Ruhuyla,hızıyla, agresifliğiyle tartışmasız en güçlü
icra edilen metal müzik türlerinden birinin
speed/thrash metal olduğunu söylemek
kendi adıma söylemek güç bir şey değil. Bu işin halen öldüğünü söyleyenlerin
sayısının çok olduğunu söylemenin yersiz olduğunu düşünsem de “ yapan yapıyor “ desturuyla “ konuya
dalmak yerinde olacaktır. Buradan yola çıkarsak Alman menşeli, speed/thrash
metal icra eden “ Spitfire” kurulma
aşaması 2014’e kadar uzanıyor. “Spitfire” adında yaklaşık 6 grup olduğunun da altını
çizmek gerekir,ki 1984 yılında kurulan yunan grup Splitfire ile karıştırılıyor. Burada mevzu bahis konumuz Splitfire’ın “ Nighmares “ albümü üzerine.
Karanlık,kasvetli bir girişle karşılayan “Never Stop The Madness” ilerledikçe Alman metalinin güçlü stilinin
gitarlardaki jilet rifflerle birlikte
kendinden geçirmesini biliyor ve vokalin de kaosa katılmasıyla şeklini alıyor. Girişiyle
Iron Maiden’ın “Running Free “ ye selam çakan ve bariz kendisini hatırlatan “Tyrannic Reaper” riffsel yönden değil de vokalin delilik adına çığlıkları ve davulda Thunder Manne’ye ayrı parantez açtıran bir iş oluyor.
80’lerin
ortalarında ortamları kasıp kavuran bir Running Wild şarkısı olan “Soldiers
of Hell” albümde yorumuyla üst sıraları hak ediyor,ki bazı grupların bazı
şarkılarını ruhuyla çalmak ruhtan fazlasını ister, Spitfire bunun üstesinden
gelmesini biliyor.
Albümün ilk single olma özelliğini taşıyan “ To Take A Life” başından
itibaren speed metal kaosuna davet
ediyor. Temponun durmadığı, agresifliğiyle ders veren, jilet vari riffler
üstüne uzun sololarla birlikte can alıcı bir iş çıkarıyor.
Gitarların kendini konuşturduğu,kaldığı yerden devam ettiği “The Nightmare “ ilk yarısıyla devamlı temponun düşmediği, konserlerin sıkı parçalarından biri olma özelliğini taşıyor. İkinci yarısıyla birlikte akustik gitarın devreye girmesiyle konuk sanatçı olarak albümde yer olan Francis Tobolsky olayı başka boyuta taşıyor. “Know Your Demons “ ismiyle de 80’ler ortası thrashy/speedy şeytaniliğinden izini gösteren bir anlayışla ismini belli ediyor. 1.26 ile başlayan riffler ile hız perdesi aralanıyor, bir kapanış misali 80’lerin ortamına nişanlanıyor.
Agresiflik, kaos,hız üçgeninde birleşen “ White Walls “ süratli rifflerden bir tepetaklak hissiyat yaratıyor. “Forever Dying Free” isminde olduğu gibi özgürce ölmek isteyenlerin temasını belirliyor. Albümün final kısmı “Rebirth“ ile kapanıyor. Başından sonuna kadar albümün kapanışını sözsüz şekilde kapatıyor.
Albümün prodüksiyon koltuğunda,mix master işlerinde 1 ve 5. Şarkılara eşlik eden Luke Le Luke oturuyor.
Bunun yanında Phil Schimpgen ismi de Luke Le Luke’a mix ve master işlerinde yanında olan baş aktör oluyor. Albümün çizimi,kapağı Josh Rudgier’e ait. Albümün label işine bakan Witches Brew firması 2002 yılında kurulmuş olup, amacı ismi duyulmamış klas işler çıkaran grupları piyasayı çıkarmayı hedefleyen bir şirket, bunun da duyurusunu buradan yapalım.
Albümün prodüksiyon kaydına geçersek; cilalı bir kayıt yok ortada. 80’lerin ortalarında old school grupların karışımını “Nightmares “ albümünde görmek kaçınılmaz oluyor. Bazılarının aksine cilalı kayıtlara rağmen old school ruhu temsilen Almanların güçlü yanını “Spitfire “ Nightmares albümüyle fazlasıyla gösteriyor!
Kadro
Motörizer – Vocals
Bolz – Guitars
Dissident Agressor –
Bass
Thunder Manne – Drums
Cem Kurtuluş, Ekim 2022
0 yorum:
Yorum Gönder