“Uyku yarı ölümse, Uykusuz mu kalmamız gerekir korktuğumuzda? Ya gözlerin istem dışı kapanıyorsa? Seni huzura yolcu edenler önemlidir yanı başında…”
“Hayatlarımız
an serilerinden oluşur, bırakın aksın, bırakın aksın”
An’lar
yerine yeniden getirebilmesi zor olan şeylerdir. Yaşarsın, biter, hatırlanır,
tekrar yaşamak istersin, uğraşırsın, didinirsin ama o an’ları özlemekle
geçirirsin zamanını. Yitirilecek hiçbir an bir daha gelmez, sadece biraz daha
erteler ve sonra biraz daha yitirirsin hem kendini hem de özlediğin o anları.
Jenny
Downham’ın “Ben Ölmeden Önce” romanından Ol
Parker tarafından uyarlanan “Now Is Good” (Aşk, Şimdi ) lösemi
hastası Tessa’nın yaşantısına doğru bizi uzun bir yolculuğa
çıkarıyor. Ol Parker yönetmenliğindeki filmde lösemi hastası kızın ölümü
kabullenmesi ile ilgili süreç anlatılıyor. Diğer hastalıklı dram filmlerine
göre başka bir havada geçen film ölümü kabullenen Tessa Scott karakteri
üzerinden ilerliyor.
Hastalığını
bilen, ölümü kabul eden Tessa karakteri film boyunca izleyiciye buruk sahneler
yaşatmasının yanında, Senaryoda Tessa karakterine odaklı bir film var.
Oyunculuğun dibine vurmasa da diğer oyunculara göre Dakato Fanning ismiyle
tanıdığımız Tessa karakteri öne çıkıyor. Tessa, öleceğini bilmesine rağmen son
günlerini eğlenerek geçirmek isteyen biri. Sonrasında ölmeden önce yapmak
istediklerini hazırladığı bir liste görüyoruz.
Hikâye,
Tessa’nın Adam ile tanışmasıyla belirginleşiyor, ikisi arasında duygusal bir
bağ gerçekleşiyor. Genç kızın hastalığının son dönemleri Adam’a aşık
olması “ kendisini aşk iyileştirilebilir mi” sorusunu izleyiciye
yöneltiyor. Adam ile tanışmadan önceki süreç ile babasıyla radyo
programına çıktıkları süreç farklı.
Filmin başlarında tecrübesi olmamasına rağmen
tanıştığı kişinin kendisiyle cinsel ilişkiye girmek istemesi, tessa’nın buna hazır
olmaması ve sonrasında kendisiyle sevişmek istediği kişinin hastalığını
öğrenmesi Tessa’ya travma yaşattırıyor.
Bu
bölümden sonra radyo programına çıkıp içini döktüğü radyo sunucusunun Tessa’ya
fazla izin vermediği konuşma Tessa’nın hastalığına dair birçok ipucu veriyor
film hakkında. Filmde aile işlevi fazla gözükmüyor, ama baba koruyucu bir görev
üstleniyor, daima kızının yanında. Otoriter, ama Tessa karakteri kendisini
ölüme kabul ettirdiği için babasını ve annesini umursamayan bir karakter olarak
karşımızda.
Adam
ile yaşadığı şeylere karşı çıkan otoriter babanın devamlı kamera karşısında
olması bir yana, filmde ara sıra gördüğümüz kızını umursamayan annenin
dönüşü anlamlı. Ama Tessa karakteri sadece kendi yaşayacaklarını düşünüyor,
Adam ile olduğu bazı zamanlar ölümü unutturuyor kendisine. Aşk bir nevi burada
ölümü unutturma çabası olarak karşımıza çıkıyor.
Yaşayacağı
kısıtlı zamanı umursamayarak , Adam’ı kaybetmeyeceğini bilerek Tessa kelimenin
tam anlamıyla ikinci bahar yaşayarak sonrasında kabullendiği
ölümü bekliyor.
Özetlemek
gerekirse kurgu olarak eksikliklerin göze çarptığı, Dakato Fanning’in
oyunculuğuyla şaha kalkan, sountrack’in iyi seçildiği filmde dram
unsurunun çok ağır bastığını söyleyemem ama izlenmeyecek filmler
kategorisinde yer almayacağını söyleyebilirim. Filmin gösterime girdiği ilk
zamanlarda gitmek istediğim filmlerden biri olmasına rağmen “iyi ki gitmedim”
dediğim filmlerden biri oldu “Now is Good”.
Yazan:
Cem Kurtuluş
0 yorum:
Yorum Gönder