// body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...
// etiketinden önce aşağıdaki kodu ekleyebilirsiniz. // body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...

Etiketler

Tarih

Kategoriler

24 Mart 2013

Candy (2006): İki Eroinmanın bir aşk hikayesi
















Hayattaki tutkularınız bağımlılıktan önde mi? Tutkuyla bağlı olduğunuz bir kadın mı? Bağlı olduğunuz bir madde mi? Yoksa her ikisini bir arada götürme konusunda iyi misiniz? Bağlılık ve Bağımlılık her zaman zordur, kurtulması da bok çukuruna girdiğinizde oluyor. Bazen de şans eseri kurtulmanız kaçınılmaz oluyor. Böyle bir kafada “ Candy” adlı film bütün bu soru işaretlerine cevap arıyor.


 Film;  Cennet, Yeryüzü,  Cehennem, olarak 3 bölüme ayrılıyor.  Film şiirsel anlatımıyla dikkatimizi çekmeyi başarıyor. Aşkını Dan  “ Candy ile ilk tanıştığım günler  hayatı kana kana içtiğimiz günlerdi. Her şey bollukla taşıp duruyordu.
Gökyüzünde kuşlar şarkı söylüyordu. İçimiz şefkatle doluydu.” " sözleriyle anlatıyor filme başlarken. Candy o zamanlar amatör bir ressam. Dan ‘da  kendince şiirler yazan uyuşturucu bağımlısı. Candy’de Dan gibi uyuşturucuya merak salıyor, kullanıyor, deniyor. Kullandıkları uyuşturucu hazdan bağımlılığa dönüşüyor. Ne uyuşturucudan vazgeçiyorlar, ne de kendi aşklarından. Bu aşk onları daha da ileriye götürüyor.  

Çılgın bir yaşam sürüyorlar, sonrasında da evleniyorlar. Evliliklerinde sorunlar artıyor. Her evlilikte olduğu para sorunu karşılarına çıkıyor. Candy, babaannesine ait bir yüzüğü satıyor, ama yüzükten gelen para tatmin edici bir rakam olmuyor.
Bedenini satarak daha fazlasını alıyor Candy, bedenini satmasının karşılığında Dan, Candy’e ses çıkarmıyor. İkisi de uyuşturucu bağımlısı.  Bu Cennette olmadıklarına kanıt oluşturmuştur. Candy’nin rahatsızlığı günden güne artmaktadır, Dan’a karşı “ sen niye kendi bedenini satmıyorsun “ diye cüretkardır Candy.

 Filmin ilk yarısında bir bağımlıda neler olması gerekiyorsa Candy ve Dan ikilisinde de onlar oluyor, biz de bu hayatlara tanıklık etmiş oluyoruz. Her şeyin güzel olacağını düşündükleri an da filmin " Earth " (Yeryüzü ) bölümünde Candy'nin hamile kalıyor oluşundan doğan bebeğin ölü olarak doğması onları daha farklı bir yaşama doğru sürüklüyor. Hamile kalınan o anda " uyuşturucuyu bırakacağız " kararı inanılır bir karar görülse de izleyenin kendisine sorduğu soru " bir bağımlı kolay kolay vazgeçemez bağımlı olduğu şeyden. " cümlesi oluyor. 

 Filmin “ Cehennem” bölümünde Candy’nin bebeğinin ölü olarak doğması Cehennem kapısını açıyor .  Herkesten uzak bir kasabada yaşamaya başlıyorlar. Candy, rehabilitasyonda tedavi ile günlerini geçirirken,  Dan'de   bulaşıkçı olarak bir yerde işe başlıyor.  Candy’nin restoranta gelerek Dan’a bir melek gibi görülmesi, Ama Dan’ın eski Dan olmamasıyla her şey karışıyor. Finali tatmin edici bir final olmadığını belirtmek gerekir.  


Filmin yönetmeni Neil Armifield  yapılan soru cevaplarda; Kitabın yazarının eski bir eroinman olduğunu, ama filmde geçen “ Candy” karakterinin tek kişiye değil yazarın o dönemde karşılaştığı kadınların bir bütünü olduğunu soru cevap kısmında belirtmiştir. Oyunculuklara gelince  Abbie Cornish’in performansı takdire şayandı.  Deliriş sahneleri, bir eroinmanın nasıl kıvranış içinde olduklarını seyirciye çıplak gözlerle seyrettirmesi de önemliydi. Abbie Cornish'in yanında Heath Ledger de en az Abbie Cornish kadar iyi bir izlenim bırakıyor. 

Sonuç olarak; kitaptan uyarlama bir film olan " Candy " bir başyapıt olmasa da iki uyuşturucu bağımlısının hayatlarını etkili bir şekilde anlatıyor bize, bazen geçişler de ve hikayeyi anlatma da sorunlar olsa da aşk, uyuşturucu, bağımlılık bağlamında iyi bir iş çıkartan film olmayı başarıyor. 

Filmde Altını Çizdiklerim:

 “ Bir zamanlar Dan ve Candy vardı. o yıl çok ateşliydik. bal mumları içimizde erirdi. balkonlara tırmanırdık. onun için her şeyi yapardık.  ah dan... binlerce kuş onun saçını süslüyordu.
Her şey altındı... bir gece yatak yandı... o yakışıklı ve iyi bir suçlu... güneş ve çikolatanın içinde yaşıyoruz.. ama artık güneş doğmuyor. dan bir şeytandır... Candy kayboldu... senin yöntemini denemek isterdim. hayatıma çok hızlı girdin ve bunu çok sevdim. eğlence çamurunda boğulduk. yabancılara teslim oldum. Her şey eksik. dünya yana eğiliyor. işimiz bu. bunun peşindeyiz. içimde sen varken ölümle evlendim. bir daha asla uyuyamayacağım. havuzdaki hayalet... Kedilere ve tavuklara havlamak köpeklerin doğasında vardır. baktığım her yerde seni görüyorum.. Bazen senden nefret ediyorum. lanet olsun çok komiksin dan. Sen bana cehennemi yaşattın. bir şeytansın.
Yaşadıklarımıza inanmıyorum. beni kullandın. çok zayıfsın dan! ciddi olamazsın dan çok Korkuyorum! çok korkuyorum. kafanı kırdım yatağın arkasından ama bebeğim sabah öldü. ona isim koymuştuk.  Adı Thomas'tı. zavallı küçük tanrı... kalbi davul gibi atıyordu.maviliğin anası... fırtına meleği... söyledin, söz verdin. gökyüzünü gösterdin…”



“ Candy ile ilk tanıştığım günler  hayatı kana kana içtiğimiz günlerdi. Her şey bollukla taşıp duruyordu.
Gökyüzünde kuşlar şarkı söylüyordu. İçimiz şefkatle doluydu.”

“ gelecek önümüzde pırıl pırıl parlıyordu.  Yaşadığımız an ise öyle harikaydı ki. Amacım candy’nin hayatını mahvetmek değildi. Sadece kendi hayatımı düzeltmeye çalışıyordum. Kesinlikle her şeyi paylaşmak istiyorduk. Özellikle de en güzel anları. “ ( Cennet Bölümü )



“ Dünya bir keş için şaşırtıcı yer “

Cem Kurtuluş, 2013