Not: Herkesin sevdiği liderler vardır. Tito ismini ilk defa Babannem’den
duymuştum. O, onu biliyordu, o'nu seviyordu eski Yugoslavya zamanlarından. Ben o kadar içli
dışlı değildim Tito ismiyle, sonrasında kendisi hakkında çok bilgim olmasa da
kendisi hakkında kimdir-nedir-ne değildir diye yazmaya karar verdim. Bu bilgiler kıytırık
İngilizce bilgime dayanılarak çevrilmiştir, kaynaklar Vikipedia’nın adresinden
alınmış ve sonrasında yazıya dökülmüştür. Tito hakkında bugüne kadar Türkçe
olarak ayrıntılı biyografiler okumadım ama bu belki yardımcı olabilir.
Okuyanlardan hataları da belirtmeleri benim için daha iyi olur kanısındayım.
Josip Broz, 1892 yılında Hırvatistan’ın Kumrovec köyünde
Sloven bir anne ve Hırvat bir babanın oğlu olarak dünyaya geldi. Franjo
ve Marija Broz’un yedinci çocuğuydu. 1900’lerin başında ilk okula başlayan Josip
Broz Tito , bu okulda
2.sınıfta başarısız olmasıyla birlikte daha sonraları 1905’te mezun oldu. 1907 yılında kırsal çevrenin dışına
taşındı ve Sisak içinde bir makinistin çırağı olarak çalışmaya başladı. Josip
Broz ilk olarak 1 mayısla
tanışması (İşçi Bayramı ) orada olmuştur. İşçi hareketini ilk orada fark
etmiştir. 1910’da Hırvatistan Sosyal Demokratik Partisine ve Metalurji işçi
hareketine katılması bu yıllarda olmuştur. 1911-1913 yılları arsında bazı
işlerde kısa süreli
çalıştı. Cenkov, Münih,Mannheim’de
ve daha sonraları Benz araba fabrikasında çalıştı. Daha sonraları Daimler için
Avusturya’da test sürücüsü olarak çalıştı.
1913
sonbaharında Avusturya-Macaristan ordusuna katıldı. Bu orduya katıldıktan sonra
astsubay için bir okula gönderildi .Zagrep merkezli olan Hırvat alayında uzman
çavuş oldu. 1914’te
Budapeşte’de bir eskrim yarışmasında gümüş
madalya kazandı. Yavaş yavaş başarılı oluyordu Josip Broz buralarda. 1914’te Birinci Dünya Savaşı patlak
verdiğinde savaş karşıtı propaganda yaptığı için tutuklanarak Petrovaradin kalesine hapsedildi. 1915
yılının Ocak ayında Rusya’ya
karşı savaşmak için Galiçya Doğu Cephesine gönderildi.
Avusturya-Macaristan
ordusunda en genç başçavuş ve en yetenekli asker olarak diğer askerlerden
sivrildi. Düşman
karşısındaki cesaretinden dolayı Gümüş cesaret madalyasına layık görüldü ama alamadan esir düştü.
25 Mart 1915’te Bukovina’dayken Ruslar tarafından ağır yaralı olarak
yakalandı. Hastanede 13 ay kaldıktan sonra
Ural Dağlarında mahkumların olduğu çalışma kampına gönderildi.
Şubat 1917’de isyan eden işçiler hapishanedeki tutukluları kurtardılar. Broz, sonradan Bolşevik grubuna katıldı.
Nisan 1917’de yeniden tutuklandı, ama kaçmayı ve 16-17 Temmuz 1917’de Petrograd(St.Petersburg) Temmuz günleri gösterilerine katılmayı
başardı.
Broz,
Finlandiya’ya giderken yine tutsak düştü, bu defa üç hafta boyunca Peter Ve Paul kalesine
hapsedildi. Kungur’a yollandı ama o tren kaçmıştı artık. Her şey böyle giderken
Broz, orada her şeyden habersizdi. Burada gelecekteki eşi Pelagija Belousova
ile tanıştı. Bu tanışmadan sonra Sibirya’daki Rus bir ailenin yanında saklandı.
Ekimdeki Devrimden sonra Omsk’da
Kızılyıldız birliğine katıldı . Bir beyaz kontrgerillayı takip
ederken kırgızistana kaçtı hemen ardından omsk'a döndü orda da Belousova'yla
evlendi. Daha sonra Josip 1918
baharında Rus Komünist Partisine
katıldı.
Aynı yılın haziran ayında Bros iş bulmak ve ailesini geçindirmek için Omsk’u
terk etti, ve bir yol boyunca Omsk
yakınlarında bir tamirci olarak çalıştı. 1920 Ocak ayında Broz ve karısı uzun
ve zor yolculuklarından sonra Eylül ayında Yugoslavya’daki evlerine ulaştılar.
Döndükten sonra Yugoslavya Komünist Partisine katıldı. Yugoslavya Krallığı
siyasal yaşamına CPY etkisi hızla büyüyordu. 1920 seçimlerinde Komünistler Parlamentoda 59 sandalye kazanarak en güçlü üçüncü parti
oldu. Çok sayıda yerel seçim kazanan onlar için önemli bir kale olan Zagrep kenti Svetozar
Delić önderliğinde belediye başkanlığını kazandı. Zagrep için büyük bir
olaydı bu.
2
Ağustos 1921’de bir genç komünistin öldürülmesinden sonra İç İşleri bakanlığı
CPY’yi Yugoslav Devlet Güvenlik yasası altında illegal yasa dışı
ilan etti. 1920 ve 1921 arasında komünistlerin kazandığı bütün yetkiler
geçersiz sayıldı. Broz, hükümetin komünistlere yapılan baskılara rağmen
işlerini yeraltından sessiz şekilde halletmeye çalıştı. Bu gelişmelerden sonra
Bjelovar yakınlarından Veliko Trojstvo bölgesine taşındı, bu bölgede
bir makinist olarak iş buldu. 1925 yılında Kraljevica taşındı, tershanede
çalışmaya başladı.
Çalıştığı yerde bir sendika lideri olarak seçildi, bir yıl
sonra tershane grevine önderlik etti. İşine son verildi, daha sonra tren
fabrikasında çalıştı ordan Belgrad’a taşındı. İşçi Komiseri olarak görev
yaptığı bir yerde CPY üyeliği açığa çıktığı için burdan da görevden alındı.
Broz sonra “ Hırvatistan Metal İşçileri Sendikası
Sekreteri” olarak atandığı Zagrep’e taşındı. 1928 yılında “
CPY Zagrep Şube Sekreteri “ oldu . Aynı yıl tutuklandı, yasadışı komünist
faaliyetlerinden dolayı mahkemede yargılandı, hapse gönderildi.
1928’den 1934 yılına kadar cezaevinde kaldı. Hapishane günleri
sırasında “ Tito “ takma adını aldı. Hapishane günlerinde tanıştığı Moša
Pijade Tito için ideolojik bir akıl hocası oldu.
1934 yılında Yugoslavya
Komünist Partisi Merkez Komitesi Viena’ya sığınak istemişti, Tito bunun için
Zagrep İl komitesini yollamıştı.O komite görevlendirilenler arasında Edvard
Kardelj, Milovan Đilas, Aleksandar Ranković and Boris Kidrič isimleri vardı.
Bir süre sonra Tito Komünist Enternasyonal'de görev yapmak için Moskova'ya
gitti. Tito aynı zamanda Dimitro taburu gönüllülerden oluşan
bir grupla İspanyol İç savaşına dahil oldu. Tito, 1936 yılında Komünist Parti'yi
resmen kurmak için Yugoslavya'ya geri döndü. 1937 Stalin
Moskovasında CPY Genel sekreteri Milan Gorkic öldürüldü daha sonra
yerine Tito geçti.
İkinci
Dünya savaşıyla birlikte her şey farklılaşmıştı. 1941 Nisan’ında Macarların ve İtalyanların yardımı ile
Yugoslavya’ya doğru bir işgal başlattı. Almanya 1941
yılında hem Yugoslavya'yı hem de SSCB'yi işgal edince Tito tüm Yugoslavları
Nazilere ve onları destekleyenlere karşı direnmeye çağırdı. Tito,
Yugoslavya halkını birlik, beraberliğe davet etti. Daha sonraları 1942 yılında
geçici bir hükümet kuran Tito, bu hareketiyle Çetnikler (Monarşi isteyen aşırı
milliyetçi Sırplar) ve Uştaşlarla (Faşist Hırvatlar) karşı karşıya geldi. Tito,
bu birlik beraberlik çağrısından sonra Yugoslavya’da ve dünyada daha çok
tanınmaya başlandı. Almanların yoğun baskısının ardından Partizan grubunun
fikirleri benimsendi ve harekete geçildi.
Tito bir süre sonra ülkenin bütünlüğü
bozulmaması ve bağımsızlık için savaşan gerilla tugayları kurdu. Tito’nun
yanında olanlar kayıp vermesine rağmen düşmanı bölgeden uzaklaştırmayı
bildiler. Tito'ya 1943'te Yugoslavya Mareşalliği, daha sonra Hükümet
Başkanlığı ve Başkomutanlığı verildi. .1944 yılında savaşta
Almanya'nın karşısında yer alan müttefiklerin de desteğini alan Tito, Mart
1945'te devlet başkanı seçildi. Bir süre sonra Tito ile Stalin konusunda
görüş ayrılıkları yaşandı. Tito ve Stalin müttefik olmalarına rağmen
savaş biter bitmez Stalin, Yugoslav Komünist partisi
içinde kendi casus ağını oluşturdu.
Tito devlet başkanı
seçildikten sonra 13 Ocak 1953’te Yugoslavya'yı Sosyalist
Federal Cumhuriyet haline getirdi. Tito bu durumdan sonra
devlet ziyareti için İngiltere’ye gitti, Winston Churchill ile bir araya geldi.
Cambridge’i gezip Üniversite’nin kütüphanesini ziyaret etti. 1955 ile 1959
arasında Burma’ya seyahat etti, bu seyahatte U Nu ile sıcak
ilişkiler geliştirdi. Sonrasında Tito 1959 yılında Burma Sosyalist
Program partisinin ilk başkanı olan Ne Win’den aynı muameleyi
görmedi. Çünkü Yugoslavya’da sağcıların, anti-komünizm düşüncesiyle
hareket eden partilerin komünistlerle anlaşması nadir olurdu. Mesela;
Yugoslavya büyükelçiliğinden izin alan tek komünist ülke Paraguay oldu.
Yugoslavya’nın anti- komünist ülkeler arasında istisna
sayılabilecekler vardı. Pinochet’in Şili’si bunlardan biriydi. ABD destekli
askeri darbeyle sosyalist Salvador Allende’yi deviren Pinochet’in
Şilisiyle daha sonraları diplomatik ilişkiler
kopmuştu. Yugoslavya’da anti komünist rejime sadık olanlara Kjell
Eugenio Laugerud García altında askeri yardım ve malzeme sağlandı.
Reform:
Tarihler 7 nisan 1963’ü gösterdiğinde
7 ülke Sosyalist Federal Cumhuriyetine resmi adını değiştirdi. Reformlar ; özel
girişim, konuşma ve dini ifade özgürlüğünü rahatlatmıştı ama bunun
yanında bazı kısıtlamalar getirmişti. Tito daha sonrasında
Amerika’da bir tura çıktı. Şili’deki devlet bakanları bu ziyaret
üzerine istifa etti. Tito, 1960 Sonbaharında başkan Dwight D.
Eisenhower ile Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda bir araya
geldi. Bir araya gelen bu ikili bu
görüşmede silah kontrolünden tut ekonomik sorunlara kadar bir dizi
konu tartıştı.
Eisenhower, Yugoslavya’nın “ kendi tarafında nötr “
olduğunu belirtti. Tito, nötr olmanın pasifsizlik anlamına gelmediğini “ taraf
tutma anlamına “ geldiğini söylüyordu. 1966 yılında Vatikan ile
anlaşma yapıldı. Bu anlaşmada yeni özgürlüklerden bahsedildi. Bu
anlaşma aynı zamanda Tito'nun yeni sosyalizme karşı taraftan gelen geleneksel komünistleri ve Aleksandar Ranković’i bir araya
getirdi. Tam anlamıyla gerginlikler bitmese de bu anlaşma gerginlikleri azaltma
yolunda bir adım atıldı.
Aynı
sene Tito komünistlerin Yugoslavya'nın davasına argümanlarıyla o andan itibaren
katılmalarının lazım olduğunu bildirdi (Leninist
ortodoxluğunu terk etmeyi ve liberal komünizmi yaratmayı işaret ederek) Devlet
Güvenlik Dairesi, personel sayısını 5000’e düşürdü. 1 Ocak 1967 tarihinde ilk Komünist ülke olan
Yugoslavya tüm yabancı ziyaretçilere vizeyi ortadan kaldırdı. Aynı yıl
Tito Arap-İsrail çatışmasını barışçıl
çözümünü teşvik eder hale geldi. Araplar İsrail topraklarında kazanmıştır,
bunun karşılığında İsrail Devletinin bu
planı tanımıştır. 1967 yılında Tito Prag’a gitmesi için Çekoslavak lideri Alexander Dubcek’i davet etti.
Nisan 1969’da
Tito, Çekoslavakya’nın işgali sonrasında generallerden Ivan Gošnjak ve Rade
Hamović ortadan kaldırıldı. Yugoslavya ordusunun hazırlıksızlığı nedeniyle Yugoslavya’nın benzer bir işgali söz konusu
olduğundan bu saldırıya karşılık verildi. 1971 yılında Tito altıncı kez Federal Meclis tarafından Yugoslavya Cumhurbaşkanı olarak yeniden seçildi. Federal Meclis önünde yaptığı konuşmada;
ülkenin esas alınacak güncellenmiş, radikal 20 anayasa değişikliğini tanıttı. Kolektif başkanlık süresinde 22 üyeden oluşan
bir grup, 6 Cumhuriyetçi üye, iki özerk il temsilcileri seçildi. 1974 yılında yeni anayasa kabul edilmiş, Tito’nun yaşı ilerlemesine
rağmen 5 yıl daha görevinin başındaydı. Bir süre sonra işler iyice karışmaya
başlıyordu. Tito’nun ziyaret ettiği
yerlerde “ Tito Katil “ sesleri
yükselmişti. Tito yaptığı ziyaretler sonrasında protestolar artıyordu. Gittiği
yerlere sıkı güvenlikle gidiyor anti komünist olan Hırvat,Sırp,Arnavut gruplar
tarafından protesto edilmeye devam ediyordu.
Tito’nun
1979 yılında durumu kötüye gidiyordu. Tito’ya yeni bir yer inşa edilmişti. Bu
yerin ismi Morovic yakınlarında Vila
Srna’ydı. 7 Ocak ve 11 Ocak 1980
tarihinde Tito’nun bacaklarında dolaşım bozukluğu tespit edildi. Sol bacağı
kısa süre sonra damar tıkanıklığı ve kangren nedeniyle kesilmişti. Tito buna fazla
dayanamamıştı. Doğduğu aydan 3 gün önce (7 Mayıs 1980’de ) saatler 15.05’i
gösterdiğinde ölüm haberi gelmişti.
Bütün dünya yas içindeydi. Her ne kadar sevmediği olduğu kadar sevdiği de
vardı. Çünkü Yugoslavya’nın parçalanmasına engel olan sembol isimlerden
biriydi. Otoriter biriydi, halkının bağımsızlığını isteyen biriydi. Ölümünden sonra birçok etnik bölünme, çatışma
oldu. Bu, bu etnik çalışmaları engelleyen biriydi. O yüzden Tito komünistliğiyle Yugoslavya Halkında derin iz bırakmış bir liderdir. Belki de yazıyı bitirmeden şu soruyu sormamız gerekir; " Tito olmasaydı Yugoslavya nasıl olurdu ? "
Cem Kurtuluş, 2015
0 yorum:
Yorum Gönder