Not: Bu yazı hazırlanılırken “ vikipedia “ dahil birçok kaynaktan yararlanılarak derlenmiştir.
Dünyada bazı bölgeler vardır, kendine has özellikleriyle adından söz ettirmeyi başarmışlardır. Tarihte de her zaman yerini iyi veya kötü şekilde korumuştur. Osmanlı Devleti döneminde Kosova Bölgesi Arnavutluğu oluşturan en büyük vilayetlerden biriydi. Kosova’ya tarih öncesi dönemlerde yerleşen ilk Hint- Avrupa Halkları İliryalı’lar ve Traklardı. 6.yüzyılın sonlarında Slavlar Kosova’ya yerleştiler. Daha sonraları savaş zamanı Kosova önce Sırpların,sonrasında Osmanlı Türklerinin eline geçti. Birinci Balkan Savaşından sonra Yugoslavya Krallığına dahil edilen Kosova 1992 yılında Yugoslavya’nın parçalanmasından sonra Sırbistan’ın sınırları içinde kaldı. 1989’daki Kosova’nın özerkliğinin tek taraflı olarak feshi ile Arnavut Ulusu kullandıkları anayasal hakları kaybetmiş, Sırbistan’ın azınlık ulusu konumuna düşmüşlerdir. Bunu destekler ölçüde Arnavutça eğitim yapan Priştine üniversitesi kapatılmış ve bölgedeki Arnavutça eğitim Sırp bürokrasisi tarafından tamamıyla kaldırılmıştır. Sırp Hükümetinin başında bulunan Milosevic’in uyguladığı bazı baskıcı yönler bunlardı.
Kosova’nın
Sırp sınırları içinde kalmasıyla birlikte milliyetçilik rüzgarlarının sert
esmesiyle birlikte şiddet artmıştı. Tito’nun birleştirici unsurlarını yok
ederek kendi sistemini oturtmuştu Milosevic. Göreve gelir gelmez Kosova’nın özerk statüsüne
son verdi. Bununla birlikte bölünmeler çok öncesinde başlamıştı. Milosevic’in
ırkçı tutumuyla birlikte 1991-1995
yılları arasındaki iç savaş sonunda Yugoslavya tamamen darmadağın oldu. 90’lar bir nevi göçmen Türk ve Müslümanlarına
uygulanan bir soykırım döneminin başlangıcıydı. Bu dönemde Miloşeviç “
Irkçı Sırp Kasabı “ olarak anılmaya başlandı. Kosova’da yaşayan
Arnavutlar daha da sesini çıkarsa da bir süre bunun faydası olmadı.. 90’larda
Boşnak ve Arnavut bölgelere yapılan saldırılar bazı güçlerin ortaya çıkmasını
sağlamıştı. Özellikle Irkçı tutumuyla bilinen Miloseviç’le birileri baş etmesi
gerekiyordu. Milosevic döneminin baskıcı yönüyle birlikte
Kosova’da bir askeri birlik kuruldu. Bu askerliğin birliğin adı UCK’ydi. Uck
diğer bir anlamda Arnavutların kendi
kurtuluşlarını simgeledikleri The Kosovo Liberation Army (
Kosova Kurtuluş Ordusu)
Kosova Kurtuluş Ordusu UCK,
gizlilikler içinde 1993 yılında kuruldu. Şubat 1996 yılında eylemlerine
başladığını bildiren KLA (Kosovo Liberation Army) polis karakolları başta olmak üzere Yugoslav Devlet memurları üzerinde bir dizi
saldırı gerçekleştirdi. NATO Kuzey
Atlantik Konseyi açıklamalarında şiddeti başlatanın UCK olduğunu belirtmiştir.
Bu savaşla birlikte Sırp güçleri ortalığı kızıştırmak için KLA’ya karşı
saldırılarını arttırır. Bu saldırılardan sonra Sırp makamları KLA’yı terör örgütü ilan
ederek kınadıklarını açıkladı. Bu saldırılardan sonra bölgede güvenlikler
arttırıldı. 1998’in başında Sırp güçleriyle UCK arasında şiddetli bir
savaş yaşanmıştır, ama UCK’nın yaptığı tam olarak Sırp zulmlerine karşı kendi
halklarına zarar verilmemesi isteğiydi. KLA’nın ileri gelenlerinden biri olan
Adem Jashari 28 Şubat 1998 tarihinde bir
grup Kosova Kurtuluş Ordusu savaşçısı, Adem Jashari yönetiminde Yugoslavya
polis devriyesine saldırdı ve dört polisi öldürüp ikisini yaraladı. Bu
saldırıda 16 Kosovalı da öldürüldü. UCK’nın
kurucularından biri olarak kabul edilen Adem Jashari’nin şöyle bir olayını
aktarmadan geçmemek gerekir.
“ 28 Şubat 1998
tarihinde, Sırp güçleri Drenica'da Jashari'yle bağları olduğunu düşündüğü
ailelerin evlerine saldırılar düzenledi ve 17 kişiyi öldürdü. Sonra, 5
Mart 1998 günü çok erken saatlerde, Prekaz köyü bir kez daha çok büyük sayıda
Sırp gücü tarafından saldırıya uğradı. Olası bir kaçışı önlemek için iki
sıralı halka şeklinde askerler köyü kuşattı. Köye saldıran kuvvetler yakındaki
bir mühimmat fabrikasında gelen topçular tarafından yedeklenen zırhlı personel
taşıyıcıları ve polislerden oluşuyordu. Bu saldırıda, bazıları infaz
tarzında olmak üzere, birçok köylü öldürüldü. Sırp
kuvvetleri ilk önce Jashari'nin teslim olmasını istedi ve iki saat süre verdi.
Süre geçtikten sonra saldırı başladı Bu saldırıda Jashari'nin ailesinin olduğu
ev yoğun ateş altına tutuldu ve göz
yaşartıcı gaz sıkıldı.
Jashari'nin sülalesinin çoğunun bulunduğu bu ev yıkıldı ve pek çok aile üyesi
burada öldü. Yoğun saldırı Sırp güçleri tamamen köye girene kadar 36 saat
sürdü. Adem Jashari ailesinin 52 üyesi ile birlikte bu saldırıda öldü.[ Bazıları tanınamayacak şekilde
yanmıştı.”
9
Eylül 1998 günü Sırp Polisi Glodjane köyü yakınlarında bir kanal tarafından Kosovalı Arnavutların ve Sırpların cesetleri
çekilmeye başlanır. Bu cesetlerin içinde
en az 34 ceset vardır,bu cesetlerin içinde KLA (UCK) üyesi olduğu
şüphelenilir. Bu olayların sonralarında da olaylar devam eder. Tarihler 28
Eylül’ü gösterdiğinde bir düzineden fazla Sırp Polis 35 köylüyü ve tek bir ailede olan 21 kişiyi acımasızca
öldürür. Sırbistan, Makedonya’yı KLA’nın
askeri birlikleri ihtimaline karşı Makedonya’yı uyarır. 28 Aralık tarihinde Milosevic güvenlik güçlerinin tarafı olan FRY
ile KLA (UCK ) arasında Podujevo köyü yakınlarında bir çatışma
yaşanır. 1999 Yılının Ocak ayında
Kosova’da Sırpların yaptığı Racak Katliamı yaşanır. Bu saldırıya karşılık
Kosova Kurtuluş Ordusu misilleme olarak
karşılık verir. Ama bunun sonucunda Sırp Güvenlik güçleri 45 Kosovalı Arnavutu öldürür. KVM
yönetmeni William Walker kameralar
önünde Sırbistan’ı sorumlu tutar.
Milosevic savaş suçları savcısı Hakim Louise Arbour’u Racak’ı ziyaret etmesini reddeder. Sırpların
vahşice öldürmelerinin
ardından Sırp tarafı
Kosova yönetimi ile 6-17 Şubat tarihleri arasında Fransa’nın Rambouillet
kentinde bir araya gelmeye razı edilirler. Görüşmelerin ilk turundan bir sonuç
çıkmaz, ikinci tur görüşmeleri 18 Mart’ta yapılır.
Kosovalı
Arnavut halkının temsilcileri Paris’te yeniden başlatılan barış müzakerelerinde
üç yıllık geçici özerk yönetim anlaşması ve bu anlaşmanın 28 bin mevcutlu NATO
barış gücü tarafından teminat altına alınmasını öngören anlaşmayı imzaladı.
Sırp heyeti, anlaşmayı imzalamaya yanaşmayınca müzakereler tıkanır. Bu
görüşmelerden sonra Nato’nun hava harekatı sonrası ortalık durulsa gibi gözükse
de bu hava harekatı iki tarafa da büyük zararlar verdi. Bu
saldırılardan sonra 11 haftalık NATO bombardımanından sonra, Slobodan
Miloşeviç birliklerini ve
polislerini geri çekmeye zorlandı. 750.000 Kosovalı mülteci evlerine geri
döndü. Bu bölgedeki Sırp nüfusun yarısına tekabül eden 100.000 Sırp, evlerini
terk etti. Bu rakamların doğruluğu halen tartışılmaktadır.
“
Ölümle yüz yüze gelince vatanlarını terk etmek zorunda kalan yüz binlerce
Kosovalı, sahip oldukları her şeyi geride bırakıp paramparça olmuş bir halde
kendilerini sınır dışına attı. “ Savaş Suçları Mahkemesinin bulunduğu Lahey’deki
araştırmacılara göre ise Kosova’da en az 45 toplu mezar bölgesi bulunuyor.
Kosova’da yaşanan vahşeti Kosovalı bir kadın şöyle anlatıyor;
" Maskeliydiler,
yüzleri kapalı ama seslerinden bize pek yabancı olmayan, komsularımızdan
birileri olduğunu anladığımız kişiler de elleri silahlı maskeli canilerin
yanındaydı. Evi terk etmek istemedik. O anda 12 yaşındaki oğlanı elimizden kopardılar, yan odaya
götürdüler, ırzına geçmek istediler, belki de yaptılar bilemiyoruz. Çocuğun
çığlıkları yüreğimizi parçalarken durmalarını, o an her şeyi yüzüstü bırakarak
gideceğimizi, bir daha dönmeyeceğimiz sözünü verdik.’’
Kosova
Kurtuluş Ordusuna Türkiye’den olsun, Avrupa’dan ülkelerinden olsun Sırp
birlikleriyle savaşmak için gelen çok sayıda gönüllü vardı, bunun yanında
paralı askerler de vardı. Savaştan sonra KLA güçleri Nato’nun yanında çalıştı.
KLA, eski Kosova içinde güçlü kaldı. Sırp zulmüne karşı direnen güçlü bir örgüt
olarak kaldı. Aynı zamanda KLA’nın eski üyeleri Kosova siyasetinde önemli bir
rol oynadı. KLA’nın eski askeri başkanı savaştan sonra Agim Çeku savaştan sonra Kosova Başbakanı oldu. Eski UCK komutanı Ramush
Haradinaj savaş suçlarından yargılanmak üzere
Lahey’de ICTY’de yargılandı daha sonraları aklandı. KLA’nın kıdemli komutanlarından Fatmir
Limaj, Lahey’de yargılandı, 2005’te tüm
suçlamalardan beraat etti. Eski KLA üyelerinden Hayrettin Bala 13 yıl
yargılanmaktan 30 Kasım 2005 tarihinde beraat edildi.
Kısaca;
Arnavutlar ve Kosova için kahramani bir
örgüt olan UCK, Sırbistan’da terörist bir örgüt olarak anılıyorsa bu
Arnavutlara çektirilen zulme karşı başkaldırmalarındandır, o yüzdendir ki UCK
üyeleri, başka bir deyişle Kosova Kurtuluş Ordusunun saygı değer insanları
dünyada halen büyük saygı görüyor.
Cem Kurtuluş, 2015
0 yorum:
Yorum Gönder