// body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...
// etiketinden önce aşağıdaki kodu ekleyebilirsiniz. // body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...

Etiketler

Tarih

Kategoriler

30 Ağustos 2021

Katliam Gecesi: DIABOLIZER, SULFUR ENSEMBLE,METALIUM (27.08.2021)


 







Beklenen gün gelmişti, en azından bir süredir bizler için sosyalliğin konser alanında kaosa karışmak gibi bir alışkanlığınız varsa bu kaçınılmazdı. Bir konser açlığı mevcuttu, bu açlığı gidermek de yerinde olacaktı. Mevzu bahis konusu bazıları için ve benim gibiler için “ Metalium” olsa da daha sonrasında “ Gaddar “ grubunun sağlık sorunları nedeniyle Diabolizer gibi köklü Kadıköy’de katliam yaratan bir grubun eklenmesi konsere ayrı bir ekstrem durum ve ayrı bir kaos niteliği taşıyordu.  Alelacele gelinen bir konser önünde en iyi iş; mekana hızlıca yetişip, alkolü hemen tüketip ve mekana hemen dalmaktı.  Bizim için tek çekince mekanda daha önce izlenilen konserde oturarak izleme sıkıntısıydı,bundan çekinerek konser alanına ulaşşak da geldiğimizde manzara eskisi gibi Park Orman’da düzenlenen konserleri anımsattı, bunun haricinde diğer konserlere nazaran “ Fotoğraf makinesi “  yasaklanmıştı,en son Overkill konserinde bununla karşılaşmamıştık.

Bu organizasyon şirketiyle mi alakalı bilmiyorum. Bu muhabbeti uzatmamak gerekirse; İlk grup Diabolizer çıktığında o gaddarlığın üst seviyelerini zorlanacağını biliyorduk ve öyle de ortamda kaos vari bir atmosfer; ama Diabolizer’ın kafa adamı Ali’nin sahnedeki o öfkeli performansı ve katliama giden delilikleriyle birlikte sahne ortasında genç kitle tabiri caizse hakkını veriyordu. Hunharca sıcağa rağmen grup bir an olsun frene basmıyor,daha da gazı arttırıyordu.  “Khalkedonian Death "  katliam yaratan son zamanlarda çıkan en  sıkı death metal albümlerinden biri olsa da ülke genelinde bunu canlı dinlemek de paha biçilemezdi. 

Albümde nasıl çalınmışssa, canlıda da bir an olsun geri fren yoktu, vitesi arttırıp fazlası için efor sarf eden bir katliam ekibi vardı sahnede. Zaten amaç da uzun zamandır konser açlığını dindirmek,bu açlığı da sahnede bir katliam yaratırmışcasına nefret halinde kusmak deyimi Diabolizer’in sahnesinde gerçekleşti.  “ Spearfuck the Throes of Treason”  ve  “Bringers of Khalkedonian Death” gibi albümün ağır dinamitleriyle birlikte ortamda kaos yükselmişti,sadece bununla sınırlı olmamakla ortama bir anda gençlerin arasına giren güvenliğin ayırmaya girmesi de ayrı bir durum olsa da bu neyse ki fazla uzamadı.

Diabolizer’in beyni diyebileceğim Ali’nin o delirtici ve öfkemsi performansıyla birlikte ortamda şiddet ve kaos artıyor, çoğunluk da bundan keyif alarak o kaostan besleniyordu. Karanlığın öfke hali Diabolier’ın katliamında tanıklık etmek ayrı bir delirticiydi. Diabolizer’ı Ankara’daki Heavy Stage sahnesinde kaçırmışken böylesine bir an’a tanıklık etmeye tabiri caizse büyük yıkım oldu!

Diabolizer’den sonra sahneye “ Sülfür Ensemble “ çıkmıştı. Daha önce canlı tanıklık etmediğim, merak ettiğim; sadece youtube vari izlediğim yerlerden çok da içine bulunamadığım bir gruptu Sülfür Ensemble. Sahne şovlarından her zaman söz ettirirlerdi. Erdem Çapar’ın büyük adrenalin seliyle devam ettirdiği Sülfür Ensemble; siyah bayraklar, türk filmlerinden alınmış örnekler, o karanlıkta yarattığı ambians, pek çok fantastik öğe ile geceye damgasını vuran grup oldu.   “Die Like John Entwistle” ve “ Daily Hate”  konserde pek çok kimsenin bildiği şarkılar olunca ve sahneyi yöneten Erdem Çapar ‘ın seyirciyle bütünleşmesiyle ayrı bir yol katedildi. Küçükçiftlik Park’ın sahnesinin hakkını verme deyimi Sülfür Ensemble’in yarattığı o harikulade şov da görmek mümkündü ve öyle de oldu.

Son grup, yıllara meydan okuyan, her konserde enerjileriyle gençlere taş çıkartan “ Metalium “ idi. “ Tenebris “ albümünün 25 yıl sonra çıkışından sonra bir lansman planlanmıştı, virüs olayının patlamasıyla büyük bir özlem ve büyük açlık oluşmuştu.

“Tenebris”  albümünden sıkı parçalarından çalınmasıyla başladı mevzu. Lucid Dreams, Critical Solstice,Testimony of Doom çalınanlardan bazıları oldu; bununla birlikte eskinin ağırlığını bilenler için Pessimistic Warning, Denial, Behind The Power, Draggin’ to Mayhem’ler ard arda çalındı,özellikle eski sıkı parçaların ard arda çalınmasıyla beynimizdeki ağırlıklar artıyordu. Suffer, The End, Circle of Despair da diğer beynimizde tahribat oluşturan ve öfkesinden kurtulamadığımız eskilerdendi. Eski-yeni karışımıyla da agresif,kaos dolu bir performansa imza atıyordu Metalium. 

Her konserde sıkı performansını denk geldiğimiz Metalium’da 55 yaşına gelmiş Mazhar Şiringöz, tabiri caizse yönetiyordu.” Virüs muhabbetinden dolayı da arayı çok arayı açtık biliyoruz,ama şimdi kaos zamanı “ minvalinde sözler söyleyince delirmek de içten oluyordu. Bununla birlikte en sıkı dostlarından biri olan, yol arkadaşı Akmar Pasajında yıllarını geçirmiş ve aileden biri olan metal müzik emektarı Çağlan Tekil’i sahnede selamlıyor ve anıyordu. Bunu yaparken aynı zamanda bu konserde emeği geçen Yüzdeyüz Metal ekibi olmak üzere sahnede harikalar yaratan her grubu selamlamak da bana kalırsa ayrı bir babacanlık örneğiydi.

Konserle ilgili kısa da olsa bahsedilecek konu; Metalium grubunun konser öncesi plak,cd,kaset imzalamasıyla birlikte fotoğraflamalar, kapı önünde merch,t-shirt standları kuran Hammer Müzik ve Diabolizer’ın ürünleri..

 Sonuç olarak; Diabolizer’ın yıkımıyla ve öfkesiyle başlayan gece, Sülfür Ensemble’ın görsel şovuyla birlikte bir ayine dönüşürken, bütün hepsinin birleşiminde “ Metalium” son olarak o kaosu devam ettirerek;üç grubun toplamıyla bir katliam gecesi yaratarak tarihe tanıklık ettirdi. Üstelik bu fiyat bazında bu üç grubun gürültüsünü dinlemek bir daha mümkün de olmayabilir.


Cem Kurtuluş, 2021 Ağustos


0 yorum: