Bazı piyasa kitapları fazlasıyla abartılır, bu abartının
diğer bir anlamıyla boku çıkarılır ve daha sonra bu piyasa kitapları
beyazperde’ye aktarılır. Bu düşünceden yola çıkarsak; elimizde çok konuşulan,
tartışılan, dünyada da halen konuşulmaya devam eden bir filmin yazısını ele
alacağız. “ Grinin Elli Tonu”
“
Grinin Elli Tonu” kitabı için piyasa kitabı demek yanlış
değerlendirme olmaz, çünkü fazlasıyla satılan ama kitabın içinde edebiyat adına
pek fazla bir şey bulamayacağınız bir kitap. Kitabın satılmasının tek nedeni
bir sözle açıklanabilir; “ SEKS SATAR “ Seks tabiri doğru bir tabir ama her
Seks içerikli kitabın içeriği edebi açıdan yetersiz demek yanlış bir düşünce
olur. Kitabı bir kenara bırakırsak “ Grinin Elli Tonu” film olarak başarılı bir yapım olarak
karşımıza çıkmıyor, ama filmi izlemek için diretiyorsunuz. Çünkü berbat bir
film de olsa izleyip de yorum yapmanın sağlıklı olacağı kanısındayım.
“
Grinin Elli Tonu” romantik Bdsm konusuyla öne çıkan bir film. Filmin başlarından itibaren bir
genç kızın arkadaşının hastalığı sonucu genç milyarder bir adamın şirketine
gidip röportaj başlamasına tanıklık ediyoruz. Bu röportajla birlikte
karakterimiz Anastasia Steel’in yeni bir dünyaya adım attığını görüyoruz. Filmin ilerleyen dakikalarında erotik
sahnelerle kendinden söz ettirecek Gri’nin Elli Ton’unda el- ayak bağlama- gözbağlama- kırbaç- şaplaktan
başka bir şey göremiyoruz, ama bu sahnelerle birlikte Romantik Bdsm’yi iyi
yansıttığını söylesek de heyecan verici bir film olmuyor “ Grinin Elli Tonu”
Ana’nın zengin adam Grey ile bu dünyaya
girmesi sonucu kendisini macera dolu yolculuk bekliyor. Helikopter yolculuğu,
oyun odası ve sonunda Grey’in
gerçekleriyle yüzleşmesi.. Grey
üzerinden ufak kapitalizm eleştirisi getiriyor film, çünkü karşımızda milyarder
bir adam var ve parayla bütün her şeyi satın alabileceğini düşünen bir adamı
izlemeden geri kalmıyoruz. Parası,gücü her şeyi var bu adamın, bu güçle de
Ana’yı kendine itaatkar yapmayı başardığını görüyoruz.
Christian Grey’i oynayan Jamie Dorman yalnız bir
adam, egosuna düşkün bir adam olarak
karşımızda, özellikle “ ben romantik
değilim “ diye üstüne basa basa söylemleri film adına sıkıcı buldum. Christian Grey’in altı kemer darbesiyle uyguladığı
cezalandırma metodu final adına gereksiz olduğunun altını çizmek
gerekir. Filmin süresi için 125 dakikanın bir film için çok uzun, bu uzun sürede
“ Film bitse de başka filme geçsek " diye filmin bitmesini bekliyorsunuz.
Ayrıca Film adına diğer eksiklerden biri de yan rol
olarak Ana’nın ev arkadaşı Kate ve
Christian Grey’in kardeşi Elliot. Bu ikiliyi
birkaç sahne hariç filmin genelinde göremiyoruz. Film porno yıldızlarından da ayari yiyor. O porno yıldızları filmi yeriyor,
gereksiz olduğundan şöyle dem vuruyor.
“
Sinema bileti pahalı; o kadar
parayı verip rol kesen iki oyuncuyu seyretmek yerine hakiki diyalogları,
bunların gerçeğini yapan bizimkileri internette bedava izleyebilirsiniz.”
“ Erotik değil.
Süngerbob´dan farkı yok. 2015 yılında olmamıza karşın hala erkek organını
saklıyorlar kameradan.”
Sonuç
olarak; Erotik sinemada o kadar sahici film varken bu filmin gereksiz olduğu kanısındayım, sadece piyasaya oynayan, kadın vücudu adına göğüslerin gösterildiği, erkek cinsel organının kameralardan gizlendiği vasat Amerikan yapımı romantık Bdsm adı altında ve sadece “ Seks Satar, Seks izletir
“ düşüncesiyle yola çıkmış düşüncenin ürünü “ Grinin Elli Tonu”
oyunculuklar başta olmak üzere vasat bir film olarak sinemadaki yerini alıyor.
Cem Kurtuluş, Mart 2015
0 yorum:
Yorum Gönder