// body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...
// etiketinden önce aşağıdaki kodu ekleyebilirsiniz. // body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...

Etiketler

Tarih

Kategoriler

11 Haziran 2015

Hakettiği Değeri Bulamayan Albümler Köşesi: Journey ( 1975)






























Bazı gruplar vardır keşif gruplarıdır, zaman geçer geç keşif yapmanın üzüntüsünü hissedersiniz. Journey’de dinlediğim süre içerisinde  böyle bir grup oldu benim için. Dönem dönem yaptıkları müzikle fazlasıyla ilerleme kaydeden bir grup oldular. Progressive rock, jazz etkileşimleri ve Aor dönemi olarak  döneme ayrıldılar. Bazı grupların başında tek isim grubu evirmeye çevirmeye yetecek kadar güçlüdür. Journey’ın da mimarı Virtüözlükte iyi işler çıkartan Neal Schon abimiz. Kendisini solo projeleriyle tanıyanlar var. Grupların ilk albümleri bazı kişiler için prensip meselesi olmuştur.

Journey’in kendi ismini verdikleri albüm pek çok dinleyen tarafından başarılı bir albüm sayılmadı. Rakamlara göre de fazla satmadı. Journey yola çıktığında her kitleye hitap eden bir albüm yapmamıştı, ama bunun da sahipleri çıkacaktı. 1975’te çıkardıkları bu albüm Journey’in ismi gibi ilk seyahatiydi, bu seyahatte keyif alanlar olduğu kadar keyif almayanlar da oldu. En azından ben dinlediğim süre içerisinde keyif alanlardan olduğum, çünkü yeni keşfettiğim grupları ilk albümlerden dinlemeye başlarım (Keşfetme senesi 2015 değil) Journey’ın Aor olmadığı dönem için söylenecek çok söz var, çünkü bu dönemin dinleyicisi farklıdır. 

“ Journey “ albümü “ Of a Lifetime “ ile açılıyor. Progressive rock rüzgarını arkasına alan Neal Schon abimiz ve arkadaşları öyle duygu yüklü bir parçayla giriş yapıyor ki saykodelik düşünceleri zihnimizin içine yerleştiriyor, bunu yaparken melodilerle yapıyorlar. Gregg Rolie vokal ve klavyede, çift gitarda Neal Schon ve George Tickner’ın uçurucu gitar soloları hiç bitmese diye iç geçiriyorsunuz.

Parçada karakteristik bir özellik olacaksa bu Gregg Rolie abimizin hüzünlü sesi olmalı Bu şarkının daha sonraları Steve Perry tarafından söylenmesi tam tamına bir facia olarak değerlendirilebilir. Bazı şarkılar bazı seslere aittir, bu şarkıda Gregg Rolie’ye aittir yorumu cuk oturuyor şarkıya. Greeg Rolie abimizin emeğine şapka çıkartacağımız “ In The Morning Day” gece şarkısı olarak kayıtlara geçebilir. “ seni mutlu etmek istiyorum güneşin dünyayı mutlu ettiği gibi”  sözlerine sahip. Rock’n roll vari kısımları es geçmemek gerekir, sololarsa şarkının tuzu biberi.  “ Kohoutek” enstrümantel, Neal Schon ve Greeg Rolie imzası taşıyor. Daha çok Neal Schon abimiz sahneye çıkıyor, hünerlerini sergiliyor, solo şova ve  yerde sürünmeye davet ediyor bizi. 

Sazı eline Rolie abimizin almasıyla “ To Play Some Music “ ile eğlencenin dibine vuruluyor. Biraz şov,biraz eğlence ve sonunda ortaya çıkan şey rock’n roll!  Aynsley Dunbar’a ayrı bir parantez açmak gerekir, sadece bu parçada değil albümün genelinde  iyi iş çıkarıyor. Bu şarkıyı Bütün grup üyelerinin fırtınalar kopardığı “ Topaz “  takip ediyor. “ Devam et, Duraksa “ komutu veriyor hissine kapılmanız kaçınılmaz oluyor.  “In My Lonely Feeling/Conversations"  ile Rolie abimiz hem mikrofonu hem klavyeyi eline alarak duygu yoğunluğuyla  bizi başbaşa bırakıyor, Neal Schon’un uçucu sololarıyla yükselişe geçmesiyle hüzünlü bir ortamda buluyoruz kendimizi.

Sonuç olarak; 70’lerin başında progressive rock olayların içine giren Journey kendi adını verdikleri bu albümde sadece Progressive rock değil, bir çok müzik türüne selam çakıyor. Her ne kadar Journey, Steve Perry ile şaha kalkan bir grup olsa da Neal Schon abimizin öncülüğünde çıkan bu çalışmanın hakkının daha fazla verilmesi dileğiyle bu çalışmayı progresivve rock, jazz fusion severlere öneririm.

Cem Kurtuluş, 2015

0 yorum: