// body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...
// etiketinden önce aşağıdaki kodu ekleyebilirsiniz. // body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...

Etiketler

Tarih

Kategoriler

26 Mayıs 2020

Deplase Ankara (15.02.2020)
















Bir deplasman sabahı. Maça giremeyeceğini bildiğin halde hiçliğe dönüşmüş hayatında bineceğin deplasman otobüsündesin.  Oraya girdiğinde bütün her şey değişir. Oraya binen herkes bilir neyin nasıl karşılanacağını ya da mevzuya hakimdir kısaca bütün olanların. Hava çıtırdan soğuk, haberleri de öyle alıyoruz. Yıllar eksildikçe insandan insan kendi başına  fırtınalar koparmak istiyor; mevzu maça girmek/girmemek konusundan ötesinde.  Yıllar geçse de bu durum değişmiyor. Bu nedenle pek çok insan bunu saçma buluyor ve akıbetinde  giden yaşamın yıllar sonra da aynı çizgide devam ediyor. Mevzuyu da çok uzatmayalım.

Otobüs geliyor, nevaleler hazır bir şekilde yola koyuluyoruz. Yolların sisli olduğu haberi geliyor. Bir yandan da alkolün dozu arttıkça ve dumanlı deplasman otobüsünde yolumuza bakmaya devam ediyoruz.  Ankara’nın yeni yolunu bilenler için ilerleyen saatlerde  alkolün bulunmaması sıkıntıya neden oluyor.  Birkaç kısa devreli mola derken yola devam ediyoruz.  Tezahüratlar ve makaralar yükseliyor; pencere kenarındayız ve camlar buğulanmış, dalgın düşünceler seyrinde belki de herkes,kim bilir bunu?  Dumansız otobüs de olmaz deplasmanlarda,giden de kalan da iyi bilir bunu. Her şey öyleyken kendimizi Ankara’da buluyoruz, arama noktası bir yana stadın dışında çok da sıkı aramaya rastlamamak bizim açımızdan iyi oluyor.

 Köfte satanlar yerlerini almış, tribün yavaştan içeriye damlıyor. Karakol bulma derdi benim seyrimde ilerliyor; çok uzak olmasa da karakol bulma telaşına düşüyorum. Merkezin uzağında olunca bulmak da zor oluyor.  Maç iyi gitmiyor; biletsiz giden tribüncülerin de içeri girdiği haberi de kıyak bir haber oluyor. Her ne kadar yenilgi; deplasmana gidenin canını sıksa da aslında deplasman da giden de biliyor bu işin yenilgi işi olduğunu. İnsan kazanmak da istiyor. Maçla ilgili yorum yapmak benim işim değil; olayımız da zaten deplasman otobüsünün içindeki hava, deplasman durumu,vesairesi.  Dönüş yolunda tekel bulamamanın hüznü otobüste canlanıyor haliyle. “ Işıkları kapa kaptan “ edasıyla derin uyku moduna geçen de var, beste söyleyen de var.  Ziyadesiyle cezalı girilemeyen bir deplasmanı hanemize ekledik. Mevzu maça girmek dersen yanılırsınız; bu saydıklarımızın çok ötesinde.

Cem Kurtuluş, 2020 Şubat Ankara



0 yorum: