// body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...
// etiketinden önce aşağıdaki kodu ekleyebilirsiniz. // body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...

Etiketler

Tarih

Kategoriler

02 Ocak 2016

" Kalbine Ulaşabilmek İçin Sönük Yıldızlarda Dolaştım " : Scarlet Innocence (2014)



















Hiç adından bahsedilmemiş, popüler köşelerde kendine yer bulamamış bazı filmler vardır. Film hakkında bilgiyi zor bulduğunuz filmlerdir bunlar. Bu filmler kıyıda köşede saklanması gereken filmler kategorisindedir. Güney Kore sineması da böyle filmlerde sınırları zorlayan işler çıkarmıştır.  Yim Pil Sung’un yönettiği Kore Masalı “ Simcheong Jeon” un günümüze uyarlaması olan  “ Sclarlet Innocence /Madam Bluff “  çalıştığı okulda iftiraya uğrayan bir edebiyat öğretmeninin küçük bir kasabaya taşınmasından sonra yaşananları anlatıyor.  Ama filmin başlarından itibaren iftiraya uğrayan öğretmenin okulu hakkında   seyirciye bilgi verilmiyor, bunlar  seyirciden filmin başından itibaren saklanıyor.

 Küçük kasabaya yerleşen  Hak-Kyu bu kasabada  yeniden yazmaya dair bir şeyler ararken bu kasabada kendine ait bir hayat kuruyor.  Bu kasabada dünya hakkında hiçbir şey bilmeyen, kadınlığı tatmamış,  “ Deokee “ adında genç bir kızla tanışıyor. Bu kızla tanışmasından sonra Hak-Kyu ve Deokee arasında  yasak aşka tanıklık ediyoruz.  Filmin ilk yarım saatinde Yeşilçam senaryosu hakim. Masum bir kız olan Deokee’nin saf aşkıyla tanışıyoruz. Bu aşkın içinde cinsellik fazlasıyla var.  Deokee, cinselliği Hak-Kyu ile keşfediyor. İlk kadınlığını böylece yaşamış oluyor, dokunmanın nasıl bir his olduğunu ilk o zaman anlıyor. Yönetmen ilk yarım saat içinde aşkı iyi bir şekilde işliyor, cinsellikte sınırları zorluyor. Özellikle cüretkar sevişme sahnelerinde erkek ve kadın vücutları seyirciden saklanmıyor, filmin içine yerleştiriliyor. Sevişme sahnelerini izledikçe aşkın içinde yer alan “ Tutku,Şehvet, Arzu “ kavramlarına yaklaşıyoruz. Bunları izlerken yönetmen gerçekçi bir üslupta çekiyor bu filmi. Çoğu erotik filmine göre daha gerçekçi sahneler yer alıyor. Sevişen iki karakterden biri olan Deokee’nin sevişirken gözlerinden akan gözyaşı aşk’ın, çıplaklığın büyüleyici tarafını gösteriyor bize.

Filmin ilk yarım saatlik diliminden sonra  eski mesleğine geri dönmek için Hak-Kyu kasabadan ayrılıyor. Deokee’nın Hak-Kyu’ya hamile haberini vermesinden sonra geriye masumiyetten hayalleri parçalanmış, annesini sevdiği adam uğruna kaybeden,  içindeki dünyayı mahvetmek isteyen  bir kadın kalıyor. Filmin ikinci yarısında film aşk ve cinsellikten konuyu  bir kadının bir erkekten nasıl intikam alabileceğine çeviriyor. Bu bölümde tanınmamak için Deokee, karşımıza “ Se-Jung “ karakteriyle çıkıyor. Aynı zamanda Hak-Kyu’nun görme yetisini yavaş yavaş kaybetmesiyle intikam daha kolay bir hale geliyor. Bir zamanlar Hak-Kyu’dan başkasını görmeyen Se-Jung’un Hak-Kyu’u kör ettiğini öğreniyoruz, ama   İlk yarım saatlik dilimde durağan anlatıma göre bu bölümlerde yaşananlar vasat bir şekilde aktarılıyor seyirciye.  Sonuç olarak; bir Kore Masalından günümüze uyarlanan “ Scarlet Innocence “  ilk yarım saatlik dilimde cüretkar sahneleriyle aklımızda  kalan, durağan anlatımı başarıyla aktaran, filmin ikinci yarısında seyirciyi hayal kırıklığına uğratan bir film oluyor.

Oyuncular:  Jung Woo Sung- (Hak –Kyu )
Esom ( Deokee, Se-Jung)
Park So Young / Cheong-Yi, Hak Kyu 'nun kızı
Yun Se Ah / Hak Kyu 'nun eşi,
Yönetmen: Yim Pil Sung
Tür: Melodram- Romantik
Süre: 110 dakika
Ülke: Güney Kore

İzlerken Altını Çizdiklerim:

“ Kalbine ulaşabilmek için sönük yıldızlarda dolaştım. “

“ Dünyaya karşı olanlar dönme dolaba biner “


CEM KURTULUŞ, OCAK 2016

0 yorum: