“ Kavgalar katiller
yaratır
Ve katiller de
savaşı…”
Bazı
filmler seri itibariyle beğenilir.
Bazılarının yerini ilki, bazılarınınsa bir diğeri tutar. Burada bahsini
edeceğimiz mevzu; Mad Max Serisi.
Serinin ilk filminin vasat derece olması, ikincisinin ciddi şekilde iyi bir iş
ortaya koyması ve son olarak serinin 3.filmi olan “ Mad Max Beyond Thunderdome” (1985) filmi. Bu filmde kahramanımız
Max yine yollardadır, ama bu defa macerasını farklı bir yere taşıyor. Bu seride
“ İki kişi girer, bir kişi çıkar “ felsefesi hakim. Filme eklenen Tina Turner ismi ise yabana atılacak
bir isim değil. Nükleer bir
gelecekte geçen Mad Max Beyond
Thunderdome’da kahramanımız Max bir arayışın peşine yola çıkıyor, bu yolda
Max’i birçok macera, ve tehlike bekliyor. Filmin başlarından itibaren Max
hünerlerini girdiği yerde sergilemeye başlıyor, daha sonraları kanun koyucu
Auntie Entity ismi ile
tanışıyoruz. Bu bir nevi nükleer gelecekte yaşayan herkese emir veren bir hanımağa
konumunda, Max de bu kanun koyuculara karşı ilk başta tuzağa düşürülüyor ve
böylece Bartertown’a bu şekilde seyirci davet ediliyor.
Bu tuzağa düşürülüşün ardından kanun koyucuya
rakip olanlara karşı savaşma mecburiyetinde bırakılıyor. Bütün bu savaş Bartertown'ın Thunderdome arenasında dönüyor. “ İki
kişi girer, bir kişi çıkar “ felsefesinin hakim olduğu bu arenada film bize
bol bol aksiyon, heyecan vaat ediyor. Bu bölümlerde film durağan değil, akıcı
bir anlatımla ilerliyor. Lav silahları, elektrikli testereler ve birçok silah
filmin kahramanlarının kullandığı araçlar. Filmin heyecanını arttıran da bu tür
faktörler oluyor.
Filmin
ilk bölümü bu heyecan dolu dövüş sahneleriyle geçiyor, filmin ikinci yarısında
Max bir çöle bırakılıyor, bu çölde yapayalnız şekilde bırakılmış yolunu bulmaya
çalışıyor. Birden kendini tanımadığı bir genç grubun arasında buluyor. Bu genç
grup Max’in Kaptan Walker olduğunu
düşünse de bu yolculuğun sonu başka yerlere çıkıyor. Çünkü Max Barterdown’ı
hafızasında silememiş, genç grubun hafızasına da Bartertown’u “ bok çukuru “
olarak tanımlıyor. Bu filmde Mel Gibson nasıl bir kahraman olarak
görülüyorsa, Tina Turner’da “ Teyze “ karakteriyle anılan ve filmin
hakkını veren diğer oyunculardan. Rolünü öyle güçlü oynamış ki eleştirilecek
bir şey bırakmamış bize, ama bu kişisel olduğu için değerlendirilmeye açık. Bu kadar kahraman kelimesinin geçtiği yazı
bize Max serilerinde kahramanlık yaratan
Max sayesinde olduğunu hatırlatmak gerekir. Ayrıca Tina Turner ablamızın
şarkısına dikkatimizi vermek gerekirse; kendisinin de söylediği gibi “ Başka bir Kahramana ihtiyacımız yok “
Sonuç
olarak; Mad Max Beyond Thunderdome;
ilk bölümünde dövüş sahneleriyle kendinden söz ettiren,ikinci bölümünde
durağanlığa geçen izlenebilirliğini halen kaybetmemiş Mad Max serisinin kayda
değer filmlerinden. Ota boka eleştiri
yapan eleştirmenleri bir kenara bırakacak olursak Tina Turner ablamızın hatrına
izlenmese gözü arkada kalır!
Cem Kurtuluş,2015
0 yorum:
Yorum Gönder