O
bir müzisyenden veya bir şairden çokça fazlası. Yanlış
anlaşılmalara çok maruz kaldı. Amerika’da en saygın
müzisyenlerin başında geliyor. Öyle popüler olmak için kendini yırtan biri
değil. Politik konularda mesajları gitmek istediği yere gider. Almak
isteyenler mesajı alır.Bruce
Springsteen, 1984 yılında Born In The USA albümüyle
dünyaya kendini kanıtlar. Bunun daha öncesi vardır. Ama “ Born in the USA” bana kalırsa en tanındığı albümdür. Albüm, içinde
12 parçayı barındırır. Albüm kapağında Bruce’un poposu
görülmektedir. Popoyu saran eski bir levis jeans ve bu jeans’in sağ arka
cebindeki kırmızı
şapka . Şapka söylenenlere göre Amerikan işçi sınıfını temsil
etmektedir..
Albüme
ismini veren şarkıyla albüm ile açılışı yapıyor “ Born In the Usa “ . Bu
şarkı yüzünden Bruce springsteen Amerikan toplumuna eleştiri getirse de sonrasında Amerikancı olduğu
düşünülmüştür. Vietnama gönderilen askerlerden, eline silah verilen insanlardan
bahseder. Savaş karşıtı olduğunu da önceki röportajlarında belitmiştir Bruce.
Bruce’un enfes sesiyle temposuyla dinleyene yeterli
coşkuyu veriyor. Mest eden bir girişe sahip..
“ Cover me’’ ile devam
ediyoruz. Bu şarkıda vermek istediği mesajı şarkı
başında verir. Dünyanın çok rahatsız edici olduğundan yine sevgi mesajları yer
alıyor. Onu
koruyacak bir sevgiliye ihtiyaç duyduğunu şarkı sözlerinde “ come on
baby cover me ‘’ diye dile getirir kahramanımız. Şarkının
başlarındaki nakaratları yazmazsak olmaz. " The times are tough now, Just
getting tougher, This old world is rough, It's just getting
rougher’’. Şarkı eğlenceli bir şekilde ilerler. Sololarıyla enerji
saçan , bruce’un vokaliyle heyecanımız arttırıyor.
'Sha
la la Sha
la la la Sha
la la la la la la ' Diye
söylemek çok eğlenceli kısımlar. Saatlerce dinleyip de
sıkmayan bir şarkı. Bob Dylan etkileşimi göze çarpıyor, ki
Bruce Springsteen Bob dylan’dan etkilenmiştir. Şarkı başlarda sakin sakin
ilerliyor. Zaman geçtikçe şarkı daha eğlenceli bir havaya bürünüyor. Caddelerde
gezinen iş arayan birini anlatıyor aynı zamanda müziğin keyfini çıkaran biri.
İş arayan birinin haricinde şu sözlerle de mesajı veriyor . ‘’ We drove down from New York City where the
girls are pretty but they just want to know your name’’
“ Working On The Highway’’ ile yola devam.
Rock’n roll vari ritimler bizi eğlendirmeye yeter ve artar
bile. Seyahatlerde dinlenecek şarkıların başında gelir bu şarkı. “ Someday Mister I'm gonna lead
a better life than this’’ şu söz bir çok şeyi anlatmaya
yeter. Daha bir yaşam sürmek için varı yoğuyla çalışan
biri. Para biriktirip sevdiği biriyle uzaklara kaçmak isteyen biri.
“ Downbound Train’’ tam bir
yolculuk şarkısı. Sakin sakin ilerler, Bruce’un duygulu vokaliyle
hüzünlenirsiniz. Bruce söylerken adeta kendinden
geçiyor. Albümdeki
favorilerimden. Ağlatır, düşündürür, hüzünlendirir, ruh
haliniz değişir. Bruce söylerken nasıl
kendinden geçiyorsa sizde dinlerken kendinizden geçip hüzünlenirsiniz.
Çok
sade bir şarkı olan “ I’m on fire “
ile devam ediyoruz. Sakin ,tek başına dinlenebilecek bir şarkı.
Amerikan
toplumunu zamanında yerin dibine sokan, inceden mesaj veren bu albümde
zamanının Amerikasında çokça eleştiri olmuştur.. Halen dinlememişseniz boşuna
yaşıyorsunuz demektir!
Yazan:Cem
Kurtuluş
0 yorum:
Yorum Gönder