// body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...
// etiketinden önce aşağıdaki kodu ekleyebilirsiniz. // body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...

Etiketler

Tarih

Kategoriler

15 Ağustos 2021

Exodus - Fabulous Disaster (1989)


 









80’lerin ilk yarısında thrash metal sahnesinde  bir yıkım söz konusuydu. Bazı şirketler bazı grupların üstüne fazlasıyla çökmüştü,bunlardan yaptıkları müziğin sert ve tavizsiz yaptığı gerçeğiyle öne çıkan bir grup olan Exodus, ilk çıktığında Paul Baloff önderliğinde  fanatiklerine sahnede “ kan istiyoruz “ diye haykırıyordu. Bir süre sonra grup ne kadar şiddet bazlı müzik yapıyorsa, fanatikleri de bir o kadar hırçın ve öfkeliydi. Bir süre sonra bu iş çığrından çıktı ve konserlerde grup yer bulamamaya başladı,sonrasında Paul Baloff alkol ve uyuşturucu sebepleriyle nedeniyle  de erkenden yolunu tuttu. Steve Zetro Souza’nın mikrofonu almasıyla herkes ne olacağını merak ederken beyinde hasar bırakacak sıkıntılı bir iş olan  “ Plesaures of the Flesh “ albümüyle bu işin üstesinden gelmişlerdi. Bunun devamında gelecek olan “ Fabulous Disaster   Exodus’un yine saldırgan haliyle yıkım vaat edeceğine dair bir albüm bırakıyor bize.

 Albüm,“ The Last  Act  Of Defiance “  şarkının başında insanlık dışı hapishane sistemiyle ilgili içeriği ve temasıyla devamlı saldırgan haliyle, kaosun içine davet ediyor.  Tom Hunting’in hızlı davulları, bir anda hızlı kayıp giden sololar ve Souza’nın saldırgan vokaliyle de kaos durmadan devam eder. Exodus, direkt olarak hapishaneyi sular içinde bırakan katiller,hırsızlar,tecavüzler üzerinden anlatır hikayeyi. “ Fabulous Disaster “ albüme ismini veren şarkı olmakla birlikte nükleer savaş temasıyla  atılan bombalardan sonra geriye kalan sadece anı ve keder olacağını vurgular. Davul ile uyumlu giden gitar uyumuyla Souza geride kalsa da saldırganlıktan geri kalmaz.

 Albümün dinamiklerinden “ The Toxic Waltz “   salgırganlıktan prim vermeyen, arka vokalleriyle kükreme hissini dibine kadar hissettiren kemik seslerinin duyulması için davetkarlığıyla önde.  Şarkının yazılma hikayesi 1950 ve 1960’larda vals dansına parodi niyetine bir tepki niteliğinde. Souza’nın yaptığı yorum ise “ biz sert thrash grubundan ibaretiz, yüzünüze tekme atıp karınıza tecavüz edeceğiz “ şeklinde, bu da daha çok biz thrash yapıyoruz,kimseden korkmuyoruz burdayız der gibi.Funk grubu “War” dan cover şarkısı olan “ Low Rider “ albümün bütünlüğünün dışında olan bir ahenkte.

 “ Cajun Hell “  gidişat itibariyle Exodus’un 1987 albümünden Brain Dead’i anımsatsa da  dur durak bilmeden Souza’nın etkili vokalleriyle tek düze gitse de bahsettiği konu muhtemelen Amerikada “ Cajun “ diye bahsedilen etnik grupla ilgili. Kaynaklara göre; “ Cajun, Anglos tarafından, etnik kökenlerine bakılmaksızın, Fransız kökenli ve düşük ekonomik konumdaki tüm kişilere atıfta bulunmak için kullanıldı.” ifadesi yer alır. “ Like Father, Like Son “  Souza’nın saldırgan vokaliyle birlikte aile içi şiddete dair lirikleriyle öne çıkar. Bir sürat şarkısı kıvamında,belki çok üst bir saldırganlık vaat etmiyor ama yine de dinletmesini beceriyor,ki pek çok yorumda bu şarkıya dair “ vasat “ yorumu yapılıyor.  Devamıyla birlikte gelen “ Corruption “ bahsedildiği üzere ABD’de yozlaşmış siyasi sistem nedeniyle var olan liriklerden oluşuyor. Bazı eleştirmenlerce ortalamanın altında tutulsa da Souza’nın vokal yapısıyla durdurak bilmeden saldırganlığın içinde olmaya devam eden bir yapıda ilerliyor.

 

“ Verbal Razors “ albümün dinamitlerinden biri olduğunu kanıtlayan, riff manyaklığı ardında süratiyle Souza’nın saldırganlığıyla birleşince bir kaos ortamı yarattığını bariz belli ediyor. Gary Holt ve Rick Hunolt ikilisinin yarattığı o riff manyaklığında kaybolmaya dikkat ve sonrasında gelen uçurucu ve delik deşik sololar da kanıtlıyorlar bunu. Tempo düşmeden “ Open Season “  şiddet vari liriklerle Exodus’un öfke kusan yapısını fazlasıyla gösteriyor.  Albümün kapanış şarkısı olan Ac/ Dc cover’ı olan “ Overdose “  Exodus klasının çok altında bir kapanış şarkısı oluyor. Hiç olmasa olurmuş dedirtmeyi biliyor.

 Sonuç olarak; Exodus’un bugüne kadar en şiddetli albümünün Bonded By Blood olduğunu söylersek bunun devamında kadroya katılan Steve Souza’nın gelmesiyle müzik farkının değiştiğini bariz gösteriyorlardı. Plesaures of Flesh albümünde prodüktör Mark Senesac bu albümde de yerini alarak nasıl bir iş ortaya koyduğunu net belli ediyordu. Bununla birlikte  Plesaures of Flesh albümünün devamı olan “ Fabulous Disaster “ hızıyla, süratiyle, belki Exodus’un en zirve albümlerinden biri değil, saldırganlığıyla kaosun içine dalmamıza dair uyarı veren bir albüm olmuştur

Cem Kurtuluş,2020

0 yorum: