Fıotoğrafta görüldüğü gibi; Karabükte ilk önce Karabük tribününe girip karabük tarafından destek veren
sonrasında emniyet tarafından tampon bölgeye alınan cefakar Fenerbahçeliler..
“ Bu karda bu kışta bu kıyamette senin için burdayız biz
FENERBAHÇE..Soğuktan üşüsek titresek bile sana olan aşkımız bitmez FENERBAHÇE”
Mesele Fenerbahçe olunca Fenerbahçe için bütün engellerin aşılacağı gerçeği vardır. Bu engellerden biri Karabük deplasmanında
Fenerbahçe kulübü tarafından alınan biletlerin taraftarın önünü kesme
çabalarıydı. 6222 yasasının daha çok taraftara işlendiği ama yöneticilerinin
görmezden gelindiğini de söylemek gerekir.
Bütün hazırlıklar
yapılmış, önümüzde 2 ay deplasman olmayacağını düşünürsek Karabük deplasmanı
için gecenin geç saatlerinde kafalarımızı camlara yaslayarak, buğulu camlar
ardında titreyen ellerimizde karabük’e doğru yola koyulduk.
Soğuk işlemedi hiçbirimize, görünen şimdilik
buydu. Tezahüratlarla kendimizi ısıtmaya çalışıyor, makaranın dibine
vuruyorduk. Tekele girip tedarik
yapamadık, şoföre de dur demedik bastı gaza.
“ Bas gaza şoför bas gaza” sözü her zaman olduğu gibi kanıtlanmış oldu
derken sonrasında tezahüratlar,
makaralar yerini uyku moduna bıraktı.
Kafamızı buğulu
camlara yaslayarak sabah saatlerinde buz
gibi bir şehri selamladık. Yemek yiyecek yer bulalım derken kurulduk en yakın
pastaneye oradan da ısınacak bir kahveye sığındık.
Karabüğün her
yerinde eczanelerin olduğunu düşünürsek sabahın erken saatlerinde kahve bulmak
isabetli buldu. Karabüklü abilerin soru bombardımanına kalmak iyi olmasa da “
öğrenciyim” diye geçiştiriverdim. Misafirperverlerdi.
Stada doğru yola koyulduk. Kahveden çıktığımızda kahve ile stat arası mesafe
epey vardı, götümüzün donmasını bir yana bırakın en sağlam botu giyseydiniz ayaklarınızın
donmama ihtimali yoktu.
Bu düşüncelerle ilerledik stat çevresine doğru. 13.00 civarlarında güvenlik tedbiri fazla yoktu,
saatler geçtikçe çevik kuvvet stat çevresine çöktü. Çevik kuvveti kafaya almaya
çalışanlar yok değildi. Statta fotoğraf çekilenler, tribünde oturanlar, öylece
takılanlar vardı. Saklanalım derken polis hepimizi dışarıya paketledi. Dışarıda
zaman geçmek bilmedi. Bilet telaşından
ötürü dolanıp durduk. Polis, ev aralarında geçenleri kovalıyor, ortaya komik
bir görüntü çıkmıştı. Bütün girişler ve çıkışlar kontrol altına alındı.
Dışarıda kimse
kalmamış, kulüp tarafından alınan biletler nedeniyle Karabük tarafındaydık. Karabük
taraftarıyla ufak tefek tartışmalar, atışmalar oldu, bu da bizler için
keyifliydi. Fenerbahçe tribünü için bir
şey söylemek gerekirse ; Karabük tarafında olan Fenerbahçelilere bir kesim
hariç destek veren olmadı, bunu da not etmek gerekir. İkinci yarıda emniyet
bizi tampon bölgeye alarak iyi bir iş yapmış oldu, oradan desteğimizi
sürdürdük. Vasat tribün yaptık, daha iyi tribün olabilirdi.
Oynadığımız futbola gelince iyi futbol
oynayamadık, diğer maçlarda ciddiyeti elden bırakmadan daha iyi mücadele
etmemiz gerekir..
Son söz olarak karabüğün -10 soğukluğunu gören, elleri
titreyen biz Fenerbahçelilerin söylediği gibi “ Soğuktan üşüsek titresek bile
sana olan aşkımız bitmez FENERBAHÇE! “
Yazan: Cem Kurtuluş
0 yorum:
Yorum Gönder