“Beyaz Ölüm”, Halit
Refiğ’in 80’lerde çektiği yoz gençlik, kötülük yuvası diskolar, fahişeleri
pazarlayan pezevenkler, tecavüz hastası fena adamların gösterildiği, aynı
zamanda Tarık Akan, Ahu Tuğba gibi o dönemin şöhreti içinde
yüzenlerin boy gösterdiği dram filmi. Kuşağın bu filmlerinde genellikle
oyuncular aynıdır. Tarık Akan, Ahu Tuğba, Nuri Alço, Gülşen
Bubikoğlu, tecavüzcü Coşkun tiplemesiyle Coşkun Göğen bu
kuşağın filmlerinde boy göstermiştir.
Beyaz Ölüm de konu
ise uyuşturucu temalı bir hayata odaklanıyor. İçinde yozlaşan gençlik, diskolar
ve uyuşturucu ticaretini sağlayan kişilere karşı polis teşkilatı. Filmde
“içinde -beyaz var mi beyaz? –çok harmanım -sarı var sadece ve Damarlarım
bomboş, kanım beyaza hasret” diye muhabbetlerin devam ettiği,
uyuşturucudan kıvranan gençlerin kendi etini satarak uyuşturucu
bulduğu, uyuşturucu baronlarının gençleri nasıl kullandığını ve gençlerin
sonunda mezarı boyladığının resmidir Beyaz Ölüm.
Yeşilçam’ın kötü adam tayfasının
yanında bir de temiz yüzlü, uyuşturucu baronlarının peşine düşen, gençleri bu
zehirden kurtarmak isteyen Komiser karakteri vardır. Karakterler hep kötü
tiplemedir. Pezevenk, uyuşturucu baronu, etini satan fahişe, genç ve uyuşturucu
bağımlısı şov kızı ve birçok karakter…
Kabataslak mevzunun içine derin
dalmak gerekiyorsa, uyuşturucu patronu Hacı Bey’in kuklası olan şov kızı ve
uyuşturucu bağımlısı olan Meral kısa zamanda uyuşturucu mafyasını çökertmek
isteyen Komiser Yılmaz ile harekete geçer. Yılmaz ile kısa zaman içinde
ilişki kuran Meral bu tanışma sürecinde uyuşturucu Patronu Hacı Bey’in
muhbir görevini üstlenir. Uyuşturucudan deliren Corci polis tarafından
konuşturulmak istenirken Meral’ın ispiyon etmesi sonucu öldürülür. Corci’nin öldürülmesi
sonucu komiser, Meral hakkında tüm düşüncesini değiştirse de bu kısa sürer.
Meral komiser Yılmaz’a
“arabanda bomba var” diye ihbar etse de komiser Yılmaz arkadaşını
kurtaramamıştır, bununla birlikte Komiser Yılmaz’ın Meral hakkında fikirleri
değişir. Aynı zamanda Meral karakterinin Komiser Yılmaz’ı arayıp yağmur altında
uyuşturucudan kıvrandığı sahneyle, Corci’nin hastane odasında kıvrandığı sahne
film hakkında izleyiciye birçok detay veriyor.
Baskın sonucu Komiser’e yardım
eden Meral’in öldürülmesi, ölmeden önce içten gözlerine bakarak “seni
sevdim“ demesi filmin buruk sahnelerinden. Filmin sonlarına doğru her
bitiş gibi uyuşturucu baronunun yakalanmasıyla film son buluyor.
İnternette okuduğum bir yorum
döneme de kısa bir değinme yapıyor:
“Özalist politikalarla
köşedönücülüğün, kendini kurtarmanın, işbitiriciliğin övülmeye, özgeciliğin
(başkalarının hakları için uğraş vermenin) enayilik olarak görülmeye başlandığı
bu dönemde, bunlar nasıl bir işlev gördü?“
Her ne
kadar 80’li yıllarda uyuşturucu ticareti başını almış gitse de üstte okuduğunuz
yorum da bir polis övücülüğünün resmiydi. Sountrackleri ve rock balladlarıyla,
temasıyla, oyunculuklarıyla döneme damgasını vuran gişe rekorları kıran Beyaz
Ölüm o dönem eminim birçok kişinin ilgisini çekmiştir, halen ilgisini
çekmeye ve izlenmeye devam ediyor.
O dönemki filmlerin teması
yozlaşan gençliğe karşı bazı şeyleri kafalara sokmaktı. Beyaz Ölüm de
uyuşturucu batağına saplanmış gençleri bu bataklıktan kurtarmak için yapılan
bir film olmakla birlikte polis övücülüğünü öne çıkaran bir film olarak
kayıtlara geçti.
Cem Kurtuluş, 2013
0 yorum:
Yorum Gönder