Geriye
söylenecek çok az şey kaldığında
Geriye
bir şey kalmaz
Geride
bıraktığının önem sırası farklılaşır
Yenileşir
Evrim
geçirir..
Dünyanın
en işe yaramaz cümlelerini kurduğunda
100
mm ilerideki şarap şişesi
yorgun ayaklarına doğru adımını atar
mucizevi
anlar mucize olarak kalır
her
şeyden biraz kalır
çoğu
şey kaybolsa da geçmişte
uçup
giden bir kağıt gibi hatırlanır bazı şeyler de..
Dibe
vurulan hayat çerçevesinde
işsizliğinin
günlerinde zaman kaybolup giderken
içi sigara izmaritleriyle dolmuş kül tablalarıdır senin için mucize..
okunan
kitaplar dahi anlamını yitirmişken
tıka
basa yemek yiyen adamların ve kadınların sevişmeleri önünden akıp giderken
ne
yapacağın belirsizliğini korur..
içtiğin
şarapla mezarın en derin çukuruna gömülmeden önce
sayıklamaların
bitmez
ovuşturduğun
elin
çırpındığın
ayak parmakların
işe
yaramaz bedenin az söz kaldığında da ifadelerin dışa vurumu olmuştur
sokaklardan
geçerken kafese kapatılıp hissine kapılırken
hissizliğin
bu kadar artmışken
geride
kalan kirli atıklardır geride kalan..
kirli
vücudunla baş başa kalırken
çarşaflar
halen kirliyken
yastık
halen yer değiştirmemişken
sözcüklerin
yeri de değişmez
kıramadığın
yumurta
olmayan
ekmek
meteliksiz
olduğun günlerdir geride kalan..
Ve günlerin
karışması..
Günler
salı, çarşamba, perşembe diye giderken
Yelkovan
ve akrebin yer değiştirmesini fark edemeyecek kadar aptalken
Uyuyacağın
saatlerdir geride kalan
Bir
komutanın emir komutasında beklemek ve kaybetmek birden fazla insanı
delirtirken
Müziğin
sesi kulaklarında çınlar..
Sadece çaldıkça çalar..
Hepsi bu!
Cem Kurtuluş, 2013
0 yorum:
Yorum Gönder