Tribünlerde; kavgalar, ayrılıklar,hüzünler oldu. Ölüm haberini aldığımızdan beri çoğu insan
nefes almakta zorlanıyordu, elbette kendisine en yakın olanlar bu duyguyu en
iyi bilenlerdir. Çünkü bir yürek kadar yakındı çoğu kardeşi ona. Cenaze günü “
İyisiyle kötüsüyle bu kadar kişi buraya geliyorsa bu insan iyi bir insandır “
diyenler avludaydı. Galatasaray’lılar, Beşiktaş’lılar, Göztepe’liler, Trabzonlular,
Kocaeli’ler ve ismini unuttuğum birçok tribünün önde gelenleri. Amaç tribün
değildi, “ VEFA “ yı yaşatmaktı. Hepsi bunu böyle bir günde gösterdiler.
Birkaç
kez “ arkadaşlar 2 adım geri “ sesleriyle kulaklarımız bu sese alıştı. Avlunun
etrafında o kadar kalabalık vardı ki izin verilmiyordu çoğu şeye, aslında bu
bir sevgi seliydi. Çünkü bu insan iyi bir şey yapmış ki bu kadar insan
toplanmış diyenlerin sesiydi hepsi. Kendisiyle kavgalı olan, kendisini seven veya sevmeyen herkes oradaydı. Sadece o duymuyordu bizleri. “ En büyük vefasızlık unutulmaktır “ diyen
bir sözü hatırladık hep beraber, çünkü bu söz bugünlerde daha anlam kazanıyor.
Yaklaşık 25 yıldır Fenerbahçe ve Fenerbahçe Tribünleri için tribünlerde emek veren, fire vermeyen bir
insanı, bir tribün emekçisini unutan sözümüz ona milyon dolarlık eşşekler oldu. Kötü gününde destek çıkan
tribün adamını bir günde hiçe sayarak en büyük vefasızlığı gösterdiler. “ Abi,
Volkan Demirel’i tribüne çağırmayalım “ diyen insanlara karşı “ Çağıralım bizim
kaptanımız o “ diyen bir Sefa Kalya’ ya böylesine yapılan bir vefasızlıktan söz
ediyoruz.
Kimisinin
yakın olmadığı, sadece tribün raconundan ötürü saygı dediğimiz bir olay vardır
ya, işte SEFA KALYA ( Sefa Abi ) bu isimlerden biriydi. Severdiniz ya da
sevmezdiniz ama onca kavga durdurulmuşsa sayesinde olmuştur. Kendisine
kızdığımız durumlar olmuştur. O’nun hataları olmuştur, bizim hatalarımız
olmuştur. Artık bunların hepsi bir karınca gibi gözüküyor hepimize. Varsın birileri bizi " SEFA KALYA " düşmanı ( ! ) sansın, lakin bizler tribüncülüğüyle bu tribünlere emek verenlere her zaman saygıyla eğileceğiz, çünkü bize öğretilen bundan daha da ötesiydi...
Cem Kurtuluş, Ocak 2016
Cem Kurtuluş, Ocak 2016
0 yorum:
Yorum Gönder