deniz dalgalarının seslerini duymak istediğimiz bir yer istemek..  Hayatlarımız, yaşadıklarımız, zorluk çektiğimiz zamanlar ,umutsuz olduğumuz zamanlar, bazen umudun tükendiği anlar, çok söz söylenebilir. Albüm geçmişin, şimdinin ve geleceğin yalnızlarına adanmıştır.

"Adını Unutmaya Devam Ediyorum" ile açılıyor İzin Vermedi Yalnızlık.   Cenk Taner  hayatındaki aşk kavramını futbola benzeterek teşbih yaparak ne kadar iyi benzetme yaptığını bizlere gösteriyor. Bazen hayatımızda her şey doğru gidecek değildir ya, aniden hakem kırmızı kart gösterebilir; her şey iyi giderken, birden her şey kötüye dönüşebilir. Kaçışlar, yokoluşlar ve gözyaşları.  Rakip takım tarafından ceza sahasında düşürülen futbolcunun dramı... ve bomba altında kalan sivillere sesleniyor, politik bir yanı da var.


"Suda Balık Olsak" parçasını dinlerken dinlerken kendinizi uzaklara doğru bir yolculuğa çıkmış hissediyoruz, Cenk Taner bu duyguyu bizlere aşılıyor. Sessiz, sakin, huzurlu bir yere yolculuğa çıkıyoruz. Hiçbir şey sonsuz değildir, bugün elimizde olanlar yarın elimizde olmayabilir, kaybolabilir ve uçabilir. Yanlış bir hayatı doğru yaşamak, işte bu söz belki dinleyicilere bir şeyleri ifade etmek zor değil.. 

"Böyle Şeyler İşte"  ‘ param olsaydı gelir miydin benimle “ diye acı tonla girer Kaptan bu şarkıya. Geminin kaptanı olduğunu bize tekrardan hatırlatır.  Cenk Taner bir kez daha gitarı ve mükemmel sözleri ile bizleri kalbimizden vuruyor.  Parayı düşünen bir kadının daha da kötüsü ona yıllarına veren bir adamın hikayesi bu gibi geliyor dinledikçe.  Aynı Yeşilçam filmlerinde gördüğümüz  senaryolar gibi.  “ Acılan sislendi hep tekellerde” sözü ise bitirir artık söylenecek bütün sözleri.  Korkular, hesaplar, taksitler ve maskelerden korunmanın gerektiğini söylüyor ve ekliyor “ Sen gel yalnız sen gel “



"Sen Hep Belki Dedin" melankoliğin dibi. Sessiz adımlarla ilerleyişler, neyin arayışı içinde bilinememesi..  Kadıköy erkekleri de bu şarkıyı üstüne alabilir. Şarkı aslında sizi uçuruma doğru sürüklüyor, öyle ki her insanın yaşadıklarından bir kesit sunuyor.  Belki sözcüğü de bana insanın iç dünyasını çağrıştırıyor. 

"uyandık pazar, dünya kapalı. görmeyeli uzun zaman olmuş bazı dostları. "

"Buradan Uzaklara" albüm genelinde olduğu gibi iz bırakan bir çalışma. Parçanın klibinde Cenk Taner’in evinde bir köşede plaklar, bir köşede kitaplar var. Ayrıca klipte Cenk Taner’i kitaplar arasında gitar çalarken ve Kadiköy karga'da birasını yudumlarken görürüz.  Kendinden geçmiş bir şekilde Cenk Taner şarkıyı seslendiriyor, konserde yine kendinden geçiyor bizleri de yanına katarak.  Bir Kadıköy Marşı olarak kayıtlara geçmiştir.

"Şampiyon olmuşuz da,kupalara doymuşuz da"  

"İzin Vermedi Yalnızlık" umudunu yitirmiş bir adamın yalnızlık hikayesini anlatışı...  “ bir canım var zaten bilmem kaç sıkımlık” ile can evimizden vurur bizi. Bir hayat özetidir, inişler ve çıkışlara sesleniştir.

"Kral Öldü Şehir Düştü “  Geçmişe doğru yolculuk, kendi kendini sorgulayışlar, içten kaybolma, yanılgılar.. Şarkının en sevdiğim kısımları  " O ufak çocuğuz hala, kendi krallığında hükmeden’’ bu sözlerdir. O ufak çocuğuz hala, kendi krallığımızda hükmediyoruz, ama sadece kendi krallığımızda. Kendi krallığında vurulan çocukların öyküsüne derin çizgi çizen bir Cenk Taner fotoğrafı bu şarkıyla derin iz bırakır.  Kariyerler bariyerler ,seçimler,geçimler pek çok noktaya değinir Cenk Taner.

“ Biraz sessiz olsaydın duyardın içindeki sesleri” sözleriyle seslenir Ağla Ağla “ da bize.  ‘ bana hala borcun var ‘ dediğinde derin düşüncelere bırakır dinleyeni.


"Şimdi Biz Buyuz" en iyi dostlarımızı bize idrak ettiren şarkı, Cenk Taner bu şarkıda yine can acıtıyor. "Kaptan gitti, hava bozdu, tayfa şaştı, herkes sandallara!"  derken kendi sandalımıza çekiliriz, sessizliğin sesini anlayanlar sessizliğe gömülür birden.  Bir de en iyi dostlarımız ölüler olduğunu bizlere hatırlatıyor.  

“ Rüzgarlı Deniz Kıyısı “ ile Kadıköy sokaklarında dolanır, moda kayalıklarında yaşanılanlara tanıklık ederiz. Cenk Taner bu şarkıda doğup büyüdüğü yer olan Gölcük’e selam eder, “ özgürlüğün tadı damağımda “ derken deniz kıyısıyla konuşur. Futbol terimlerini da konuşturur bu şarkıda.” İki taştan bir kale olmaz artık”  diyerek. Beatles göndermeleri de olmazsa olmazı olarak kayıtlara geçiyor. “ Önümüz Marmara o rüzgarlı kasaba “

“ Kumandayı Ver “ aslında kendi hayat özetimizi sunuyor bize.  Bakılan sarışın kız,  marketten alınan gazete, ekmek,yalnızlıklar, peşin ödenmiş faturalar.. Bir hayatta yaşanılabilen ne varsa onlardan bahsediyordu Cenk Taner. Hepsini edebiyat diliyle aktarıyordu bize. Yapılan klişe şeyleri söylüyordu bize. Çaycı'dan giriyor, faturalara dert yanıyor ve sonunda başlanılan yere dönmemize söylüyor ve " hala uykulu,hala sakinim  bak hala ölmedim" diyerek can çekişmemize selam ediyor aslında. 

" İzin Vermedi Yalnızlık" özet olarak Bu bir Kent albümüdür. Yorgun insanlara selam çakılır, plaklara göz gezdirilir, şarkı aralarına futbol terimleri yerleştirilir , rüzgarlı deniz kıyısında özgürlüğü tadı damağında olanların aynı zamanda acılarını tekellere gömmüş olanlarındır… Rüzgarlı Deniz Kıyısında hava almak  isteyenler için,Kadıköy'ün Lodosuna yenik düşenler için,Kadıköy Sokaklarında yalnız yürüyenler için, Moda'da kayalıklarda  yazdıklarınıza, Değirmendere'ye selamınızı iletmeniz için adanmış bir albümdür ve öyle bir albümdür ki Marmara’ya adanmıştır…  


Cem Kurtuluş, 2010

0 yorum: