// body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...
// etiketinden önce aşağıdaki kodu ekleyebilirsiniz. // body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...

Etiketler

Tarih

Kategoriler

03 Ocak 2020

Ömrümüz Geçiyor Deplasman Yolunda: Deplase Ankara ( 07.04.2019)






















Bazı deplasmanların hikayesi olmaz, öylece çıkarsın yola. Boşlukta kaldığın yorgunluğun bedeli biraz ağır olsa da önünde bir yol vardır, ve bu yolu bitirme isteği vardır içinde. Kendini deplasman otobüsünün içinde attığında dumanlı hava sahasıyla beraber atmosfer seni farklı yerlere taşır. Ankara deplasmanı kararı da bizim için öyle oldu. Maçın erken olması biraz tetikledi bizi, biletler de sıkıntı çıksa da sonra şansın yardımıyla bunu da halletmiş olduk. Nevalelerin bir gece önce alınmasıyla, ve bir gece uykusuz kalmayla beraber uykulu gözlerle yola koyulduk. Güneşin vurmasıyla yüzlere alkolün girişi yapıldı, çoğumuz sabahın köründe yorgun olsa da bir şekilde bu da atlatılacaktı. 

Hafiften uyku modlu çoğunluk olsa da bestelerle yola devam etmeyi bildik.  Ankara yolunda sürekli uğradığımız tekeller bu deplasmanda yol güzergahından ötürü bizleri geride bıraktı. Yol boyunca ne tekel ne de market bulunabildi. Ankara’daki stadın Ankara merkezine uzak olması sebebiyle de maç saatine yakın bir şekilde stada giriş sağladık. 1000 kişiyi tek kapıdan geçirmek isteyenlere de fazla bir şey söylenemez. Girilir girilmez yerimizi alarak hafiften beste atıştırmaları başladı ve Ankaragücü tribünleri ile karşılıklı besteler söylendi. 

Trafik kazasında ölen Ankaragüçlü arkadaşların ismi anıldı ve maç başlamasına yakın zaman kala tekrardan Gecekondu, vefanın bir semt ismi olmadığını Fenerbahçe Tribünlerinin lideri Sefa Kalya’yı unutmayarak gösterdi.  Tribüne gelecek olursak; maçın başından itibaren şevk dolu bir Fenerbahçe tribünü vardı ortada; golün yenmesiyle geri çekilsek de takımın baskı yapmasıyla tribün, baskısını arttırdı. Zaman zaman kısa ve etkili bestelerle bunlar oldu,ki deplasmanda da bu önemli bir noktadır. İkinci yarının başlamasıyla birlikte,tribün performansı daha da yukarılara çıktı. Takımda yapılan değişiklik golün habercisiydi; ve sonrasında atılan golle birlikte tribün aynı performansı devam ettirdi. 

Maç sonuna doğru oyunun karışmasıyla bu olay  tribüne de yansıdı. Ankaragücü ve Fenerbahçe tribünü arasında karşılıklı koltuk fırlatmalar başlamıştı. Polisin daha çok Fenerbahçe Tribününe baskı kurması ne kadar çok olsa da çoğunluğunu çocukların oluşturduğu Ankaragücü tribününün tamamını kapsamasa da bu dediğimiz bölümü sınıfta bıraktı. Mevzular fazla sürmedi. "Dışarda taşlanırız " düşüncesi içimizden geçse de polisin  yoğun önlem alması sonucu böyle bir şey yaşanmadı. Dönüş yolunda karınlar aç, sesler kısık ve işe dönmenin yorgunluğu bambaşka bir hal aldı; ama hiçbir  sevgi, cefa çekmeden olmaz  sözünü de burada not düşelim.

Bir deplasman hikayesi de böylece sona erdi. Hikayeler belki sona erebilir, ama dumanlı hava sahasında nefes almaya çalıştığımız deplasman otobüsündeki hikayeler kendini başka belli eder... yaşayanlar zaten bilir de, yaşamayanların sesi daha fazla çıkar... 

Cem Kurtuluş, 07.04.2019 / Ankara Deplasmanı


0 yorum: